• sonucu bir sike varamayacak düşmanlıktır.
    ulan gerizekalı herifler kamu yararı için çalışan meslekleri aşağıya çekmeye çalışmak yerine kendi yaptığınız mesleklerin özlük haklarını neden savunmazsınız ?!
  • ekşi'ye has olmayan durum. esas sorun için

    (bkz: türkiye'deki okumuş insan düşmanlığı)
  • herkes kendi işini en zor sanıyor , en fazla maaşı kendisinin almasını istiyor.

    kendi işinize bakın aga , sövülecek birileri varsa milletvekilleri falandır. ya da vergi kaçıranlar o kadar net.
  • kesinlikle doktorları ayrı tutmak gerekir. afedersiniz düşük zekalı öğretmenlerle doktorları bir tutmak abesle iştigaldir. üniversite sınavında barajı geçince öğretmen olunuyor. ulan sen kendin bilmiyorsun ki kime ne öğeteceksin davar ?
  • bir boka sap olamamanın tetiklediği refleks olarak ortaya çıkan düşmanlıktır. akademisyeni de ekleyelim lütfen o listeye. adamlar, asıl düşman olmaları gereken şey hariç herşeye düşmanlık besliyorlar. çok acayip bir ruh hali.

    yok yani, çalışıp, didinip, bir yerlere gelebilmiş insanlara neden düşmanlık beslersin ki arkadaş?
  • herkesçe'den sonra okumaya kıyamadım.
  • (bkz: ben senin kızını istedi diye övündüğün doktorum)

    yukarıdaki başlığa yazdıklarımı aynen kopyalıyorum;

    "sevgili sözlük yazarı, sözüm sana;

    10 başlığa tanım yazıp bir kaç yıl sıra beklemekle edindiğin ekşi sözlük yazarlığı sayesinde, ülkenin sözde okuyup yazmış, az buçuk eğitimli kitlesine mensup sanılıyorsun. en azından dışarından bakanlar böyle görüyorlar. yazdıklarını ciddiye alan bir kitle var. seni, kutsal bilgi verici olarak, kaynağın bir mensubu sayıyorlar.

    oysa sen, sadece senin istediğince fikir beyan etme hakkın olduğun yanılgısıyla, tanımadığın insanlar hakkında özgür boğalar gibi, sözlüğün engin çayırlarında entryler döşeniyorsun.

    çok yazık.

    lütfen, lütfen, artık insanları mesleklerine göre yargılamayı bırak. insanları senin yüce egona hizmet edecek bir varlık olarak görme algısını bırak. kimse sana süperogunu takın da çık meydane salın, demiyor. sadece, rahat bırak!

    bir meslektaşının başına parke taşıyla vurulduğunu düşün. bak, elle ayakla değil, parke taşıyla... düşün!
    kaldı ki, kimin bir diğerine eliyle bile vurma hakkı var?
    öğrenci, öğretmenini bıçaklıyor; sen gelip burada öğretmenin sınıfta kim bilir neler yapmış olabileceğine dair kurgular üretiyorsun.
    bankada anormal bir hesap durumuyla karşılaşınca bankacılık sistemini değil, karşında bulduğun en yakın muhatabı; görevliyi suçluyorsun.
    senin üst insana doğru koştuğun yolun kenarında oturup çekirdek çıtlayarak etrafı seyrediyor bile olsa; hoşlanmadığın herkes sevimsiz, suçlu, bırak gebersin it, değil mi?

    ben yukarıdaki satırları yazarken sen sorumu düşündün mü?

    senin meslektaşının canına parke taşıyla kast edilmesi, üstelik benzeri saldırıların ilk olmaması sende öfke uyandırmaz mı? o hırsla sen, biraz çemberin dışına taşan karalamalar yapmaz mısın? yapmam, diyorsan, ya liseli bir gençsin ve henüz dünyayı zihninin içinde yaşıyorsun ya da dümdüz bir yalancısın!

    şimdi lütfen sevgili sözlükçü, insanları rahat bırak!

    #insanlarirahatbirak

    #doktorurahatbirak

    ogretmenirahatbirak

    #muhendisirahatbirak"
  • sürekli az çalışıp çok kazandığı, hiçbir işe yaramadığı düşünülen eczacı düşmanlığı ile yarışır.

    (bkz: eczacılığın gereksiz bir meslek olması)
    (bkz: eczacılığın gereksiz bir meslek grubu olması)
    (bkz: eczacılığın abartılmış bir meslek olduğu gerçeği)
    (bkz: bakkallık yapmak için 4 yıl okuyan eczacı)
    (bkz: hastaya sormadan muadil ilaç veren eczacı)
    (bkz: reçetedeki ilacın muadilini veren eczacı)
    (bkz: eczacı yalanları)
  • benim de sıkça dikkatimi çeken durum. benzeri de bedelli kovalayan insanlar için yapılıyor. bir tür çekememezlik ne bileyim ben böyle ettim siz de edeceksiniz benim gibi değilseniz tü kakasınız anlayışı.

    bir bakayım, çomarlık, yobazlık filan diyordunuz sanki böyle yapanlara?

    not: öğretmen ve askerliğini pek çoğunuzdan zor şartlarda yaptım.
  • kardeşim bu ego size neden bu kadar batıyor söyleyeyim çünkü asıl yüksek ego sahibi her fırsatta her tartışmada “ ama doktorların da egosu var” diye ortaya atılan sizin gibi tiplerdir. bu vatandaşlarda o kadar yüksek bir ego vardır ki karşısında şöyle azıcık ciddi konuşan birini gördüler mi “nasıl olur da benden daha fazla ego sahibi olabilir bu doktorlarda“ deyip kıskançlıklarını dışa vururlar. bak kıskanç kardeşim senin ego kasacak halin yok, hastasın ve o hastaneye o doktora o hemşireye o hasta bakıcıya muhtaçsın. mideye indirdiğin yağlar gün gelip damarını tıkadığında göğsünü yarıp kalbine yeni damar bağlayan adamın egosu olur olacaktır. artık bi bırakın yav dr egosu dr egosu diye zırlamayı.
hesabın var mı? giriş yap