• alkolle aram kalmadi ujbej senedir. mumkunse baska alternatiflere yoneldim son yillarda yine ama iki haftadir kendisine misafir oluyorum. insan bir sekilde kacacak, buyuk konusmayacak. filan.
  • başkalarının unuttuklarını hatırlamaktan çok sıkıldım.
    belki de bu benim lanetimdir.
  • geceleri uyumadan önce yağmur sesi dinlemek yerine, ziraat türkiye kupası 5. tur ilk maçı hekimoğlu trabzon - başakşehir maçının tekrarını izliyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=ynhj3qt3gt4
  • yaşayamadigimiz günlerden çok yaşanmış geceler var, kendimizi unutana kadar yürüyüp hiç ilerleyemedigimiz yollar. hangi gece hangi sabahin yolunda kaldım onu bile hatırlamıyorum. yürümekten kendimi unuttum da bir yere varamadım şu hayatta.
  • -hayallerimin kapısındaki hayalet gibisin banumd *
    -ama realist yaklaşıyorum ondan tatlım.
    ....
    - neden mutlu degilim, neden mutsuzum?
    -ikisi aynı kapıya çıkmıyor mu ya hu ?
    - hayır
    ....
    seviyorum arkadaşım seniii
    bağlıyorum
    benzemez kimse sana
  • sen benim yerimde olsan ne yapardın diye soracağım ve cevabındaki samimiyete göre karar vereceğim bir dönem beni bekliyor. gönlümden geçen mi aklımdan geçen mi hayırlısı göreceğiz!
  • insan içinde bulunduğu anın hissettirdiklerine göre dünyayı algılar. öfkeli olduğu bir anda hayatın aksiliklerle dolu olduğunu düşünür. mutlu olduğu bir anda mutsuz olduğunda göremediği güzellikleri farkeder. o an ne hissediyorsa dünya onun için o anlama gelir. yaşamanın nasıl bir şey olduğunun tarifini isteseler diyeceğim tek şey "çok tuhaf" olurdu. neredeyse her gün yaşamak konusu üzerinde düşünmeme rağmen her gün hayatın ne kadar tuhaf olduğu sonucuna varıyorum. bu tuhaflığa alışıp normalleştiremiyorum. ruh halim ne olursa olsun var olmak hep çok tuhaf.
  • bazen keşke psikoloji okusaydım ya da hazır puanım da yetiyorken babamı dinleyip doktor olsaydım diyorum. belki az da olsa bir şeyleri değiştirme imkanım olurdu. ama bu sıralar hukuk okumuş olmamın pratikte hiçbir faydası yokmuş gibi geliyor. bu dünya hem yalan hem yalancı. böyle bir yerde neyin adaletini arıyorsak..
  • " yol " benim
    " yolcu " benim
    yürümek ve yürümemek
    tüm mesele burada başlıyor işte
    yürümek için attığım her adımda bir şey " dur " diye haykırıyor
    dur...
    yürümemek için her durduğumda iç sesim başlıyor bu sefer " yol sensin, yolcu sensin, yürü "
    hayatım yürümek ve yürümemek arasında cebelleşmeler ile geçerken,
    kazandığımı zannettiklerime yaşadığım sevinçler buruk
    kaybettiğimi, kaçırdığımı zannettiklerime duyduğum pişmanlıklar yarım
    yürümem gereken yoldaki tek derdim sanırım " tam olmak , bütün olmak hali "
    belki de hepsi birer illüzyondur
    kim bilir?
  • olacağı yoktu,
    olmadı da...
hesabın var mı? giriş yap