ekşi öykü

• ...
  öğle tatilinin sakinliğinde yaptığı kısa şekerlemesinde, rüyasına vizesiz giren evliya önce onu süzdü. yüzünü ekşitip, gözlerini belerten evliya, sanki ilahi bir mesaj veriyormuşçasına şehadet parmağını sağ yöne doğru çevirdi ve "huzur izlanda" dedi. iş hayatı boyunca resmi evrakları düzgün yazmaya, hatalı evraklardaki eciş cümleleri düzeltmeye adayan esas oğlan, "huzur islam'da demek istediniz galiba amcacığım" lafını evliyaya istemsizce söyleyiverdi. esas oğlanı süzmeyi hala bitirmeyen, "ben bu zevzek için mi yollandım" dercesine bakan evliya derin bir nefes alarak, engin sabrının çatladığı noktada, "hayır evladım huzur izlanda dedim. hem ben boşuna mı gösterdim şimal yönünü. hiç mi hakim değilsin yönlere. bulmaca da mı çözmüyorsun" diye çıkıştı. cümlenin anlamı aklına mıh gibi çakılan esas oğlan, kendisi ve uykusuna ağır gelen utancı yüzünden birden uyandı.
  
  kendine gelme, ağzındaki kuruluğu hissetme ve bilincinin yüklenme aşamasında olan esas oğlan, "milletin rüyasında sayısal loto tahmini veren evliyalar, neden benim rüyamda yön tayini yapıp, alengirli konuşuyorlar" diye mırıldandı. gözlerini kısık bir şekilde açıp etrafına baktığında, çevrede kimse olmamasına sevindi. kendi kendine konuşan birine deli diyen topluma ait olan iş arkadaşları, onu bu halde görse, deli yaftasını ona zamklarlardı vakit kaybetmeden.
  
  "huzur izlanda derken, izlanda'ya gitmemi mi kastetti" diye düşündü masasında damağındaki kuruluğu giderecek içecek bir şeyler ararken. "iyi ama, izlanda'ya gitsem ne iş yaparım ki?.. acaba masabaşı işten istifa edip, izlanda'da yuvarlak masa şövalyesi olsam. bu da masabaşı iş, öbürü de. yalnız tek sorun izlanda'nın yönetim biçiminin ne olduğu. şövalyelik müessessi kaldırıldıysa o iş yaş" diye sayıkladı. kafası öyle bir karışmıştı ki, o an beyin tomografisi çekilse, tomografi sonuçlara bakan radyolog, esas oğlan'ın tüm beyin sathında termonükleer füzyon belirtileri gördüğüne yemin edebilirdi.
  ...