36643 entry daha
  • laf cambazı sanirdim kendimi, sana gelince ipten düşüyorum.
  • birtek sana kiyamiyorum anne. beni bu hayata bağlayan tek sebep sensin. senin umudun, bakışın.
  • düşünceler içinde kısılıp kaldım. kararsızım mirim, çözümü yok bu işin bu belli...
  • iyi ki varsınız lan.
  • kısa saçlı kadınlardan ölesiye nefret ettiğimi biliyor musun? hele bi de saçlarını kısacık kestirip çok güzel olduğunu düşünen gerizekalı versiyonları var bunların... gördüğüm her yerde onlar adına iki damla gözyaşı döküyorum.
  • hiç olmazdı yau, nasıl oldu anlayamadım bir anda oldu pat diye... bu sefer az biraz sıkılmadım ve dedim ki gidip kendim hakkında kimsenin sikinde olmayan şeyler anlatayım. bir maksadım da var, seri bozulmasın. diye diye giriş yapılabilecek şey. (bkz: hep de koyuyorum formatı)

    alkol bir depresanmış. bu günü pas geçtim ya o yüzden alkole bok atmaya çalışıyorum.

    inanır mısın burnuma suyu biraz çekip son güç fışkırtınca temiz bir çift burun deliği elde ediyorum.

    her gün her gün itiraf edebilecek bulamayacağını sanabiliyor ya insan çok komiğime gidiyor.

    farklı olmak çoğu zaman hayatı güzelleştiren bir şey olmamıştır bence.

    bana zekisin, özelsin, yaparsın gibi laflar edenlerin ve edecek olanların ağzını burnunu yamultmak istiyorum, çünkü öyle olmadığı gerçeğini her geçen gün daha çok fark ediyorum.

    kadın olsaydım çok tatlı bir kadın olurdum lan. neden mi, minyonum biraz ve annem tatlı bir kadın sayılır.

    hayır kadın değilim yukarıdaki cümleden anlaşılmıyor mu.

    erkeklerin anneleriyle ilgili gördükleri rüyaları hatırlamamak istemesi ve anlatmaması bu rüyaları görmedikleri anlamına gelmiyor. (bkz: sigmund freud)

    hoop yuh çüş be hayvanoğlu, düşündüklerine dikkat et.

    araştırmadım fakat kadınların da babalarıyla ilgili aynı tarz rüyalar gördüklerini düşünüyorum.

    ne kadar da meraklısınız sapık damgası koymaya, sadece kızıyorum size. sapıkbusterlar sizi. pis pezevenkler.

    bu gün pek küfür eden havamda değilim.

    freema agyeman çok hoş bir kadın bence.

    ben buraya kadar yazarken çok sıkılmışken sen nasıl buraya kadar okumuş olabilirsin. olamaz böyle birşey gözün ilişmiştir.

    hayır lezbiyen değilim.

    tüm bunları yazarken hayattan soğudum.

    bu gün bu kadarla yetinin.

    editasyon falan yok : burası ağlama duvarı değildir.
  • yıllar geçtikçe kendimi birine yakın hissetmeyi geçtim, kendimden uzaklaşıyorum.

    gel de anlat taze sevgiliye...

    (bkz: ben gamlı hazan sense bahar)
  • ne kadar da guzel yazmis,

    "hiç aç susuz yaşamadim ki
    hiç parasiz pulsuz kalmadim ki
    hiç aşksiz sevgisiz olmadim ki
    neden, niye, kime bu özlem?"
  • bisey bekliyorum.ne oldugunu bilmedigim bir sey. sunu yazanlara hep kizmistim ama bazen gercekten ihtiyac duyuyormus insan: mutsuzum sozluk.
  • işe gelirken her sabah simit aldığım bir amca var. seyyar simit arabasıyla, her sabah aynı köşede simit satıyor. o kadar tatlı bir adam ki, gözlerinin içi gülüyor resmen. yanına yaklaşınca heyecan yapıyor, öyle bir enerjiyle ''günaydın'' diyor ki, resmen onun enerjisiyle uyanıyorum. bazen bozukluğum çıkışmadığında para da almıyor. ve ben, onun mutluluğunu kıskanıyorum sözlük. daha doğrusu, imreniyorum. sevdiği işi yapıyor, yaptığı işle insanların hayatına gerçek anlamda dokunabiliyor. senin karnını doyuruyor ve mutlu ediyor mesela. büyüyüp de simit sarayları zinciri kurmak gibi bir derdi yok, küçük seyyar arabasında, hayatını geçindirecek kadar parasını kazanıyor, müşterisinden güler yüzünü de esirgemiyor. ayaküstü ne kadar olabilirse sohbetimizi ediyoruz ve ben, hergün işyerinde onlarca insan görmeme rağmen, o amcanın sıcaklığını, enerjisini kimsede göremiyorum. demek ki mutluluk kazanılan parayla ya da statüyle değil, ne iş yaparsan yap, ondan edindiğin tatmin ile doğru orantılı bi' şey. evet.
233928 entry daha
hesabın var mı? giriş yap