• şu an deniz kenarında hafifçe kıyıyı döven dalgaların sesiyle olabildiğince huzurlu bir şekilde biramı yudumlarken işte yine bir şeyler mi eksik hissinden kurtulamıyorum.

    sanki kalan ömrüm bugünkü gibi geçse ne üzgün ne de mutlu; tam da ingilizlerin dediği gibi "mediocre", geriye dönüp baksam ne bir şey kazanmış, ne de kaybetmiş... böyle garip bir ruh hali işte.

    ne ara tüm "skill"leri 5/10 olan bir npc olup çıktım bu hayatta. ilginç işte.
  • seni sevmek hiç gelmeyecek trenleri beklemek gibi.
  • sürekli birşeyler yapmayı amaçlıyorum, kendime "dünya için küçük olan ama benim için büyük olan" hedefler koymayı seviyorum. hiçbir işim olmasa bile sabah 8'de cin gibi ayılıp en sevdiğim kahvemi yapıp birkaç bölüm dizi seyretmeyi çok seviyorum. kendi minnoş dünyamda mutlu ve huzurlu olmayı çok seviyorum. kendimce aptal aptal sırıtmayı, durduk yere içimde enerji patlamalarını yaşamayı, sevdiklerime iyilik yapmayı, onlara hoş sözler ve iltifatlar yağdırmayı çok seviyorum. hayatıma dostane amaçlarla aldığım fakat ilgimi haketmeyen insanların arkasına tekmeyi koyup onları, hayatımın sürgülü kapılarının ardında bırakmayı çok seviyorum. kısacası hayatı, yaşamayı, kendi kendime huzur ve mutluluğu yakalamayı çok seviyorum sözlük. en çok da kendimi seviyorum. canım kendim.
  • bir gece sevgi duvarını aştık
    düştüğüm yer öyle açık seçik ki
    başucumda bir sen varsın bir de evren
    saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
    yalnızlığım benim çoğul türkülerim
    ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

    (bkz: sevgi duvarı)
  • kendime yapmamayı tavsiye ettiğim koşullu mutluluk tuzağına kendimi ite ite rezil bir gün daha geçirdim diyebilirim. tüm günümü ühüleyerek geçirme değil bu, halimden büyük oranda memnunum ama insanın uyurken aklında yaşadığı veya daha doğrusu yaşayamadığı şeyler kalmamalı. ve tabii kişi veya kişiler de. şu dönemde çeşitli sebeplerle kendime çok eziyet ettim. bunun sonucunda da etrafımdakilerden uzaklaşma isteği doğuyor ve aslında bu bir tezat içeriyor çünkü bir bu kadar da bunun olmasını beklerken.
    sonumuz hayrola
  • sözlükte lanetlendim,kendimi dışlanmış, hapse atılmış hissediyorum.

    cok pişmanım ,siz siz olun boş bkz. vermeyin.
  • ben bu başlığı günlük gibi kullanıyorum kusura bakmayın gayrı.düşündüm de bu ülkede yaşamak çok yoruyor.hep bir telaş içindeyiz.adaleti sosyal medyadan sağlamaya çalışıyoruz,doğayı iktidardan korumaya çalışıyoruz ,hayvana şiddete karşı bir yaptırım olmamasını mesela bir köpeğe tecavüz eden adamın salık verilmesini kahrolarak izliyoruz.maliye bakanına doların hayatımızı nasıl etkilediğini anlatmaya çalışıyoruz hergün skandal atamaları,liyakatsızlığı bu ülkede gerçekten hakkıyla bir yerlere gelmeye çalışan insanlar olarak endişeyle ve ah ederek izliyoruz.ekonomik olarak önümüzü göremiyoruz.öyle bir yönetenlere çattık ki dünyanın kabul edip saygı duyduğu kurucu liderimizi onların ve trollerinin hakaretinden korumaya çalışıyoruz.din dersen birileri tarafından adeta yeniden yazılıyor birilerinin çıkarına göre.hadislerle,ayetlerle hareketler tam zıt .yoruluyoruz ve onu özlüyoruz.adalete,huzura hasret yaşıyoruz bu aralar.
  • her an sevdiklerime bir şey olacak korkusuyla yaşıyorum. her an. bugün oturdum ve aynen şunu düşündüm; eğer hiç sevdiğim olmasaydı, ailem olmasaydı, tanıdığım insanların acılarını çekmek zorunda kalmasaydım. sadece ben yaşasam, yalnız olsam, acı çekecekse biri, ben çeksem. buna değer miydi çok merak ediyorum. keşke çok yalnız biri olsaydım. keşke.
  • herşeyin farkında olarak yaşıyorum.
  • yüreğim soğudu ve savaşım bitti.
hesabın var mı? giriş yap