• aklını kaçırmış gibi koşan çılgın kalabalık giderek üstüne geliyordu. ellerini ters bir şekilde yüzüne doğru tutarak bağırmaya başladı. "durun, ben o değilim ! " kaçmaya çalışmak yerine neden bunu yaptığını anlayamamıştı. sonra kaçmaya çalışsa bile bunun saçma olacağını düşündü. kalabalıkla aralarında ramak kalmıştı. öne çıkıp "bakııınn!!! işte oradaaa!! şahin k !!" diye bağıran kişiyle artık burun burunaydı. birkaç saniyeliğine göz göze geldiler ve adam, ragıp'ı omuzlarından tutup sarsarak hızla kaldırıma iterek kaldığı yerden koşmaya devam etti. çılgın kitle de ellerinde pankartlarla arkasından koşarak ve sloganlar atarak ilerliyordu. ragıp, nereye koştuklarına bakmak için kafasını çevirdiğinde acı gerçekle yüzleşti. yakalamak için gerçek şahin k'nın peşinden koşuyorlardı. boş yere bu durumu bile üzerine alındığını farketti. hüzünlendi. bu evrende bir hiç olduğunu, ölse bile çok şeyin değişmeyeceğini farketti. sonra oturduğu kaldırımda hayatın anlamını sorgulamaya devam etti. "hayat ne tuhaf vapurlar filan" diye geçirdi içinden. kalkmaya hazırlandı, ama başaramadı. dengesini kaybedip tekrar kaldırıma düştü. ve bir "çıt" sesi yankılandı o boş sokaklarda.. ragıp, tekrar kalkarak arkasına, düştüğü yere baktı. bir acı gerçekle daha karşı karşıyaydı...
  • hatay künefesi geldi aklına birden..
  • aklına gelen fikrin parlaklığı karşısında adeta gözleri dolmuştu. bu kadar da zeki olunmazdı ki canım!! künefenin içine aşıyı da koyup öyle yedircekti insanlara.
  • karşısına aniden çıkan o tabelayı görünce hakikaten çok şaşırdı. ekşi kebap salonu mu? ne zaman açıldı lan bu buraya? diye düşündü. ve hemen dükkandan içeri girdi.
  • tedirgin gözlerle etrafa bakindi. yabanci ortamlarda olmak onu tedirgin ediyordu, peki oyleyse neden bu bilmedigi dukkana girmisti. artik kendini taniyamiyordu. titrek bir ses cikti agzindan;
    -sef, bakar misin?
  • garsona baktı, korkmuştu bu garip adamdan ve çekingen bir tavırla menüyü incelemeye başladı. ekşili bir şeyler yemek istedi canı ama ekşi sadece dükkanın adında ve salatada vardı. hemen fikrini değiştirdi ve acılı adana istedi.
  • iyice pisman oldu buraya girdigine. kendine kizmaktan yorulmuştu son gunlerde. adanasini yiyip hemen cikmaliydi buradan, kunefeyi beklemeye tahammül edemezdi azarlandigi bu kohne salonda.
    -bi de ayran ekle
  • sonra ayran yeyince her seferinde kustuğunu hatırladı. evet ayran sevmiyordu. ama olsundu. o da sevecekti elbet. elbet birgün sevecekti.

    garsona tekrar seslendi: "bir de siyah poşet."
  • -nasıl abi?
    dedi garson.
  • burda abi yok, herkes kardes, dedi. az onceki azarin intikamini sicak sicak yemisti. birden neselendi ve kiza seslendi;
    - size demedim
hesabın var mı? giriş yap