• (bkz: aramaya inanmak)

    bunu yapmamak nedenlerden birisi.
  • (bkz: büyük harfe izin vermeyen sözlüğün imla kurallarına uyma zorunluluğu getirmesi)
  • bence fazla yazmak yani aklımıza geleni hiçbir filtreden geçirmeden yazmak. yazalım ama yazmadan önce iyice düşünelim. yazacağım şey paylaşılmaya değer mi diye soralım kendimize.
  • yazılanların çoğu ya karşı görüştekileri aşağılama çabası ya da beğeni toplama amaçlı sözde mizah kalıpları içeriyor.ayrıca cinselliğin bokunu çıkaran ifadeler de insana bir noktadan sonra gına getiriyor.sırf başlık açmış olmak için açılan başlıklar sol framede son zamanlarda çok görülüyor.
    yeni bir yazarım ama sözlüğü çok uzun zamandır takip ediyorum.eskiden çok beğenirdim.son bir yıldır nitelik olarak biraz düştüğünü gözlemliyorum.
  • yazar sayısının artmasını isteyen yönetim. başka bir nedeni yok aslında. tüm nedenler burada birleşiyor.
  • yazarların ilgi alanlarının değişmesi,başlık açacak konu bulamamaları,(bkz: eksen kayması)
  • ben buraya gelmeden önce itü, uludağ ve birkaç arkadaşla açtığımız ironide yazarlık yaptım. benim için ekşi yazarlığı bir zirveydi o dönem. 2 3 sene kadar bekledim. ve bu süreçte kendimi sürekli geliştirmeye çalıştım. ben iyi bir yazar değilim. siyasettir bilimdir çok anlamam. ben müzik bilirim. sinema bilirim. ilişkiler hakkında yorum yaparım. erotizmi bilirim. bunlar hakkında yazarım. bilgi dolu entrylerim yok. ama hayatımı kabaca özetlediğim kendimi birkaç boyutta anlattığım; müzik hakkında bildiklerimi yazdığım entrylerim var. ama görüyorum ki insanlar sadece trollük yapmaya gelmiş. ya kadın düşmanılar ya koyunlar ya da embesiller benim takibimde 5 6 yazar ancak var okunmaya değer. daha aktif bir kullanıcı olsaydım belki maximum 100 kadar iyi yazarı takip ederdim. ama öylesine tiksindim ki şu saçma salak yazarlardan ne bir şey yazasım var ne sözlüğe giresim var.her girdiğimde senin için açtım bu hesabı yazan çaylaklarla karşılaşıyorum. engelledikçe yeni hesap açanlar var. bir yazar diyor ki ben seni takip ediyorum bu yüzden bir çay içelim. cevap vermedim diye her gün yazdı durdu. nick altımı kirletti. senin beni takip etmen beni sikebileceğin anlamına korkarım gelmiyor..

    erkek tanımıyla ilgili yazdığım entryde uzun saç sakal diye belirtmiştim. beni tariflemişsin diye gelen 40 mesajın 25 30unda profil resmindeki adamlar kısa saçlı ve muhtemelen köseydi. yahu seni tariflesem ne olacak. nikah mı basacağız. biri benziyordu. tanışalım belki sevişiriz demiş.cevap vermedim. e aradığın benim sen bana niye yazmıyorsun diye delirmiş.. tamamen kimi sikebilirim kimi tavlarım kimi sinir ederim üzerine dönüyor olay. bende de suç var. ağzıma geleni yazıyorum entrye. yazmayacaksınız. biz sevişmiyor. yoo vajina mı? o da ne? ne gezsin.. çünkü seviştiğimizi söylediğinizde sanki aranıyor havasına giritor insanlar. sanki onlarla da sevişmek zorundaymışım muamelesi yapıyorlar..
    ben yalnız bir insanım. kendimle kavgalarım var. melankolik ve genellikle bitik bir kadınım. arkadaşım da çok yok. olana da anlatamam. bunları. bu yüzden ben buraya içimi dökmezsem deliririm. hiçbir kaygı içinde de değilim. kendim için yazıyorum okunma kaygı gütmeden. dedim ya. yazmazsam deliririm.
    konuya geri dönersek giderek daha niteliksiz yazar alımları, toplu yazar alımları, huzursuzluk yaratan yazara yaptırım uygulamayan moderatörler, formatı anlamamış çaylakların yazar yapılması.. uzar gider. ama özüne inersek eskisi gibi dikkat edilmiyor çsylak alımına. red diye bir şey yok. hepsini kabul ediyorlar. bizim zamanımızda o liste bitince bir de olup olmama ihtimali vardı. bunlar sadece birkaç hafta bekliyor. sonra laps.. yazarlar!
  • başlıca sebebi başka sosyal medya siteleridir insanların çeşitlilikleri arttı başka sitelerden gördükleri saçma sapan konuları alıp burada konu olarak açıyorlar başka insanlardan duydukları şeyleri konuşuyorlar
  • önceden eli kalem, kitap, makale, araştırma göreni yazar yapıyorlardı; şimdi sağ eli dolu olanı, sol eliyle “kadınların bekâreti”ni araba örneği üzerinden tartışanları, komik şeyler yazıp ilgi çekmeye çalışanı, “herşey” yazanı, “onuda” demekte bir beis görmeyeni, “siqtir” kelimesini türkçe sananı, “beis kelimesiyle prim yapıyorsun” diyeni ve bu kelimenin kullanılan bir şey olduğunu bile bilmeyeni, “bu kız ne sikilir be” diyeni ve her şeyi seks temelli ve çoğu kadını bir obje gibi göreni. kendi bencilliğini ve mutluluğunu her şeyin ve herkesin üstünde görüp bilgi paylaşmak yerine ilgi çekmeye çalışanı (tekrarlıyorum; ama bu cümle (bkz: bencillik) ile (bkz: ilgi çekmek) temâsıyla alakalı) yazar yapıyorlar.

    iktidar ile devlet kavramını ayırmayı bilmeyenleri, her şeyler dalga geçmeyi ve hafife almayı, muhalif olmak için farklı kelimelerle devleti sahipleneni linç etmeyi ve daha önemlisi sokaktaki (bkz: linç kültürünü) buraya taşıyanları seçmiyorlar; ayırt etmiyorlar, “çaylak olacaksın lan” diyemiyorlar. mesela, başlık altında bilgi vermek yerine, çekinmeden, sıkılmadan, “sıra mı kapıyorsun amk :)) bu ne hız bu ne acele, ilk girdiyi ben gireceğim diye koşturuyor musun?” diyeni bol bol favlayan, üst sıralara tırmandıran kitleyi barındırıyorlar; çünkü yaptıkları şey onlara para kazandırıyor ve biliyorlar ki bu kitle onların parasının teminatı; kırmak veya ötelemek istemiyorlar. size bir şeyi hatırlattı mı bu? türkiye. “sana güç sağlayanlara seslenme, dokunma, elleme” felsefesi. işte sözlüğe hâkim olan felsefe bu şu son zamanlarda.

    uzun zamandır çaylaktım ve bir anda “algoritma onayıyla” yazar oldum; onur kırıcı olarak saydım bunu; çünkü birisi beni incelemedi, şans eseri veya kazara yazar oldum gibi hissettim. ama bu son zamanlarda sık sık olur hale geldi ve kimse onur kırıcı olarak hissetmedi bunu; aksine cüretkâr bir şekilde yazar olarak küfrünü etti, entarisini giydi, diğerleriyle (kâdim gelenekten gelenlerle) olan farkını umursamadı bile.

    ez-cümle, türkçe gitti, sözlük bitti.
  • beni hala yazar adayi olarak bekletiyor olmasi nazar-i yazarda umursanan tek sebep.
hesabın var mı? giriş yap