• *kahkahanın en güzel anında yakalanmış gibi ağzı açık, başka yöne bakarak şekilli gülüp poz verebilen esrarengiz bir kitle var. rahat insan pozu. dar gelirlinin asla veremeyeceği bir poz...

    *bir insanı tanımak için ona borç para verin, birlikte seyahate çıkın gibi tavsiyeler veriyorlar. bu kadar masrafa girdikten sonra ben kendimi tanıyabilecek miyim peki?...

    *kahve ile ilgili tek alâkam "kokusu ne güzel ya"dan ibaret. herkes bir sürü çeşit, tat, pişirme yöntemi falan biliyor aşırı özeniyorum. ben hayatımda hiç filtre kahve içmedim. kültüre uzağım. nescafe'nin ikisi bir aradası güzel bak. onu içerken kedimi okuyup kitabımı okşarım...

    *şu hayatta birilerini örnek alacaksam bu kesinlikle vedat milor olmalı. bilgili, entelektüel, zeki, hazırcevap, esprili, beyefendi ve tam bir hanımcı... yani bende olmasını istediğim tüm özellikler mevcut.

    *cırt cırtlı cüzdan kullanan erkek hakkında "kendine saygısı yoktur, selam verilecek adam değildir, vurduruyordur" vb. olumsuz şeyler duyuyorum. ben yıllardır siyah adidas cırt cırtlı cüzdanımla mutluyum valla. eğer ki vurduracak olsaydım bu sefer gider pembesini alırdım.

    *ilçemizdeki belediyede çöp kamyonunu kullanan, arslan adında biri var. ağzına ekmek sıkıştırıp fotoğraf çekmişler ve facebook'ta da "ekmek arslan'ın ağzında" diye paylaşmışlar. yemin ediyorum muazzam şaka.

    *geçenlerde arkadaştan 1 haftalığına gitarlarından birini istedim, "telleri paslı çalınmaz, ben sana arkadaştan bulup vericem" dedi. sonra da "sendeki bas gitar askısı duruyorsa onu bana versene" diyor. ulan tamam s*keceksin, bari güzel sözlerle önce ruhumu ele geçir.

    *çok sevdiğim birkaç tanesi hariç aynı filmi ikinci defa izlemedim. yüz kere lotr serisi izleyen adam varmış. karşımda bir çift meme olsa bile yüz kere bakamam.

    *bir ortamda gereğinden fazla açık çay doldurulursa bardağı elime alıp "bu idrar tahlili kimin?" diye şaka yaparım.

    *yemekte çıkan kıl tanıyıp güvendiğim birinin kılıysa özenle ayırıp yemeği yemeye devam ederim.

    *hiçbir zaman memleketçi biri olmadım, olmam da. çünkü insan topraktan değil anasının a*ından çıkar.

    *eskici araçlarındaki banttan yayınlanan anonsun sonunda "eskici geldi eskiciii" bölümü sanki coşkuyla söylenmek istenmiş de seslendiren abinin içindeki yaralar buna izin vermiyormuş gibi...

    *kişisel gelişim kitabı okuduktan sonra içimde anayı babayı dövme isteği hasıl oluyor.

    *bir insana allahsız demek hakaret değil övgü olmalı.

    *geçenlerde seks böbrek taşına iyi geliyor diye bir haber okudum. 4 kere böbrek taşı düşüren biri olarak söylüyorum, tamamen yalan. o sancıyla s*kseler hissetmezdim.
  • yoruldum her şeyden.
  • seni sevdiğimi kabul ediyorum. ettim. 19 ekim 2020.
  • kendi yaşlarımla boğuyor beni
  • geberiyorum.
  • bir gökdelenin tepesinden etrafı seyrediyorum. hayat, hiç bu kadar ufak ve değersiz gözükmemişti gözüme.
    hayat, denizdeki yosun kümesine değmek kadar mide bulandırıcı..
    hepimiz denizdeki bir sandaldayız, istek ve ümitler sandalında..
    hepimiz bir fırtınaya tutulmuşuz ve fırtınaya rağmen hunharca istek ve ümitlerimize sarılıyoruz. ümit ve isteklerimiz miydi bizi yaşama tutunduran yoksa yaşamdan, yaşamaktan bitap düşüren?
    açıkçası takviminiz yaşamdan soğudum günlere denk geliyor. yaşamaktan yorulduğum..
    her yorgunluğuma umarsızca bir kahkaha patlatıyorum, kahkahalarım bir feryat ya da bir ağıt niteliğinde ya da kahkahalarım beynimin kalbime yaptığı bir manipülasyon gösterisi..
    manipüle ettiğim her duyguma bir türkü ya da şarkı ısmarlıyorum.
    peki şimdi ne mi ısmarlıyorum?

    cem karaca - ömrüm
  • bazen bir banka, kayalığa, kumsala hiçbir şey yapmadan oturuyorum. insanları izliyorum, gözlemliyorum. bir saatliğine beynimdeki düşünme yetisini kapatıyorum. bugün de aynı şeyi yaptım. istemsizce gülmeye başladım. deli sanacaklar diye daha da güldüm. o esnada bir genç kız da gülmeye başladı. el salladı bana. “hep böyle gülün.” dedi. ben de el salladım. güldüm. oysa on dakika öncesine kadar “neden bir insan kıyafetiyle denize girer?!?” diye düşünmüştüm kendisi hakkında. utandım. o gülümsememe ortak olacak kadar masum bir insanken ben nasıl bir insandım?...
  • hiç bir zaman pes etmeeceğim ve mücadeleye devam edeceğim. ay ve yıldızlar bu kadar parlarken, doğa döngüsünü tamamlarken, kuşlar uçmaya pes etmezken son nefesimi verene kadar hayata tutunacağim.
  • herkes aldatıldığım günden sonra 1 yıl içinde neredeyse 30-40 kişiyle yattım sanıyor. ama yalan söyledim. peki neden ?
    insanların sorularından , beni tutup yerden kaldıracaklarına bana acır gözle bakmalarından bıktım. yalan söyledim. yapmak istesem yapamaz mıydım ? 30-40 değil ama belki yaklaşırdım. bir sürü fırsatım da oldu ama ben yapmadım. o adam ben değilim. bir gün karşıma tertemiz bi kalp çıkarsa onu hak edebilmek için zor yolu seçtim ben. kaçan uykularımın çabuk geri gelmesi için hayal ettiğimden vazgeçmedim. 6 ay her gece ağladım. her gece... neredeyse 1 tam yıl boyunca uykularım gitti benim. 14 kilo verdim. şimdi bi sevgilim var ... onu çok seviyorum. 30-40 kişiyle yattım sananlar kıskanıp duruyorlar çevremde. imkanları olsa ağızlarını açacak ve bildikleri sandıkları şeyleri söyleyip hayatıma zarar verecekler.
    hadi söyleyin sıkıyorsa...
    ben onların hiçbirini yapmadım
    ve ben kazandım.
    bana destek olmayıp hayatlarınıza baktınız ya hepiniz. şimdi hepiniz mutsuzken ben yaşıyorum ya hak ettiğimi,
    bu da size kapak olsun...
  • bu ülkede aşk acısı çekmek çok lüks arkadaşlar.
hesabın var mı? giriş yap