• baş karakterlerin aslında kendi içlerinde hapiste oldukları leziz film.

    --- belki spoiler ---

    lütfen.
    söyle ona...
    hiç olmazsa bir kez konuşsun benimle

    --- belki spoiler ---
  • gecenin bir yarisi resmen ebemi sikti bu film. boyle harkulade bir isi gormek icin bunca zaman beklemis olmama ise diyecek bir sey bulamiyorum. cok seneler evvel cidade de deus'u izledigimde boyle hissetmistim en son olarak. suc ve ceza, ask ve cefa. bu kadar incelikli bir anlatimla, boyle yetkin bir yonetmenlikle ve muhtesem oyunculuklarla... aman allah'im diyebiliyorum sadece.

    white ribbon'u bilmem ama bu film oscar'i sonuna kadar hak ediyor. umarim alir da!
  • hani bazı filmler izleyiciyi şaşırtır böyle tokat yemişe çevirir ya? işte bu film bildiğin dövüyor seyirciyi, böyle ağzına burnuna... yalnız dayağı yemek için biraz sabır gerekli.

    filmin içeriği oldukça zengin, bence sırf bu yüzden birden fazla kez izlenmesi gerekiyor. ayrıca her ne kadar konsepti daha farklı olsa da bana bol bol memories of murder*'ı hatırlattı. kesinlikle kült bir film.
  • "una persona puede cambiar de nombre, de calle, de cara…pero hay una cosa que no puede cambiar… no puede cambiar de pasion" (bir insan ismini, sokağını, suratını değiştirebilir... fakat değiştiremeyeceği birşey vardır...tutkusunu değiştiremez")
    sözlerini tüm kahramanlarının tutkularıyla vurgulayan, klişelerden uzak, izlenmediğinde eksik bırakacak film.

    -spoiler-
    üstelik, espósito'nun vaktiyle not kağıdına karaladığı ve irene'nin görüp "neden korkuyorsun ki" dediği "temo(korkuyorum)" kelimesinin ortasına bir "a" kondurup irene'ye götürmesi gibi ilan-ı aşkın mükemmel bir örneğini de barındırır:)benzer güzellikteki bir ayrıntı ise sandoval'ın espósito'nun evinde kalırken gómez'in gönderdiği kiralık katillere bir yandan "espósito benim" derken bir yandan da gerçekte o olmadığını anlamasınlar diye resim çerçevelerini indirmesi sahnesindedir. espósito'nun bu olayın gidişini yıllar sonra farkedişi, tepkisi...filmi izledikten sonra günler geçse de dönüp dönüp entry editleyecek kadar etkiliyo işte insanı, daha ne olsun...
    -spoiler-
  • abartısız olduğu kadar çarpıcı, gayet doğal ve akıcı bir film. efektler de doğal. yönetmen, bazı gerilimli ve sessiz sahnelerde, gerilimi artırmak için saat tıklamasını kullanmış. esas oğlanın kankası sayesinde ise filmde ölçülü bir mizah da var! bir de makyajlar biraz daha inandırıcı olsaydı daha da güzel olurdu!
  • isp. gözlerden gelen sır
  • abartıdan uzak, muhteşem bir (belki de iki) aşk öyküsünü barındıran, öyküsü ve çekimleriyle sinemanın ne olduğunu hatırlatan enfes bir arjantin filmi.
  • isp. (onların) gözlerinin sırrı

    ing. secret of their eyes
  • perfecto, perfecto, perfecto. son on yılda güney amerika'dan çıkan belki de en iyi film. salt insanı gerim gerim geren bir gerilim yerine içindeki dram, komedi, aşk ve intikam öğeleriyle beraber ele alındığında ortaya bir muazzam bir başyapıt çıkıyor. harika detaylarla bezenmiş benzersiz senaryosunun bunda payı çok büyük, ama tekrar tekrar izlenmesi gereken o yakın çekim sahneler ve başarılı oyunculukların da altını çizmek lazım.

    --- spoiler ---
    film dedim ama içinde en az iki tane daha film barındırıyor ve biz ana hikayeyi takip ederken bu yan hikayeler de inceden inceden işlenmeye devam ediyor. adından da anlaşılacağı gibi gözlerin, bakışların büyük bir yeri var film süresince. filmin kırılma anlarında, en önemli sekanslarında gözler başrolde adeta.

    gözler ve bakışlar film boyunca çok şey anlatıyor dedik. ancak filmde olan biteni en güzel şekilde açıklayacak belki de tek bir kelime vardı: tutku... sandoval'ın dedikleri insanı olduğu yere mıhlayacak cinsten: "tutku tutkudur. bak gördün mü, benjamin? bir erkek her şeyini değiştirebilir. yüzünü, evini, ailesini, kız arkadaşını, dinini, tanrısını... yine de değiştiremeyeceği bir şey var, benjamin. tutkularını değiştiremez." sanırım beni film boyunca en çok etkileyen yer burası oldu. zaten olan bitene göz atınca sandoval'a hak vermemek elde değil. isidoro gómez, liliana coloto'ya niye tecavüz edip öldürdü? tutkusundan... sandoval'ın tutkusu da şartlar ne olursa olsun içip içip sarhoş olmayı sevmesi değil mi? racing taraftarı olan noter amca bile 9 senedir şampiyon olamayan takımına inanılmaz bir tutku ile bağlı. hiçbir sonuç ayıramamış onu bu tutkusundan. genç yaşta dul kalan ricardo morales'in tutkusu ise her şeyden çok sevdiği öldürülen eşiydi. filmin sonunda neler yaptığını gördük o bir ömre bedel tutkusu için. ana karakterimiz benjamin ve irene de birbirleri için aynı tutkuyu besliyorlar. ancak bunun için 25 yıldır yaptıkları, daha doğrusu yapabildikleri bir şey yok. niye sonra benjamin bazı şeylerin başka bir hayatta değil de bu hayatta olması gerektiğini anlıyor, işte o zaman harekete geçebiliyor. belki de bütün taşların yerli yerine oturması gerekiyordu böylesi bir adım atabilmesi için. işte her şey bu kadar basit(!), ama hiç de göründüğü kadar kolay değil...
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    gomez'in futbol aşkına hayran kaldım. adama bak deplasman bile kaçırmıyor. tribün çocuğu belli.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap