ekşi itiraf

• en popülerlerinden bir sözlük celebrity’si ile bir haftadır beraberim. evet kesinlikle “ormanda kaybolan penisimizi fotoşoplar büyütmüş”, sorunsal falan hak getire ve evet magma çok sıcak.
  
  amcıkgül / istanbul/ 24
  
  -----------------------------
  
  02.02.2012
  ekşi sözlük'e bakıyorum yorumlara inanamıyorum. şaka şaka. gayet inanıyor ve anlıyorum. ekşisözlük’teki maalesef artık ezici çoğunlukta olan gerizekalı, cahil, ahmak, kullanıcıları gören herkes de rahatlıkla anlar zaten.
  
  tamamen itiraf.com ile taşak geçmek için açılmış bir başlık çok değil iki sene içinde gerçek bir itiraf.com’a dönüştü ve sözlükteki metamorfozu tespit için şahane bir deney oldu.
  
  ki bu itiraf.com ile dalga geçme hadisesinde dalga geçilen şeyi biraz olsun şöyle tarif etmeye çalışayım: 21.yy’ın ilk yılları. internetin coştuğu yıllar. itiraf.com kullanıcısı acemi. bir çok sıradan konuyu sadece kendi başına geliyormuş gibi, gereksiz yere yazıyor. itirafçı jargonuyla konuşarak (bkz: itirafçılar için hazır magma esprileri) siteye duyduğu aidiyet ile kendini yüceltiyor. tabi ki bu sahte unvan (itirafçı), bu zavallılık bütünü görenlere komik geliyor. esasında tam da incisözlükçülerin “ekşici piç” dediği gibi, itiraf.com’cu da (tabi ki genel ortalama) taşak unsuru oluyor ekşi sözlük’te.
  
  olayların içyüzünü, detaylarını fark edemeyen, gerçekten okumayı ve yazmayı bilmeyen, klişelerle, kalıplarla, tabularla bezeli zavallı düşünce dünyaları olan kişilerdi itiraf.com ile birlikte açığa çıkan kitle. bu yüzden “ekşi itiraf” başlığı açılıp, oradaki klişeler ile dalga geçildi. ama iki sene olmadan tam da dalga geçilen “itiraf.com ruhu” tüm sözlüğü ele geçirmişti bile.
  
  (bkz: sözlüğün itiraf.com'a dönüşmesi tehlikesi)
  (bkz: e oldu sana itiraf.com)
  
  ortalamalaşan sözlükte yazıldı, ilk tespiti (bkz: ekşi sözlük/@nazmiye demirel) yaptı sanırım. sonrasında da defalarca anlatıldı. bir tecavüz ya da ölüm olduğunda, sadece gazetede yazılan (%99’u onun gibi salakları gaza getirmek için abartılan ya da sadece belirli bilgileri verilen) haberi okuyup, çekirge sürüsü gibi binlerce “orrrrospu çocukları, bunları var ya, asıl kendilerini , asacaksın abi, acımayacaksın…“ entrylerini yazan insanlarla doldu burası. bu ahmak sürüsünü rahatlıkla manipüle edebilirsiniz. belki de sözlükte yapılabilecek en anlamlı aktivite bu artık. bir avuç kalan değerli yazarlar halâ takip ediliyor ancak onların da motivasyonları kalmadı. ne diyelim, güzel günlerdi. ürün yaşam eğrisi çok acımasız.
  
  son olarak, ağlak bir hayıflanma olarak gözükmesin yazdıklarım. bu sorunun bir çözümü yok. çözüm yok, bunu çok iyi kavramalı. çözümün olmadığını kavramak bu işte ulaşılabilecek maksimum fayda. benim itirafım da bu olsun.
  
  -----------------------------
  
  13.07.2012
  “artık ezici çoğunlukta olan gerizekalı, cahil, ahmak kullanıcıları...” demişim. bunu da biraz açalım da, eleştirdiklerimiz gibi kestirmeci gözükmeyelim:
  
  gerizekalı, cahil, ahmak kullanıcı sözlüğün ilk yıllarından itibaren vardı. esasında herkes hayata da, yazmaya da ahmakken başlıyor biraz. problem ahmaklıkta değil. problem ahmaklığın sürdürülebilir olmasında, istikrarlı bir şekilde gelişmesinde, çoğalmasında. eskiden ahmak bir kullanıcı, ahmakça bir entry yazdığında sözlük jargonunca ayar denilen bir tedavi sürecine girilirdi. girişken ve heyecanlı ahmaklar bizzat yedikleri ayarlarla, sessiz ve çekingen ahmaklar da bu ayarların verdiği ibretle evrilir, bol bol okur, mecburen belirli bir standardın üzerinde yazar ve tartışır, donanımları artardı. yılların diyalektik’inin sözlükteki karşılığı idi bu tekamül. problem, bu sürecin işlevini yitirmesi. ahmaklar çoğaldıkça ayar anlamını yitirdi. ayar verenin değil alanındı. yeni ahmak kitlesi hacminin büyüklüğü itibari ile ayar alamıyordu. ayar tutmuyorlardı. ve sözlük ahmağı ironiyi taklit etmeye başladı. herkes ironi yapıyordu. ortaokullu.swf’deki ahmak gibi ironi yapıp, karşısındaki ile dalga geçiyodu, keh keh keh gülüyordu herkes. "yau" diyordu, "o erkek üle dişünün şeyleri o tarzda nasıl hele bir anlat bakalım keh keh keh" diyordu karşısında bilim adamına. bu seviyedeki ve daha kalabalık bir ahmak sürüsüne ayar verilmesi teknik olarak imkansızdı. ahmak oyunu kazandı. (bkz: teknik nakavt)
  
  kalabalığın, yığınların kaçınılmaz sonu bu. ahmak “akp/chp’deki inanılmaz skandal” manşetine , sadece manşetlerini okuduğu gazetedeki bir kaç cümle üzerinden yorum yapar. yaptığı yorum tabi ki yanlıştır. haber eksiktir, yanlıdır, abartıdır, manipüledir... ahmak bunu anlayamaz, bilemez. “vay şerrefsizler” der,” bu kafa ülkeyi de satar yakında” der, maalesef ironi yapar, tüm ahmaklığı ve kısıtlı bilgisi ile dalgaya alır işi. e, normal, ahmağın görevi bu da, o haberin detaylarını görüp,” kardeşim aslında işin aslı şöyle” diyen adam yok artık. sıkıntı burada. varsa bile yüzlerce entry arasında okunma olasılığı yok. ahmak gene kazanır. (bkz: hükmen galip)
  
  ahmak tematik entry giren birine ateş püskürür. ekşi sözlüğü gerçekten bilgi kaynağı olarak kullanan birine, kendisi sadece futbol ve siyaset magazini entryler girmesine rağmen ateş püskürür. dalga geçer onunla. bilginin ne demek olduğunu bilmeyen biri, bilgi giren birini sözlüğü bozmakla itham eder. ahmak zalımdır.
  
  ahmak ya çok sevip abartı över ya da nefret edip abartı söver. öküzce eleştirir^*. ahmak hayındır.
  
  mizahı keşfeden ahmak en fecisi, en tahammül edilemeyenidir. “vay anam vay neler dönmüş serhat ya” der. içinde din geçen her türlü başlığa “ahirette götümüze girecek entryler” bakınızı verir. tam otomatiktir, full aksesuardır. “şerefsizim benim aklıma geldiydi” yazar. her türlü x’li başlığa “x iyiydi ama çevresi kötüydü” yazar , her türlü y’li başlığa , “y’ye inanmıyorum ama bir z var” yazar, abartı bir başlık altına “bir an heyecanlandın itiraf et” der. “geçen gün minibüse bindik şoför arkadan veremeyen var mı dedi, biz de binerken eline verdik ya dedik, ehauaea” diye, yaran entry’lere, yaran başlık’lara, yaran minibüs diyalogları’na, yaran öğrenci diyalogları’na, yaran otoyol diyalogları'na, yaran insan diyalogları’na, yaran sözlükçü diyalogları’na, yaran dünya diyalogları'na, yaran karayolu taşımacılığı diyalogları'na, yaran necmi diyalogları’na, yaran haftasonu diyalogları’na yazar. şeftaliden evrimleşen sözlük yazarları’ndandır. ahmak nobrandır.
  (bkz: sözlük ahmağı) (bkz: ekşi ahmak)
  
  -----------------------------
  
  28.05.2014
  “yaşlanmak çok enteresan. hiç tadmadığın bir deneyim. her gün ayrı bir heyecan. ilk defa öpüşmek ilk defa bir kızın memesini sıkmak gibi.”
  
  ekşi sözlüğün geldiği çöplük hali (bkz: ekşi çöplük)(ki hatırlıyorum sunay akın bundan 10 sene önce ekşi sözlük için çöplük demişti, demek ki o yıllarda da bu tanımlama yapılmış) çöplüğü oluşturan yazarlar dahil herkesin şikayetçi olduğu bir konu. yukarıdaki ekşi itiraf yorumları ile bunu biraz anlatmaya çalışmıştım.
  
  çözümün olmadığını yazmıştım ancak bu hadise, yani bir mecranın, bir filmin, bir müzisyenin, bir kişinin popülerleşip bayağılaşması süreci esasında hayatın her aşamasında farklı tezahürlerle de olsa karşımıza çıkan neredeyse kronik bir rahatsızlık olduğu için anlaşılması önemli.
  
  ben çocukken, babam her akşam kahveye gider, sigara dumanları arasında, bazen de içmiş olarak geceyarısı eve dönerdi. annem ise ya evde iş yapar ya da komşularla ve arkadaşları ile toplanıp “aman beyim gelmiş” uyarısına kadar sohbet ederdi. ben ise ya komşuların çocukları ile ya da kendi başıma oyunlar oynamak ile meşguldüm.
  
  baktığımızda herkesin sıkı sıkıya tutunduğu kendine ait bir sosyal çevresi ve mecrası olduğunu görebiliyoruz. ve bu sosyal mecralar arasındaki iletişim nerede ise sıfır. bir kadının kahveye girmesi ya da bir erkeğin altın gününe katılması zamanın toplum normlarında olası değil. bu müthiş bir özgüven unsuru. hayatı anlayabilmek ve ona karşı kendi sloganlarını, kendi planlarını, kendi cevaplarını oluşturabilmek için şahane bir bakış açısı. ermeni soykırımını da inkar ederim, evrim kanıtı fosilleri de kimse karışamaz. aksine destekler. istediğim gibi varolan tabuları körükler, mis gibi yeni tabular oluşturabilirim. kadınlara saydırır, geylere küfreder üstüne alkış alırım. kendi yaş grubumdan, kendi cinsiyetimden insanlarla mis gibi ortak düşünceleri paylaşır güçlenirim. tabular güzel, tabular rana. tabular bize bu korkunç büyüklükteki evrende mis gibi basit cevaplar veriyor çünkü.
  
  büyürsün. bıyıklar terleyince daha çok gençlerin takıldığı bilardolu kahveye gidersin. kızsan kendi cinslerinle organize olursun. emekli olunca da emekliler klubüne başlarsın. her nesile uygun sosyal mecralar var…
  
  …dı.
  
  internet ile yediden yetmişe her nesilin kendine has mecraları yok olup ortak tek bir platform ortaya çıktı. ilk başta, yani ikibinli yılların başında işler yolunda idi. o zamanın üniversite öğrencileri ile işe yeni başlamış genç neslin elinde idi internet. nesil farkı neredeyse yok. topluluk nispeten birbiri ile uyumlu. farklı düşünceler olsa bile herkes aynı noktadan bakıyor konuya. ergen kavramını sadece tıp sektörü kullanıyor. ayrıca bu kitle, daha çok yaşı itibari ile dünyadaki ve türkiye’deki en açık görüşlü kitle. çünkü henüz muhafa edecekleri yargılarını oluşturmamışlar. o yıllardaki ekşi sözlük de bunu yansıtıyor. serseri, kendini beğenmiş, zeki, çok komik, eğlenceli, kutsal ama antimuhafazakar, teknolojik… aynı matbaanın, radyonun, televizyonun keşfi gibi hayran bırakıyor kendine.
  
  sonrası malum. yıllar geçtikçe internete penetre olan kitlenin yaş farkları belirginleşiyor. şimdi 2014 yılındayız. anneler, dayılar, teyzeler, kayınçolar, 12 yaşındaki yeğenler derken şu an eşit dağılım olmasa da her yaş grubu internette temsil edilebiliyor diyebiliriz rahatlıkla.
  
  ekşi sözlük ne hale geldi? ne kadar kalitesizleşti? ekşi sözlüğe neler oldu?
  
  neler olacak? kahvede pişpirik oynayan adamı, teyzelerin altın gününe koyarsan ne olacaksa şimdi olan da o. ben 37 yaşında bir erkeğim. çok açık görüşlü biri olduğuma inansam da önyargılarım var. 9-10 yaşlarına girene kadar çocuklara taparım. onlarla çocuk olur deli gibi eğlenirim. onlarla diğer büyükler gibi çocukça değil ciddi bir iletişim kurduğumdan onlar da beni çok sever. ancak sivilceler çıkıp ses kartlaşınca ilişiğimi keserim. bir referansı yok ise, 18 yaşına gelene kadar zerre ciddiye almam. kafa ütülerse de çok pis terslerim. 18 yaşından sonra da işi kolay değil. olayları kavrayabildiğini bana kanıtlaması lazım. (yazınca anladım ne kadar zormuş lan benimle iletişime geçmek. ama bu benim aktörlerini bildiğim dünyamda geçerli başkalarını ilgilendirmeyecek bir çok prensipden biri.) internetteki anonim kimliklerde ise bu prensipler çalışmıyor. kimin kim olduğu belli değil. o sivilcesi ile dalga geçtiğim ya da geçen hafta “bilgisayarın megabaytı” yanmış diye gelen teyzem anonim kimliğiyle bir entry yazanda. anamm. coşuyoruz tüm coşumcular. buldun mu saf muhatabı ver ediyoruz kalayı. nasıl olur? cahiller, ergenler, kalitesizler, yobazlar… sayfa sayfa döktür artık. gerekli motivasyonu aldın tabi.
  
  kadın forumlarında yazılanları kopyalayıp sözlükte başlık yapıp dalga geçiyoruz. “yeni yıl kutlu olsun göbişlerimiz bebiş dolsun”. ne salak lan bu kadınlar di mi? e, senin anan, altın günlerinde babanın haftada kaç pompa yaptığını anlatıyordu elaleme ama. görmeyince gönül katlanıyor mu?
  
  15 yaşındaki biri bir entry giriyor, 50 yaşındaki adam bir entry giriyor, 25 yaşındaki gay cevap veriyor, 36 yaşındaki avukat bir şeyler yazıyor, 18 yaşındaki 3 dil bilen çocuk artistik yapıyor, 40 yaşındaki ev hanımı tartışmaya katılıp cık cık cık ediyor.
  
  ulan nasıl bir yer oldu burası. e size benzedi işte. hadi gönül koymayın, şöyle diyelim. "bize benzedi" bizim mahalle oldu sözlük. üst kattaki gürültüden hoşlanmayan hacıamcası, karşı apartmandaki selahattin, aşağıda onurlu ve gururlu apartman görevlisi, karşı komşu civelek dul hayriye hanım…
  
  yaşlanmak çok enteresan demiştim yukarıda. gençken dünyada 3 nesil yaşardı. biz, çocuklar ve yaşlılar. tüm insanlığı bu 3 potada eritebiliyorduk. yaşlandım, yolun yarısını geçtim gene 3 nesil var. biz, ergenler ve yaşlılar. yaşlandıkça segmentler değil de eşik değerleri değişiyormuş meğer. 45 yaşındaki adam için 30 yaşındaki koca herif ergen olurken; 18 yaşındaki üniversite 1.sınıf öğrencisi için de 15 yaşındaki liseli ergen oluyor.
  
  kısacası "hepimiz her zaman ergeniz".
  
  çözüm yok demiştim. ama çaresiz de değilsiniz. bak, 3-5 sene öncesine kadar facebook’da takılıyordun büzüktaşlarınla. çok geçmedi senin sözlüğü keşfettiğin gibi akrabalar da facebook’u keşfetti, nice karizmatik genç, akraba yorumları ile heder oldu bunalımlara girdi. berkecan’ın selfiesine taşradaki yengesi, “yavrıııım” diye yorum yapınca berkecan hayata küstü. twitter’a meylettin. orası da dincisinden trolüne karmakarışık. sivrilemiyorsun bir türlü. o zaman profesyonel forumlara takılacaksın. zıpkıncı mısın, memur musun, bisikletçi misin, ateist misin, troçkist misin, tarikatçı mısın… hepsinin forumları var. gir ve coş. aidiyet duygunu canlandır. kendini iyi hisset. bir de her zaman, kendini, yaptığın işi, yazdığın yazıyı, konuştuğun lafı sorgula… derdim ama onu yapsaydın zaten başka mecra aramıyor olacaktın. o zaman kafanı acıtma böyle meseleler için, koy götüne rahvan gitsin. sözlüğe trip atıp ya da sözlük devrimcisi olup heder etme kendini. sözlük sensin zaten.
  
  -----------------------------
  
  21.10.2018
  
  2018'in sonuna yaklaştık. fiyuu. ne seneydi be. şaka maka memleket yarrağı yedi. güle oynaya battık lan mis gibi. hic acıtmadan yavaş yavaş skiverdiler ucu bucağı. mına koduum dıj güjleri. yalnız çok güzel battık. titanikteki gibi hala çalan orkestrayla vals yapa yapa gömüldük buz gibi sulara. efsane ırzımıza geçtiler. zevk aldık resmen kötü yola düştük. kuyruğumuzu bile sktiler, yalama yaptılar, yalaya yalaya bitirdiler. somurdular, dişlediler, morarttılar, gömçürdüler, kulağımıza burnumuza soktular koskoca damarlı yarraklarını. eniştemizi, kaynatamızı, düşmanımızı dizip üst üste sktiler. gürül gürül akan dünyadan kopardılar bu skik ve güzel ülkeyi.
  
  sövgülerimle faslından sonra olağan ekşi itiraf editlerimden birini yapayım. neden? çünkü benim bu entryde yazdıklarımı okuyup bu başlığa yazmaktan çekinen yazarlar olduğunu görüyorum. mesajlaşıyoruz bir çoğuyla ve hep aynı şeyi diyorum. "yazın ulan istediğiniz gibi. entynizin kumaşı iyiyse başlığın önemi yok". ben dönüşümü ve sebeplerini anlattım. bunun önüne geçemezsin. o yüzden tadını çıkarmak lazım. "eskiden yazılanlar çok kaliteliydi, şimdi artık kaliteli işler yok" demedim hiçbir zaman. eskiye özlem falan da duymuyorum. eskiden sözlük daha kaliteliydi algısı üstteki editlerimde yazdıklarıma ek olarak şundan da kaynaklanıyor: yazılanlar hacmen az olduğu için kötü işler daha çabuk göze batıyor ve elektronik linç ile direkt yok ediliyor. şimdi kötü işler iyi işlere göre çok daha fazla olduğu için "biz eskiden beyoğluna kravatla çıkardık" geyikleri yapılıyor haliyle. kravatla çıkma simgesi o eski nezih beyoğlu'nun bugün arapların çoğunlukta olduğu akp beyoğlusu'na dönüşümünü anlatıyor anlatmasına da çözüm kravatları giyip tekrar beyoğlu'na inmek değil onu söylüyorum. benim gitmeyi içim kaldırmıyor ama çözüm beyoğlu'na gitmemek de değil. aksine gençlerin tekrar oraları ele geçirmesi lazım. siz ele geçirin önce de sonra kravat mı takacaksınız meme piercingi mi tartışırız.
  
  kısacası yazın istediğiniz itirafı istediğiniz başlığa. yazmamak en fenası çünkü.
• sözlükte çok popüler, entryleri sevilen bir üçüncü nesilim ama gene de diğer sözlük hesabımdan entrylerime şukela verme alışkanlığından bir türlü kurtulamadım. hatta üç kez de yaran entrylere fake nikimle girip kendi entrylerimi yazdım. bu da kleptomaninin bir türü sanırım.
  
  içinizden biri / içerenköy / 22
• geç kalmadan...
  (bkz: ekşi itirafçıların demek istedikleri)
• geçen ssg ile zirvede karşılaştım. arası soğumadan yazayım.
  -hiç de sözlük tanrısı gibi değil, çok alçakgönüllü.
  -tanışırken heyecandan nikimi yanlış söyledim.
  -yarım saatte üç şişe birayı götürdü.
  -yakından bakınca saçında kepek olduğunu gördüm
  -gece boyunca gülümsedi. çok şeker gülüyor.
  -ayakkabısını boyamamıştı, kırık not verdim.
  -bir dakika bile yalnız kalmadı, dolayısıyla esas söylemek istediklerimi söyleyemedim :)
  
  sıç geldi / 23 / etiler
• amcıkgülün itirafını okuyunca aklıma geldi. ben de iki sene önce birinci nesil bir yazar ile birlikte olmuştum. arkadaşın büllüğü görünce "bakınız boyu değil işlevi önemli" diye espri yapayım dedim.. bütün gece suratı asık bir adamla televizyon izleyip durduk. bu arada gerçekten boyu önemliymiş.
• sözlükte sağ cenahtan bilinen, solculara verdiğim ayarlar ile tanınan muhafazakar bir yazarım lakin ne zaman cav bella adlı malum şarkıyı dinlesem tüylerimin diken diken olmasını engelleyemiyorum. ne ki bu şimdi?
  
  arif_ozan/26/ötüken
• "yahu geçen gün bi entry'i moderatöre mesaj atmaya kalktım, kime hanesine moderatörün ismini yazmayı unutmuşum, yazara gitmiş. 10 dakika sonra farkettim, e tabi magma çok sıcaktı. hemen ecza dolabına koşup 5 tane streptomagma yuttum. entry sahibi de uyardığım için mesaj atıp teşekkür etmiş. ahhh barsaklarım çok acıyo, gözlerimden yaş geliyo acıdan bi haftadır."
  
  telaşgül, şanlıurfa merkez, kuru : 28
• entrylerinde yabanci kelimeler kullanan yazarlari cok seksi buluyorum.sanki kisilikleri de o denli karmasik ve renkliymis gibi geliyo.yatakta da cok hareketli olduklarini düsünüyorum.bilmem anlatabiliyomuyum ;)
  
  ruhum orospu,antep'in icinden,25
• daha düne kadar tarkan'in sarkisindaki "oynama sikidim sikidim" kismini "ben seni ellerin olasin diye mi sevdim" diye anliyodum.ne salagim di mi?
  
  götten kulak,dagin basi,22
• eger hem cok iyi entryleri olan hem de cok güzel bi yazarsaniz:1)her entrynizden sonra mesaj yagmuruna tutulursunuz.artik gina geldigi icin coguna cevap bile vermezsiniz. 2)actiginiz her baslik izdihama yol acar.öteki yazarlar basliginizin altina yazabilmek icin adeta yarisirlar.gizli bi haz duyarsiniz 3)zirveler sizin icin tam bi kabustur.daha kapidan girer girmez tüm gözler üzerinize cevrilir.sizin yüzünüzden kavga eden ciftleri görüp üzülürsünüz. 4)iki gün entry girmeseniz ssg hemen "aman ne olur bi iki entry gir,sözlügün reytingleri düstü,yazarlar huzursuz" diye mesaj atar.kiramaz yazarsiniz bi seyler.5)kendi nickinizin,altina en cok entry girilen baslik olmasindan beklenenin aksine rahatsiz olursunuz.keske daha faydali islerle ugrassalar diye düsünürsünüz.ama yine de sözlügü ve yazarlari cok seviyorum
  
  lokum gibi,avrupa'nin en pahali muhiti,31