• --- spoiler ---

    "bir erkek her şeyini değiştirebilir. yüzünü, evini, ailesini, kız arkadaşını, dinini, tanrısını. ancak tek bir şeyi değiştiremez. tutkusunu."

    bir kadına tecavüz ettikten sonra onu döve döve öldüren sapık, ezik bir katilin tutkusu tuttuğu takım ve bu yüzden yakalanıyor. şu filmin türkiye'de çekildiğini düşünsenize, bizim takımı tutan taraftar böyle şey yapmaz lan, sen bize ne demek istiyorsun denerek dayak atılırdı sanırım yönetmene. acaba arjantin'de böyle bir isyan yaşandı mı? futbola, takımlarına bakışları benzer çünkü bizle.

    --- spoiler ---
  • sıkılmadan izlenebilecek, bittikten sonra üzerine uzun uzun konuşulabilecek bir film.

    --- spoiler ---

    gomez in, "lütfen söyle ona benimle konuşsun." dediği sahneyi etkileyici buldum. 25 sene boyunca bir kere bile insan sesi duymamanin ne manaya gelebileceğine dair derin düşüncelere dalmama neden oldu.

    bir toplumda adalet kavramının gereken şekilde tesis edilmesinin neden çok önemli olduğu konusunda verilen mesajlar yerli yerindeydi. ayrıca idam mı müebbet mi tartışmalarına ışık tutabilecek dialoglar mevcut filmde.

    "tutku" hakkında pablonun söyledikleri ve bu sözlere bağlı olarak yaşanan gelişmeler, yine filmi seyrettikten sonra üzerine konuşulabilecek başlıklardan bir diğeriydi.

    bence istasyon sahnesi apaçık bir ilanı aşk anlamına geliyordu, iki taraf açısından da. buna karşın filmin sonunda seyirci, sanki 25 yıl boyunca aşkını içinde tutmuş bir adamın hikayesini seyretmiş gibi bir durumla karşı karşıya bırakıldı. açıkçası ben buna bir anlam veremedim.

    --- spoiler ---

    nihai olarak bu filmin, 8.2 lik imdb puanını fazlasıyla hak ettiğini söylemek isterim.
  • aklımda kalan sahneleri ile beğendiğim filmdir.

    1-) benjamin'in geç kalışı,aşkını itiraf edememesi ve sonrasında yeniden bir şans bulması
    2-) sandoval'ın erkek-tutku ikilisini müthiş anlatması

    3-)ne kadar black mirror'dan alışık olsak da adaletin bir şekilde tecelli etmesinin sağlanması.

    4-) ve tabiki etkileyici tren sahnesi...
  • --- spoiler ---

    muhteşem bir film. adama verilen cezayı çok uygun buldum. hatta cezasız kalmadı diye sevindim falan. filmin başında temo ve film boyunca a harfi çalışmayan daktilo olayı (sonunda teamo’ya dönüşmesi yani seni seviyoruma) çok mantıklıydı, takdir ettim.
    --- spoiler ---
  • stadyumda çekilen sahnesi sanıldığı gibi maç esnasında ve kalabalık içerisinde çekilmemiştir. şurada uygulanan kamera teknikleri gösterilmiş. yani artık daha fazla bu sahneyi övmenin bir anlamı yok. tamam, gerçekçi. tamam, kameralar arası geçiş muntazam. fakat yanılıp da bunu maç esnasında çektiler, kalabalıkta çok zordu vs demeyin artık.

    tanım: en iyi yabancı dil oscarı bulunan arjantin yapımı film.
    her ne kadar beğenerek izlesem de oscarlık seviyede olduğunu düşünmüyorum.

    öncelikle;

    --- spoiler ---

    filmin sonu, ölüm cezasının ve kısasın tartışıldığı sahneden anlaşılıyor. hemen değil tabii ama filmin sonlarına doğru bağlantıyı kurulabiliyor.

    filmin senaryosunda büyük bir hata daha doğrusu zayıflık söz konusu. katil, annesine mektup gönderiyor ve bu mektuplarda kendisini anlatırken fanatiği olduğu takımın eski oyuncularının isimlerini kullanıyor. sürekli olarak. tek bir mektupta değil, her mektupta. düğümde burada çözülüyor; katilin hangi fanatik bir taraftar olduğu anlaşılıyor ve bu takımın deplasman maçlarında tribünler gözleniyor.

    mantıksızlık şu ki, ne kadar holiganda olsanız, fanatikte olsanız annenize mektup yazarken annenizin anlayamayacağı nişlikte oyuncuların isimlerinin geçtiği bir yazı kaleme almazsınız. şimdi buna savunma olarak ya anne de biliyorsa, anneden fanatikse demeyin. kalbinizi kırarım. şayet böyleyse, bunu filmde göstermeliler. gaipten karakter tahlili yapılamaz. burada bir boşluk ve dahası mantıksızlık söz konusu.

    filmin düğümü bu olay* olduğundan filmin genel kalitesini bariz düşürüyor. dahası, filmin her ne kadar konusunu sevsem de bu konunun yeterince iyi bir şekilde aktarılmadığını düşünüyorum. oyunculuklar idare eder, replikler fena değil. fakat atmosfer* çok kötü ve dahası makyaj berbat. hal böyle olunca, filmin zirve yapması gereken son sahne* yeterince etkili olamadı. esas adamın arabanın içindeyken son düğümü çözdüğü sahne de yine aynı sebeplerden yeterince etkili bir şekilde aktarılamadı.
    --- spoiler ---

    oscarlık olmasa da genel hatlarıyla iyi bir film. 7/10.
  • tek kelimeyle destansı bir film. bu kadar görkemli bir sinematografi olur mu aman yarabbim bayılacam şimdi.

    film bitmesin diye yarısını dün yarısını bugün seyrettim. işin görsel kısmını sinemacılar anlatsın da, bence filmde ceza hukukçularına izlettirilmesi ve tembihlenmesi gereken ibretlik bir sürü tespit vardı. bu tespitlerin bazılarının filmin son sahnelerine kadar altına imza atıyorsunuz, ancak film sona yaklaştığında "lan acaba öyle yapmasa mıydım" diye düşündürüyor bu fikir sizi.

    çok sık şekilde adaletin ne olduğu, ceza adaletinin süjelerinin işlevi, cezalandırma yollarının hangisinin diğerine üstün olabileceği konularında yorumlar yaparken buluyoruz karakterleri. aynı zamanda burada benim de beyin çalışmaya başladı mesela.

    izleyin, izleyin, bi daha izleyin, izlettirin.

    --- spoiler ---

    *sandoval'ın çerçeveleri indirmesi olayı gerçekten beni öyle bir vurdu ki, 20 dk filan kendime gelemedim ve ağlamaya başladım. gerçekten birine karşı sevgi duyan birinin, böylesine naif bir hareketi yapması ve bunu da can dostunun fark etmesi inanılmaz dokunaklı idi.

    **filmdeki başrol karakter esposito abi kesinlikle insanları ve insan davranışlarını güzel çözmüş biri. oldukça zeki ve en ufak detayları bile yakalayabiliyor. bu nedenle filmde, ters köşenin ters köşesinin ters köşesinin ters köşesini çokça görebiliyoruz. yani küçük bir olay bile film boyunca evrilerek bambaşka sonuçlara varabiliyor. hepsini de başrol abi ile birlikte deneyimleyerek şoktan şoka giriyoruz.

    ***temo'nun teamo'ya dönüşmesi gerçekten yukarda birkaç arkadaşın söylediği gibi şahane bir ayrıntıydı. kimin aklına geldiyse kendisini kutluyoruz.

    ****müebbet yatar demiştin...

    --- spoiler ---
  • bbc'nin ingilizce olmayan sinemayı aşağılaması na örnek olacak derecede değerli bir baş yapıttır. çünkü bbc'nin en iyi ingilizce olmayan 100 film listesine girememiştir.

    bbc'nin ingilizce olmayan en iyi 100 film listesinde ingilizler "sinema'yı biz yaparız siz ancak derdinizi anlatabilirsiniz" demek istedikleri ve dünya sinemasını aşağıladıkları görülmektedir. bilim kurgu - çocuk fantastik - gerilim filmini sadece biz çekeriz demek istemektedirler.

    halbuki bafta'da aday gösterilmiş, imdb'de top250'ye girmiş 52 ödüllü bu arjantin başyapıtı listede yer almamaktadır. zaten listede herhangi bir arjantin filmi yer almamıştır.

    daha adil bir liste ancak şöyle olabilir:
    http://kilavuzkarga.blogspot.com/…yi-ingilizce.html
  • 10 numara beş yıldız bir film
  • tesadüfen izlenip de hayran kalınan filmlerden bir diğeri. uzun süresiyle sıkıcı gibi görünse de işleyiş bakımından aslında yağ gibi akar pek sıkmaz. puanım 7,5/10 kendisine. aldığı ya da aday olduğu ödülleri de hakettiğini düşünüyorum.
  • son sanatın güzel bir eseridir. film gibi filmdir aksini söyleyenlere itibar etmeyiniz.
hesabın var mı? giriş yap