• yazıp yazıp siliyorum, yazamıyorum.
  • bir sabah bunaltıcı düşlerimden uyandığımda kendimi didem madak'a dönüşmüş halde bulacağım diye çok korkuyorum.
  • mutlu yıllar amk. sen evli ben evli niye hatırlıyorum hala doğum gününü? ne bileyim niye amk.
  • ilk defa profesyonel olarak iş başı yapacağım. aşırı gerginim ve kendimi hiçbir şey bilmiyormuşum gibi hissediyorum. mülakatta birçok kişiyi geçerek buraya geldim 2. mülakatta kendimden yaşça ve iş tecrübesi olarak ileri insanları geçtim biliyorum kendime güvenmem gerek ama bugüne kadar oluk oluk akan özgüvenim şuan biryerlerme kaçmış gibi, midem bulanıyor depresyona sürüklüyor bu durum beni . onay sürecinin uzamasıda gerginliğimi körüklüyor bırakın başlayayım arkadaş ne kastınız ya işe başlamadan stres sahibi ettiniz beni .

    her türlü telkin teskin öneriye açığım.
  • bak işte. girdim yatağa gün içinde yaptıklarım, yediğim içtiğim şeyler, dönen muhabbetler film şeridi gibi kafamda geçerken konu konuyu açtı, kendi içimde bi bombardımana tuttum, 10 dk boyunca bidi bidi bidi sonunda susturdum kendimi ve dedim ki "bugün ben bunu niye demedim?".

    (bkz: uyumadan önce düşünülenler)

    edit: yazılanların bazıları ekşi günlüke daha uygun olmasına rağmen ekşi gunlugun tutulmaması ilgimi çekti. bundan sonra ben dikkat edecem. sizde edin. kips
  • 13 ocak 2018'i hiç yaşamadım, sanırım zehirlendim ve tüm günü evde baş ağrısı, mide bulantısı ve uyku arasında geçirdim durdum. yediğim bir adet elma ve içtiğim bir bardak suyu bile vücut kendinde tutmadı. bir ara olaylar o kadar dramatik bir hal aldı ki azrail gelse önüme iki seçenek koysa ölümü gözü kapalı seçerdim. o derece insanı mahveden bir durum.
    neyseki midedeki her şey gün sonunda vücuttan atıldı da biraz rahat bir uyku ile kendime gelebildim.

    yaşasın sağlık!
  • gidicem lan buralardan artık son kararım. şu siktimin şehrinde dünyanın en iyi fırsatları olsa bile askerlik biter bitmez gidiyorum. gezebildiğim kadar, şehir, ülke, kıta gezeceğim. öleceksem yolda yaşayacaksam yolda bundan sonra.
  • içimden ağlamak geliyor bu akşam.

    durduramıyorum kendimi, boyle ses çıkarmayacağım diye uğraşırken dudaklarımın kenarları aşağı doğru sarkıyor, dudakların büzüşüyor ve iç çeke çeke ağlıyorum.

    annesi babası kavga etmiş.kucuk bi çocuğun yorgan altında ağlaması gibi...

    bi sebep lazım gibi hissediyorum ağlamak için. sanki bu halimi yakalayan olsa geçerli bi bahane sunmam gerekiyormus gibi...

    ben de sizin yazdıklarınızı okuyorum. kimisi işyerinden dem vurmuş, kimisi aşk acısı çekiyor, kimisi insanlara sektiriyor...
    hepiniz o kadar haklısınız ki...

    insanların acılarını, acıyan yerlerini yargılayabilir miyiz yaa,
    "ne saçma şeye üzülüyorsun" kadar kırıcı bi söz var mı?

    insan isterse 6 yaşındayken kaybettiği tasosu aklına gelir, ona içlenir kime ne?

    hala acıyan yerleri olan insanların üzerine gitmeyin. herkes güçlü olmak zorunda değil. kimilerimizin kırılması lazım birşeylere.
  • guzel bir gunu noktalamak uzereyken kotu bir haber ile sarsildim bu aksam. bu haber 7 yildir kendimi mahrum biraktigim her seyden bosuna feragat ettigim anlamina gelen bir karardi. ve evet kahve icmeye gittigimiz ofiste duramazdim artik. bu yuzden hemen eve gecmeye karar verdim bir cozum yolu bulabilme umidiyle...

    disari ciktigimda, ofkeli halimle inleyen bir cocuk sesi fark ettim. cocugun onunden bir metre gectikten sonra, dondum ve arkama baktim; 10 yaslarinda bir cocuk karanlik ve soguk bir bankta oturmus, kucaginda sattigi seye sarilarak inliyordu. dayanamayarak sordum neden agliyorsun diye, bir yandan alacagim cevaptan korkarak. ve icimden umarim cozebilecegim bir derdi vardir diye gecirerek...cocuk gozundeki tek damlayi silerek cevap verdi; 20 tl mi kaybettim... iste o anda dunyalar benim oldu, zira cocugun cozebilecegim bir derdi vardi. hemen cuzdanima yoneldim ki arkadasim dur ben odeyecegim dedi. ben ise hayir dedim ikimiz de odeyelim, odeyelim ki bu seferde 20 tl mi kaybetmeseydim 40 tl m olurdu diye uzulmesin...

    ve arabaya bindigimizde arkadasim kendini dunyanin en mutlu insani hissediyordu. birine yardim etmenin huzurunu yasiyordu. ben ise boyle kucuk bir seyden bu kadar mutlu olmasina sasirdim ve belki de insanlara yardim etmeye aliskin degilsin dedim...

    peki yalan soylemedigini nerden anladin diye sordu, dilencilere para vermedigimi bilerek.ben de hicbir dilenci sesini duyurmamak icin basini mihlayarak aglamaz ve tek gozunden yaslar damlamaz dedim.

    evet kotu bir haber almanin ofkesiyle ciktim, belki cocugu opmeyi unuttum, ona dokunmayi sarilmayi zira sevmeye cok ihtiyacim var su aralar ve eminim o cocugun da sevilmeye...

    tekrar anladim ki hala hayattaysam, bu cocuklarin gulusu sayesindedir...
  • şöyle bir 5milyar eurom olsada şu para kazanma stresinden kurtulsam lan.fazla değil 5milyar erocuk.sonrada daire alir kiraya verirdim. ohhh gelsin paralar. vay amk sonunda siyirdimm.
hesabın var mı? giriş yap