• ahh şu an yaşımı doldurmuş bulunuyorum.

    çok tuhaf hissediyorum.

    geri sayım..

    iyi ki doğdum! ^^

    edit: annem bana doğum günü şiiri yazmış bdksksks

    gülüşü yüreğimi yakanım
    annesine sevgiyle aşkla bakanım
    iyi ki doğdun iyi ki varsın be canım
    seni sevmekle geçiyor her anım

    evimizin her zaman oldun neşesi
    sessiz evimizin en güzel sensin sesi
    hiç bitmez nazı işvesi
    annesinin babasının bir tanesi

    doğdun değişti dünyamız
    neşelendi hep canlandı yuvamız
    her zaman her yerde en çok duamız
    hep mutlu olsun bizim canımız

    iyi ki varsın benim güzeller güzelim
    gülünce gözlerinin içi gülenim
    sevdiğini candan yürekten sevenim
    ben seni canımdan çok severim

    sarı fıstığım kalimeromdun sen benim
    ne zaman büyüdün be güzelim!
  • hadi biz kaybettik.
    siz ne kazandınız?
  • içim dışım bir ama göründüğüm gibi değilim.
  • bu ara hep bir ağlayasım var.
    düşün düşün çıkamıyorum işin içinden .
    sıkışıp kaldım hayatın içinde .
    günler bomboş geçiyor.
    ne bir şey ekleyebiliyorum ne de bir şey çıkarabiliyorum.
    evet bugün bunu yapacağım diyorum be hemen anında bu fikirden vazgeçiyorum.
    yaptığım tek şey zaman doldurmak .
  • saçlarımdaki beyazlıkları önemsemiyorum artık...
    günde yaklaşık bir litre sert kahve tüketiyorum, beslenmeme dikkat etmiyorum, bir zamanlar saatini aksatmadığım losyonu kullanmaya artık üşeniyorum...
    bana cesurca gülücükler atan güzel kızı da önemsemiyorum artık, belki de kendimi kandırıyorum, belki de her an aklımda...
    seneler önce dinlerken göz yaşları dökmeme sebep olan ahmet kaya şarkısını dinleme ihtiyacı hissediyorum, neden? neden bu şarkı? neden bu nakarat? seneler sonra neden dilime takılıyor? 7 sene sonra dinlemeli miyim bu şarkıyı tekrar, yine göz yaşı döker miyim acaba, tereddüt etmemin sebebi bu mu?
    derken giriyor nakarat...
    korkulu geceleri sayar gibi...
    birden bire bir yıldız kayar gibi...
    ellerim kurtulacak ellerinden,
    bir kuru dal ağaçtan kopar gibi...
    mutfakta bir tane kirli kaşık kalsa içim rahat etmezdi, şimdi kaşık lazım olunca bir tanesini kabaca yıkayıp kullanıyorum, yatağım birkaç gündür hiç toplanmıyor.
    biyolojik saat benzeri bir bilinç altı mekanizması var sanırım, “kitap okusana, belgesel izlesene” diyor, senelerdir takip ettiğim köşe yazarını yazılarını artık merak etmediğimi hatırlatıyor... bunu da önemseyemiyorum. ne olacak ki? ne oldu ki? ne değişecek ki?
    derken nakarat yine giriyor...
    kalacak tüm izlerin hayatımda...
    gözümden bir damla yaş aktığında...
    bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan
    kan tarlası gelincik şafağında...
    ayıptır söylemesi porno izlemek ilk defa haz vermiyor, sevdiğim diziyi izlemeye çalışıyorum, boş geliyor... her şey anlamsız gibi...
    senelerdir yaşadığım evin yüksek balkonuna çıktığımda ilk kez bu kadar dikkat ediyorum yüksekliğe, acaba nasıl bir his? ne kadar yüksek, ne kadar acı verici? acaba o kadar da kötü bir şey mi diyorum...
    nakarat yine yine giriyor...
    sen bir suydun sen bir ilaçtın...
    hoşçakal canımın içi, hoşçakal
    hoşçakal gözümün nuru, hoşçakal...
    kapı çalıyor günler sonra, kimin geldiğini bilmiyorum, ama kimin gelmediğini çok iyi biliyorum...
  • bazen olduğum yerde duraksayıp, etrafıma bakıp;
    ‘’ne işim var lan benim burada, bunca olan bitenle?!’ diye düşünüyorum.
  • 5 gündür aynı rüyayı görüyorum. rüya korkunclu olmamasına rağmen aynı rüyayı gorucem diye gerilmeye başladım. bu gece biraz fazla içtim, hanı diyorum belki, belki bu gece olmaz.
  • ulan tam ortasına sıçayım bu hayatın. bir fincan kahveye 50 tl verip fal baktıran ve hayatını ona göre şekillendiren, herkese yavşayan kız da mutlu memesini sallayıp fenomen olmaya çalışırken sevgili yapınca bir anda muhafazakarlaşan kız da mutlu. bu hayatta biz orospu çocuğu muyuz aq?
  • uyumak hayattan kısa süreliğine de olsa çok güzel bir kaçış yöntemi ama böyle zamanlarda uyuyunca da bir şeyleri kaçıracakmış gibi, bir şeylerden mahrum kalıp yalnızlığıma yalnızlık katacakmış gibi hissetmiyorum değil. işte bu ikilem ve bazı diğer faktörler sebebiyle yine 30 saati devirdik. daha çamaşır atıp onu bekleyeceğim bir de, neyse bergen dinleyeyim biraz *
  • insanların azıcık incelikten paylarını almamış olmaları içimde onarılması güç yaralar açıyor.
hesabın var mı? giriş yap