141393 entry daha
  • özledim.

    çocuk olmayı, pazar günü ailecek yaptığımız mangalları özledim. güneşli ama hafif soğuk o havalarda top oynamayı özledim. soğuk havanın ciğerlerimi yakmasını, terleyince annemin sırtıma kağıt havlu koymasını özledim. havanın kararmasına yakın içtiğimiz o sıcacık çayları, yenilen kurabiyeleri özledim. akşam eve döndüğümüzde o soğuk balkona çıkıp şofbeni yakma çabalarımı da özledim. o pazar akşamı yaptığım banyoları, sırtımı yıkamalarını, babamın şampuan köpüğüyle beraber beni "nasreddin hoca"ya çevirmelerini özledim. banyodan sonra kaloriferin üzerinde beklemiş o ısınmış don ve atleti giymeyi, onun yarattığı o hissi özledim. her şeyden sonra gecenin soğuğunun yavaş yavaş hissedilmeye başlandığı vakitlerde yorganın altına girip, yatağımın yanında kalorifere dayanarak o sıcaklığın yarattığı mayhoşluğu ve rahatlama hissini özledim. en çok da uyumadan önce kurduğum hayalleri, o güzel düşüncelerimi, masumca sorgulayışlarımı ve neşemi özledim sözlük.

    insan daha yolun başındayken bile çok hayret ediyor. zamana ve onun bu varlığına...
  • bir kız var...

    sanırım aşık oluyorum. iyi de ben aşka inanmam ki. üstelik yıllardır gözümün önündeydi, neden şimdi böyle hissediyorum? çok tatlı gülüyor, eskiden de böyle gülmüyor muydu? birkaç haftadır ne değişti?

    bilmiyorum. ama çok uzun zamandır hissetmediğim duygular hissediyorum. sabah uyandığımda onunla konuşacağımı bildiğim için mutlu uyanmaya falan başladım. normalde hiç yaptığım şey değildir oysaki mutlu uyanmak.

    yine de duygularımın karşılıklı olup olmadığını öğrenmek için henüz çok erken. flört ediyor da gibiyiz, etmiyor da gibiyiz. şimdilik böyle devam etsin bakalım, mutlu uyanalım bari bir süre daha.

    edit1: burayı günlük olarak kullanmaya karar verdim, önemli gelişmeleri yazacağım. az önce whatsapp’a yeni koyduğu fotosuna bakarken tak diye mesaj attı ve ben de fotosuna bakıyor olduğum için kız anında görüldü aldı. whatsapptan çok konuşmadığımız için böyle bir şey beklemiyordum, iyi mi oldu kötü mü oldu bilmiyorum. istemeden mesaj vermiş oldum.

    edit2: bayağı konuşur olduk gün içinde ve akşamları whatsapptan. birbirimize sırlarımızı falan söylüyoruz. hadi bakalım inş.

    edit3: whatsapptan uzunca bir dertleşmenin üstüne iyi geceler yazdığımda iyi geceler aşkım yazdı. sonra sevgilimden yeni ayrıldım (ki gerçekten öyle, 2-3 hafta olmuş ayrılalı) ya alışkanlık kusura bakma falan dedi. ben de şakaya vurdum biraz. allam olcak mı ki bu iş? lütfen olsun çünkü.

    edit 4: baya yakınlaştık. hafta sonu bir barda bir şeyler içelim dedim kabul etti, umarım ekilmem.

    edit5: ekilmedim. çok güzel sohbetler ettik 4 saat boyunca. ama hala emin olamıyorum ya bana karşı bir şeyler hissediyor mu hissetmiyor mu. yok ya böyle olmayacak. yakın zamanda açıcam hislerimi. ne olursa olsun.

    mutlu son editi: oldu. yemin ederim oldu. hala şaka gibi geliyor :)

    afteredit 1: ilk defa elini tuttum bugün. ipek gibi. daha mutluluk verici çok fazla şey yok sanırım dünyada.

    afteredit 2: iki haftadır beraberiz. bu kadar mı güzel olur her şey ya. maşallah ya.

    afteredit 3: bir ay oldu. neredeeen nereye :)

    afteredit 4: coronavirus nedeniyle birbirimizden çoooook uzakta olsak da an itibariyle 3. ayımızı doldurduk. her şey çok güzel. hayatım her gün daha da iyiye gidiyor onun sayesinde.

    afteredit 5: 8 aydan fazladır beraberiz. her gün daha da aşık ediyor beni kendine. ben böyle güzel sevilmedim daha önce...

    afteredit 6: bugün bu entry’i ilk girdiğim günün üzerinden tam 1 yıl geçmiş, tesadüfen ekleme yaparken farkettim. ilişkimizin de 1 yıllık olmasına çok az kaldı, yıldönümümüzde ne hediye alacağıma asla karar veremiyorum. bana hayatımın en güzel yılını yaşattı. gelecekte 2020’den hayatının en güzel yılı olarak bahsedecek tek kişi olacağım sanırım. ona layık bir hediye almalıyım ama ne? ne...

    afteredit 7: bir yıl oldu sözlük. tam bir yıl. pandemi yüzünden hediyelerimizi kargoyla gönderdik, farklı şehirlerdeyiz. ama hiç mühim değil. bu günler de geçecek. biz çok mutluyuz bu minik olumsuzluklara rağmen. nazar boncuğu olsun bunlar da napalım.
  • yemek yemeye kalktım ve çakmak bitmiş. sözlük... :(
  • insanların birbirlerini hep bir çıkar için sevdiğini düşündüm yıllarca... bu düşüncemden hiç vazgeçmedim. ben kendimden uzaklaştıkça çevremde kalabalıklar artmıştı. sıradan sade konuşmalar yaparak akşamları yalnız kalmamayı da başarmıştım aslında. bir gün bir otel odasında, yanımda bütün yorgunluğuyla odanın soğukluğuna aldırmadan uyuyan bir kadınla uyandım. içimdeki bütün duygularımın soğukluğu vurdu ellerime, kendimden nefret edercesine soğuk kış günü buz gibi odada kalkıp buz gibi suyla duş almıştım ciğerimi patlatmak istercesine. daha önce bir kaç kere daha buna benzer küçük intiharlarım vardı ama her seferinde barışıyordum kendimle. o gece öyle olmamıştı. gözlerimi tavana dikip hayatın anlamsızlığını düşündüm. kimbilir dedim yanımdaki kadın kimin hayatının aşkı. kimbilir ilerde deliler gibi seveceğim kadın kimin için istanbul’un bir semtinden bir semtine gidiyor. belki dedim sabah kahvaltılarını sevgililerin normal bir günü sayıyordur. belki onu öperken gözleri dönüyordur kalbi patlayacak gibi oluyordur aşkından...sonra bir ihanetle biter her şey, çoğu zaman öyle olur sevdalarda. bir de sevdalarda hep bir taraf fazla sever nedense..kimi sevdiğimi düşündüm tavanın çizgilerinde gezdirirken gözlerimi. simsiyah kalmıştı düşüncelerim. ruhumla konuşamadığımı farketttim, onu unutmuştum tanımadığım insanların gereksiz şeyleri konuştuğu gereksiz masalarında. sonra kadın uyandı ve bana ayın sonunda evleneceğini söyledi dudaklarımdan öperken. deliler gibi kusmaya başladığımı hatırlıyorum hayal meyal. sonra insanlara inancımı kaybedişimi hatırlıyorum. kadın yine uyumuştu. çok çabuk uyumuştu.. ama insanlar böyleydi sözleri ile paramparça edip duygularınızı, hiç düşünmeden, sizi unutup devam ederlerdi hayatlarına. sonra ben de diğer insanlar gibi uyumuştum oysa kesinlikle kendimi öldürmem gerektiğine en çok inandığım zamandı. o gece rüyama bir kız gelmişti çok basit bir rüyaydı ama ben hiç unutmadım. o kıza ben haraletle kendimi anlatıyordum bana benzemeyen bir ben gibi..o da hiç sıkılmadan kendinden bile sıkılan beni dinliyordu kocaman gözleriyle. sık sık saçlarını yanına atıyordu elleriyle. bana beni sever gibi dokunup yaşamam gerektiğini anlatıyordu nedenli nedensiz. şimdi diyorum belki o gün ölmememin nedenidir o rüyam. aradan 5 yıl geçti ama ben halen dün gibi hatırlıyorum o soğu o geceyi o otel odasını. ve o yalnızlık hissini...
  • hayat bok gibi mezun olup işsizlikle cebelleşeceğim. sonra iş bulsam kaybetmemek için gece gündüz çalışmam gerek. kısaca dediğim gibi hayat çok boktan.
  • 3 gündür hiç görmüyorum onu.yukarı kata çıkmıyorum karşılaşmamak için ama çok özledim bir kez görmeyi çok istiyorum ama nefisme yenilemem onu unutmaktan başka çaren yok. ara sıra öğrencilerimden onunla ilgili haberler alıyorum dinledikçe mutlu oluyorum her ne kadar anlattıkları iyi şeyler olmasa da onunla ilgili bir sey duymak iyi geliyor içimi ısıtıyor.ahh sevdiğim ne çok isterdim göz göz bakmayı...okulda o kadar yalnızım ki limanına sığınmayı çok isterdim.bugün çok zor bir gündü bir öğrencimle hiçbir şekilde iletişim kuramıyorum anlaşamıyoruz ve günü zehir ediyor, ağlama noktasına geldim bugün çok isterdim odana gelip omzunda ağlamayı, derdimi anlatmayı ve senin tecrübelerine sığınmayı...
  • insan sevdiğini küçük görmemeli, aşağılayıcı, kırılmasına sebep olacak şeyler sarfetmemeli.
  • gözlerimin seni sarıp sarmalasına izin ver,
    sende bulduğum bu gizi kimseyle paylaşamayacak kadar bencil olduğumu söylemekten utanmıyorum. zira, senin varlığında yeşeriyor ruhum, hayatının gölgesinde. kimi zaman uçuşan yapraklar panjur oluyor, eşsiz ışığın altında. göz perdemin arasında bu saklı kalan cennet, varlığından senin bile haberdar olmadığın.
  • bugünkü itirafımı teoman yapacak. teoman'ın ağzından dinleyeceksiniz benim itirafımı zira ben onun söylediklerinden daha doğru kelimeleri bulamadım. en doğrusu bu:

    "bugün
    sözlükler kusuyorum
    cümleler kuramazken dün
    bugün
    denize döktüm kendimi
    ucuza gitmeyeyim diye
    bugün
    sıyrıldım rollerimden
    mutluyum
    çünkü artık yokum bugün
    boğulurdum her sağanakta
    yüzmeyi ögrenmişim sanki
    bugün
    hayat koyu bir balgam
    sert bir pornoydu dün
    bir tuzağa kaptırmıştım kendimi
    ama eminim tanrı var
    bugün
    bugün
    evimi yaktım
    kitapları attım
    yıkandım temizim artık
    bugün
    dün çok giyildim
    çok pot yaptım
    ütülüyüm jilet gibi
    bugün
    "siz de mi dostlarım?" dedim
    "öyleyse düş, sezar"
    bugün"

    https://youtu.be/_co9_2gw9n4

    (bkz: bugün)
  • yaşamayı beceremedim.
132603 entry daha
hesabın var mı? giriş yap