• sevgililer günü'nde gecenin neredeyse bu saatine kadar çalıştım. o derece yalnızım.

    hayır, yalnız olmayı çok takan birisi de değilim aslında, hatta sevgililer günü falan da hiç bana göre işler değildir normalde ama bugün inanılmaz bir şey oldu ve çalıştığım kurumdaki bir kıza aşık oldum. yani aşık olduğunu düşünüyorum çünkü o kızı düşünmekten kendimi alamıyorum, kalbim sanki daha hızlı atıyor ve bu hislerimin hiçbirisi cinsel isteklerle alakası yok. tamamen saf bir duygu bu ve ne yaparsam yapayım kızı kafamdan çıkartamıyorum.

    işin kötüsü ise kendisi de muhtemelen benim ilgimi az buçuk anladı ama bozuntuya vermedi. hafif bir ilgi gösteriyor gibi de hissediyorum bi yandan ama muhtemelen friendzone yiyeceğim kıza açılırsam -en iyi ihtimalle-. kötü ihtimalleri zaten düşünmek bile istemiyorum.

    yok ya, bakmaz o kız bana. vazgeçmeliyim ondan. hem uzak mesafe ilişkisi falan sürdürmemem ben. hem yaşı da benden büyük... diye bahaneler üretmeye çalışıyorum ama olmuyor, kafamdan çıkartamıyorum kızı... fotoğraflarda bile bu kadar güzel değildin be izmir'in kızı, keşke seni tanımamış, keşke görmemiş olsaydım...
  • "çık artık aklımdan be kadın çık.."
  • bazen önüme gelen kıytırık filmlerin(cumali ceber, recep ivedik...) fragmanlarını insanlık adına utanarak izliyorum.
    nasıl insanlar bu filmleri izliyor anlamıyorum. zira ben fragmana zor tahammül ediyorum
  • itiraf edecek bir şeyim olmadığını anlamamı sağlayan başlık. bu iyi bir şey herhalde..
  • bugün dışarıda dolaştım akşam. sonra gözlerim avm önündeki kalpli balonlara takıldı. sevgilim olmadığı için değil, her sevgililer gününde birkaç arkadaşıma bu balkonlardan alıyor sınıfta uyurlarken bileklerine takıyor ya da sıraya bağlıyordum.artık hiçbiriyle konuşmuyorum.

    kimse bana şimdiye kadar kalpli balon almadı ."o zaman ben de kendime alırım." diyerek özgür ve güçlü kız adımlarıyla baloncuya yöneldim. fiyatını sordum. 10 lira dedi akşam olduğu için düşmüş fiyatı. normalde 20'ymiş.

    fazla geldi bana 10 lira sözlük, almadım.

    kendime cimriymişim. ne kötü.

    11.2022
    bu sevgililer gününde alacağım.

    edit: yazım yanlışı
  • her şey çok ufak hesaplar üzerine dönüyor, para yönünden değil bir tek.
    birine bir yerde bi tık tolerans gösteriyorum, o ufacık şey bana büyük bir pişmanlık olarak geri dönüyor.
    bir tık fazla ya da az olan ne varsa düzeni alt üst ediyor.
    denge önemli ama tutturabilene.
  • şu an yanımda mışıl mışıl uyuyor. bugün işte çok yormuşlar. kıyamam ki hiç ona. pamuktan elleri var, miskten güzel kokusu. 2 sene evvel toprağa küçücük bir tohum attım şimdi benden daha büyük oldu sevdamın sarmaşığı. sardı sarmaladı kolları güvenle, şefkatle... evim, yuvam, memleketimsin. bunları uyurken kulağına fısıldadım sevgilim işittin mi ? seni çok seviyorum. bayağılıktan uzak ve fakat bambaşka... konuşmayı öğrendiğim yeni bir lisansın sen. senin dilinden konuşmak ne güzel.
  • sevdan bir ateş
    oldu bende
    gönlüm bir deli
    coştu sende..
  • ulan bu başlıkta 176000 entrye ulaştık be. tabii biz çaylakların yazdıkları hariç. :(
  • kısacık dakikalar için bir insanın kalbini, istemeden sürekli tekrar tekrar kırıyorum. bazen sözlerimin anlamları söylediklerimden uzak oluyor bazen davranışlarım kaba. kaybediyorum. ne yaparsam yapıyım kaybediyorum...oysa onun yanında bütün sözlerim çocuk masumiyetinde çıkıyor ağzımdan, öyle düşünülmemiş, beklentisiz. bir tek ona gelişmiş insan yalanlarına bulaşmamış kelimelerim. sadece bakmak istediğim için bakıp dokunmak istediğim için dokunuyorum ona. gözlerinin içine bakarak dinleyip anlamaya çalıştığım tek insan olmasına rağmen anlayamadığımı keşfediyorum tepkilerinde. benim için unutulmaz zamanların sonunda, sinirinden gözleri ağlamaklı, kişiliği örselenmiş mutsuz bir o kalıyor ve ben onu her geçen gün kaybediyorum. milim milim uzaklaşıyor bakışları, üzüntüleri büyüdükçe neşelerimiz küçülüyor anılarımızda. kalbi belki hiçbir zaman düzeltemeyeceğim bilmeden çarpıp bıraktığım kırıklarıyla soğuyor benden. üzülüyorum...belki de sevmenin nasıl olduğunu bilmiyorum. nerde olursa olsun gözümün önüne gelen gözleri, yakamı bırakmayan sözleri ve ezberlediğim hareketleriyle bazen kıskançlık krizlerimin adı bazen uykusuzluklarım nedeni o. o içimde inanmak istemeyeceği kadar değerli bir yerdeyken bende bulamadığı değerinin inancıyla gidiyor benden. hareketlerimizi yargılarımıza bırakmadan kalabilseydik. öyle sadece olduğu gibi. onun her zaman olduğu gibi. benim olamadığım onun bulamadığı benim kaybettiğim gibi olmasaydı zaman. zaman onunla başladığında hiç akmasaydı keşke. ve ben eksikliklerimle onda yok olmasaydım.
hesabın var mı? giriş yap