• babam akşam ezanını okumak için camiiye gitmişti. köyde camii ile lojman yanyana, babam geldikten sonra akşam yemeğini yiyecektik. köyde cemaat yok; babam ezanı okur, namazını kılar gelirdi hemen ama bu sefer 5dk geçti gelen yok. 10dk oldu hala gelmedi babam.

    o zaman 14-15 yaşlarındayım annem beni camiiiye yolladı " git de bir bak" dedi. ben de koşa koşa gittim, içeri girdim babam camiinin ortasında o yeşil halıların kırmızı çizgisinde yan yatmış öylece duruyor. ağlayarak sırt üstü çevirdim, çok korkmuştum. babam birden doğruldu " ne oldu oğlum" dedi, gülmeye başladı. "baba yemek, yemek" diyebildim kesik kesik. babam sarılıp öptü beni. " oğlum" dedi, " son rekatta bir uykum geldi ki anlatamam, secdeye varınca başımı kaldırmadım o tatlı uykudan. sonra düşündüm namazın kazası var ama böylesine tatlı uyku kırk yılda bir gelir. kaçırırsam bana günah olur dedim, kıvrıldım şöyle. hayatta güzel şeyler her zaman gelmez kapına, gelince de kaçırma" dedi. ben de çoook sonradan anladım olayı..
  • bu aralar hem mental hem fiziksel olarak çok yoruluyorum. güçlü kalabilmek için entryi görenlerden bana şans dilemelerini rica edicem. sağ olunuz
  • sabahın dördünde yağmur altında bekleyen insanın derdi vardır.
  • ayakkabımı daha bugün ilk kez giydim. topuğu erimiş gitmiş. sanırsın dağlara çıktım.
    oturdum ağladım..
    neden mi?
    çünkü yorgunum.
    çünkü dağlara çıkmışçasına yorgunum.
    çünkü incindim.
    çünkü canım yanıyor.
    çünkü umutlarım tükeniyor.
    çünkü yeni topuklu ayakkabımın topuğu eridi.
    çünkü ilk günden erimez yıllardır kullandığım bildiğim marka diye düşündüm. 10 senedir giydiğim bildiğim marka.. tıpkı dostluklarım gibi...
    ağladım , çünkü tanıdığım , bildiğim beni incitmez erimez, yok olmaz dedim..
    eridi gitti.
    ha zor mu? yarın gider bir uç taktırırım.
    ama güvenim, inancım ne olacak.

    böyledir işte kalp kırıklığı... 5 liralık topuğun eridi diye oturur ağlarsın.
    hem de öyle bir ağlarsın ki?
    durmaz gözünde yaş...

    inanamazsın, inanmak istemezsin. sonra topuğun erir. oturur 3 saat ağlarsın.
    hevesin kırılır, inancın kırılır, hayallerin yıkılır.

    nefes almazsın, yerinden kalkamazsın. diren diren.. dayan dayan... yoruldum bu amına koydığum hayatta incecik topuklarla koşturmaktan... dersin ki dostum giyme o topuğu.. seviyorum. yetemez mi?

    dik durmaktan, çabalamaktan yoruldum.
    incitilmekten.. vazgeçilmekten yoruldum..
  • aa yazar olmuşum ^.^
  • kanat adında bir polisiye yazıyorum. bugün 3. bölümünü yayınladım. insanların bir yerde ilgisizliğine üzülürken bir yandan da her yazımda kendimi biraz daha geliştirdiğimi görmek kendimi iyi hissettiriyor. okumak isteyen, fikir vermek isteyen olursa çok sevinirim.

    kanat 3. bölüm
  • hiç bise olmasa bile kesinlikle bise oldu sözlük..
  • bazen meydana çıkıp atin beni denizlere ,yalan dünya size kalsın diye bağırasım geliyor.
  • dünyada bazı insanlar var neden var olduğunu bilmediklerim. ve varlığından rahatsızlık duyduğum.. kendi ortamında iktidar sağlayamayan ve hayatını iktidar sağlama arayışı içinde geçiren iğrenç insanlardan bahsediyorum. şehir, ülke, ırk fark etmez diyorum… öyle ki bu insanları gördüğüm anda veya hissettiğim anda içimdeki ‘gaddar ruh’ açığa çıkıyor. aynı havayı solumak, aynı binayı paylaşmak, aynı yemekleri yemek veya aynı dili konuşmak beni diri diri yakıyor. içimdeki kini suratına kusmak istiyorum. ama kusamıyorum tabii ki… ve daha acısı da şimdi geliyor, neden mi? çünkü yetim yok. çünkü kusmak için yeter yetiyi şunca hayatım boyunca kazanmadım. kazandığım başka şeyler ise burada geçersiz kalıyor. hatta yersiz…
  • ilk defa zenginlik denen duyguyu net bir sekilde hissettim.

    inanilmaz bir sansla (150 kisiden 5'ine hediye cikti) sirketin yil basinda yaptigi hediye cekilisinden ipad pro 11 kazandim. sevindim haliyle, hem hayatimda ilk defa bir yerlerden bir sey cikti, hem de normalde para verip almayacagim bir seyin gelmesi tam olarak "hediye" hissi yasatti. fakat ipad ile ne yapacaktim?

    iste tam bu noktada zenginligi hissetmeye basladim. alet canavar gibi, cok guzel, eline alinca insanin bir sekilde kullanasi geliyor gercekten ama hic ihtiyacim yok anasini satayim. oyle duruyor kenarda, arada bir aliyorum bir seyler yapiyorum. onumde bilgisayar var, twitter'a ipad'den giriyorum vs. sonra iste kafama dank etti.

    zenginlik buydu! bir seye, ihtiyacin olmasa da, pahali da olsa (8500tlmis anasini satayim), sirf guzel diye sahip olabilmek.

    bir kac seferden sonra gecti tabii. cunku manyak gibi boyama yapiyorum alette ama aklimda is var, isin getirdigi yogunlugu var. asil zenginlik orada yatiyor iste, kafa rahatligi yok.

    biz kim, zenginlik kim anasini satayim. yine de kisa bir sure de olsa aydinlanma yasamis oldum bedavadan.
hesabın var mı? giriş yap