• son dönemde kendimi aşırı hırpaladığımı hissediyorum. yorgunluk, mutsuzluk ve yalnızlık en derinlerime dek sarmış gibi beni, öyle bir his içindeyim. bundan nasıl kurutulacağımdan da emin değilim. güçlü olmaya çalışmak da can sıkıcı olmaya başladı artık.

    iyi hissederim diye son günlerde kendimi yazdığım kitaba verdim ama bu bile yeterli olmuyor aksine daha da yıprattı beni. gecenin bir yarısı kalkıp bir şeyler karalamak, karakterleri düşünmek ve sayfalar dolusu not ile uğraşmak... yarattığım karaktere acı çektirmek kendimden nefret etmeme neden oldu.(bkz: swh)
  • sizin çok değer verdiğiniz insanın sizi pek umursamaması gerçekten kötü.ilişkilerde kesinlikle bir denge olması gerekiyor yoksa böyle yavaş yavaş herşeyden soğuyorsunuz.siz siz olun gereğinden fazla değer vermeyin en azından içinizde yaşayın ona göstermeyin.yoksa çantada keklik olarak görülüyorsunuz.sizin duygularınızın karşı taraf için pek önemi kalmıyor.denendi onaylandı
  • biri beni yeşillendirsin. modacruzdan gelinliğimi satışa koydum ve biri satın aldı. eşek ölüsü gelinliği yurtiçi kargoya gönderdim 32 desi bu 10 desiye kadar alıyoruz dediler gönderemedim. başka firma ile kargolasam alan kişinin adresini bilmiyorum nasıl kargolayacagım
  • tekrar olsa aynı şeyler, bir kez daha, bir şans daha verilse her şeyin daha farklı ve güzel olacağını biliyorum.
  • bugün kombiyi tamire gelen adam(yer londra) bana “türk müsün?” diye sordu.
    “evet, nasıl anladın?” dedim.
    “evinin çok temiz olmasından anladım. sadece türklerin evi bu kadar temiz oluyor.” dedi.

    bir gün isveç’te, benim balkondan alt komşumun balkonuna yanlışlıkla bir şeyler döküldü.

    elime kova ve deterjan alıp kapısını çaldım; özür dileyerek balkonu temizlemek için izin istedim.
    eve girer girmez kokudan, pislikten, dağınıklıktan baygınlık geçirmek üzereydim. pantolonumun paçasını kıvırıp balkona kadar neredeyse zeybek oynayarak çıktım. bir de salonun ortasına kocaman yatak atmış, yatağın üzerinde salçalı yemek tabakları doluydu.

    bir arkadaş, hintli bir ev sahibinin, pis oldukları için kendi milletine evini kiraya vermek istemediğini ve özellikle türk kiracı aradığından bahsetmişti.

    ev temizliği konusunda türklerden daha temiz bir millet gerçekten görmedim.

    keşke doğayı korumak, sokakları temiz tutmak konusunda da bu kadar titiz olsaydık.
  • gecenin cehennem sessizliğidir şarkılarındaki ölüm ritimleri ve kayboluş iniltisidir kendi eksenindeki dönüşleri.

    valéry: “lütfet, ey karanlık, - lütfet en yüce düşünceyi…”
  • ben bundan sonra kimsenin hiçbir şeyi olmayacağım.
  • şu an ekşi sözlükte herkes depresif şeyler yazarken ben tarkan eşliğinde kuzu kuzu dinleyip dans ediyorum.
  • yarım kalmışlık hissi uzay boşluğu gibi sözlük. sanki o boşlukta sonsuzluğa doğru bir yolculuğa çıkmışsın.
  • bugün yeniden yaşamaya başladım. tamamen kendim olduğumu hissederek. yeni baştan.
hesabın var mı? giriş yap