• ufaktan hayatı çözdüm sandım ama sonra aslında onun beni çözdüğünü anladım
  • mihriban diye bir türkü vardı ya dilime dolandı.
    ‘sarı saçlarını deli gönlüme bağlamışım çözülmüyor mihribaan..’ diye söylerken bir terslik olduğunu anladım. bunun gerçek olabilmesi için kızın saçlarının yolunması gerekir ki çok ayıp.* neyse ki gerçeği böyle değilmiş. incelikli abimiz kalbini söküp kızımızın saçlarına bağlamış ama her nedense sonra çözmek istemiş, çözememiş. hiç üzülmedim. beter olsun. hem sanatın gelişmesi için gerekli malzemeler bunlar.

    bir de ‘lambada titreyen alevin üşümesi’ gibi bir durum var. henüz oraya gelemedim.
  • bu hafta bir ofiste staj yapmaya başladım. çok bir iş yapmadığım, keyfime göre gidip geldiğim için herhangi bir ücret veya yemek beklentim yok. ofiste bir de sekreter çalışıyor. 18 yaşında dershane masraflarını çıkarmak için işe girmiş. ilk gün öğle arası patron kızı simit almaya gönderdi. oturup o simidi yediler. üçüncü gün öğle arası patron yoktu. ben de acıktım, kıza sordum sen de acıktın mı diye. o da yok ben acıkmadım dedi ama gözleri vücut dilinden acıktığı belliydi. ne kadardır burada çalışıyorsun diye sordum, yanlış anladı haftada 200 dedi. soruyu yanlış anlamasından dolayı haftada 200 liraya çalıştığını da öğrendim. (çalıştığımız yer de öyle az para kazanılan bir yer değil.)

    patron sana öğle yemeği için para vermiyor mu dedim. yok dedi. dedim nasıl ya öğle araları yemek yemiyor musunuz? patron rejimde, ben de yemiyorum zaten yemek yemeyi sevmiyorum dedi. yine vücut dili aksini söylüyordu. dedim madem ben yemek ısmarlayayım sana bugün. gittim yemek aldım geldim, gayet de ikimiz de acıktığımızdan bir güzel yedik. yedik ama ben bir gün ısmarladım, benim de bütçem belli kendi yemeğime zaten ancak param yeter.

    şimdi biz yine öğle arası patron yokken kaldığımızda ben ne bok yiyecem. hadi ben dışarıda yedim geldim, o lokmalar nasıl boğazımdan geçecek. bat dünya bat.
  • bu sene üniversitede son senem ve ben o kadar yoruldum ki. okulum 1 sene uzuyor . ve ben bunu ilk anladığımda deli gibi ağlamıştım. ama ablam sayesinde toparladım.

    şu an deli gibi staj arıyorum. evet . adamlar ingilizce yanında tercihen almanca istiyor hatta arapça isteyen de gördüm. yuh ya yuh yuh yuh

    gerçekten sıkıldım ya bayılacam artık. depresyondayım 2 aydır. en son ortaokulda böyle hissetmiştim. günlüğüme falan yazardım ne kadar kötü hissettiğimi kendimi çok değersiz hissettiğimi falan diye.simdi gene aynısını yapıyorum evet.
  • ayyy depresyona giricem bu gidişle hadi hayırlısı
  • bir zamanlar gözümü kapatıp açtığımda 6 sene gecmis olmasını istiyordum. o 6 sene boyunca cok kıymetli insanlar tanıdım, hayatımın en kıymetli yılları gecti.

    simdi ise gözümü kapatıp açıp 5 sene sonrasına gitmek istiyorum.

    sıkıntıya gelemiyorum sanırım.
  • çok seviyorum ama korkuyorum be sözlük.her gün düşünmekten kafayı yiyecek seviyeye geliyorum kaybeder miyim diye.’’hastasın.” diyeceksiniz,”hastayım.” diyeceğim.hastayım ben.bilmeme rağmen önüne geçemiyorum,yapamıyorum işte.ben böyle alıştım böyle korkmaya,korkarak sevmeye,üstüne düşmeye alıştım.hiç gitmesin diye her şeyi yapmaya alıştım.elimden ne geliyorsa,onu ne ile mutlu edebileceksin,nasıl edebileceksem...kendini bağlama bu kadar deseniz de umrumda değil aslına bakarsan.ben ihtiyacım olan kişiyi buldum,ama korkuyorum.manyağım ben sözlük.

    mutlu musun diye sorarsanız,çok mutluyum.iyi ki var.
  • mutsuzum ve bu fiziksel değil.
  • yaa yine beni bekleyip uyumamış sevgilim özür dilerim
  • bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. ve şu an o hissiyatı yaşadığım anlardan bir tanesindeyim. yan daireden kahkahalar gelirken ben ise burada sadece entry girip boş boş tavanı izliyorum.

    edit:imla
hesabın var mı? giriş yap