• instagram'da sanırım 5-6 aydır takip ediyordum, snapten çok daha kısa süredir.. dün bir takipçisinin tacizini afişe etmiştir.. baya atarlanmış.

    yaptığı resimlere google'un gösterdiği kadarına baktım açıkçası o sanattan pek bişi anlamıyorum iyi ya da kötü diyemem hakkına girmeyeyim.

    evi çok güzel, oldukça zengince bir çevresi var, kurduğu sofralar çok özenli, oğlu baya sevimli, kocası beyefendi görünüyor... bunları paylaşmasına da itirazım yok bir çoğunu lifestyle inspiration olarak görüyorum, birileri paylaşmasa bir çok şeyi nerden bileceğiz di mi fakkattt şu bir gerçek ki ablada bir olmamışlık bir taşıyamama durumu malesef mevcut, bir şekilde hissediyorsunuz.

    bir de instagramda yazanlar üzerine twitterına baktım abla fena paralel çıktı rıza baba.

    sonra kafamda taşlar bir bir yerine oturdu, muhafazakar denilebilecek bir çevre, tesettürlü insanlar, manevi değerlerin bir kısmına ucundan kıyısından sahip olduğunu gösterme ama bir o kadar da seküler görüntü.. eski milli görüşçü babanın kızı olamazdı ya ancak bu bir "abla" olabilirdi. bir kişiyi daha analiz edip bitirdim, ağır işsizliğime geri dönebilirim.
  • tüm o ben zenginim çığlıkları çiğliğini örtmeye yetmiyor. google'da ne nereli olduğu ne aile bilgisi var. memleketi beyaz türk imajına tersse demek.
  • kameralar kapanınca çoraplarını bir uçtan bir uca fırlatır hizmetçisini tokatlar salata tabağında sigara söndürür gibi geliyor bana.
  • evet zevk zahibi, maharetli, enerjisi cok yuksek bir abla. bir seyleri kendi yetenegi ile elde etmis gorunuyor hepsine saygi duyuyorum, takdir edilesi.
    fakat evet bir olmamislik, oturmamislik, bir sonradan gormelik, bakin benim nelerim var, aman nerelere de gidiyorum, neler de yiyorum, kimlerle de arkadaslik ediyorum halleri de aşırı derecede göze batıyor. bazı şeyleri gözümüze sokmaya calısıyor. elde ettiklerini henüz sindirememis, normallestirememis. biraz asalet de lazim, yoksa siritiyor.
    bir seferinde oyle siritti ki hatta, dayanamadım takibi biraktim. gercekten cok cok komik bir duruma dusurdu kendisini. soyle ki; bu abla yazarken v harfi yerine w, ş harfi yerine de $ karakterini kullaniyor ki sozlukculer de zaten bu yonteme oldukca asinadir. bir takipcisi bundan rahatsiz olup kendisine çok kibar bir mesaj atmis instagramdan. abla da yayınlamıs storysinde bu mesajlasmayı. sizin gibi soyle guzel, boyle bilincli, soyle egitimli bir insanin bu karakterlerdense turkce karakterler kullanmasini bu konuda daha ozenli olmasini beklerdim gibi gayet kibar bir mesaj. ablamiz da bir o kadar kibirli ve kendini begenmis üsttenci bir üslupla bir cevap vermis ki keske vermeseymis cunku koptum neremle gulecegimi sasirdim ve dahi inanamadim. efendim verdigi cevap sudur ki bu sekilde yazma sekline yazida bauhaus stili deniyormus. o da bu stili cok seviyormus o yuzden efendime soyleyim
    bir sanatsal yaklasim olarak bu sekilde yaziyormus. ahhahaha. kusura bakmayin ama ay g.tum. asgdjsjdjdj.
    yazida bauhaus stili nedir arkadas? suraya sunlari yazarken v yerine w, ş yerine $ yazmak diye bir bauhaus stili mi var allaskına asjajdjdjd. bauhaus tipografisi dersen onu anlarım bak, ondan bahsedebiliriz o olur. bauhaus akımından etkilenerek tasarlanmış fontlar var. ama onu da v yerine w, ş yerine $ yazarak yapamayız o bambaşka bi şey be abla, sen o olayı çok yanlış anlamışsın :) yani böyle bir cevap verdiğine sahiden inanamadım ve bu kadar cahilce bir şey olamaz diye araştırdım. google a hem ingilizce hem türkçe sordum, sözlüğü karıştırdım hatta. ama yok yani, çünkü olamaz, çünkü saçma :) yetmedi, üşenmedim mimar sinan ünv. grafik tasarım bölümü mezunu yakın bir arkadasıma sordum ki bu konuların üstadıdır. o da bir tarafıyla gülünce bu ablayı kafamda oturttuğum yer konusunda hiç de yanılmamış olduğumu gördüm.
    sözlükte bu konu ile ilgili de yığınla başlık var.
    (bkz: ş yerine $ kullanmak)
    (bkz: v yerine w kullanan zihniyet)
    (bkz: ş yerine $ kullanan zihniyet)
    acaba diyorum bu basliklarda gezinirken (bkz: #19275) su entry i gordu de bbs yi bauhaus falan mi sandi? ashahshhdhhs
  • ressam falan diye bi arkadaşımın tavsiyesi ile takip etmeye başladım, güzel şeyler paylaşıyordu, ama son zamanlarda şunu kullanıyorum, bunu alıyorum vs.. sürekli kullandığı kişisel eşyalarını pazarlamaya başlamıştı ergen instagram kullanıcıları gibi. bugün de bilmem kaç senedir giydiği ve tavsiye ettiği donunu paylaşmış, yuh diyorum ve takibi bırakıyorum. benim takibi bırakmamdan ona ne elbette, mevzu o değil de "ressam" diye namlanmış kişinin gittikçe bu şekilde zaafına yenik düşmesi çok acınası. yanlış anlaşılmasın, bana ne isterse yarın öbür gün götünü de paylaşsın mahremiyet bik bik için ayıpsamadım, bu kadar güngörmemişliğinden, kör gözüm parmağına olayından midem kalktı sadece.
  • bu kadın akıllı bir kadın. yüksek mühendis ünvanı var ama aynı zamanda bir şirkete girip maaşlı çalışmak yerine enayi silkelemenin yöntemini bulmuş bir varoş.
    tüm gün boş boş takılıp pop art sanatçısı olduğunu iddia ediyor, high society de bunu çok güzel yemiş takip ediyor. özüne baktığında görünen ise kullandığı dilden rahatlıkla anlaşılabilir. ‘v’ yerine ‘w’ kullanması, ‘her işin bi raconu war’ şeklinde tabirleri sevmesi, ‘veriyor’ yerine ‘veriyo’ benzeri yazması, zengin koca bulmuş görgüsüz ev hanımı şeklinde giyim tarzı, paylaşımlarının yüzeyselliği, anlamsızlığı vesaire. sanatçının toplumdaki yeri, hayata yaklaşımı her zaman normlar dışında olur. bu kadın ise ancak şeyma subaşı’nın sanatçı olarak kabul edebileceği bir profilde.
    tanım: adananın bağrından kopmuş osmanlıcı / muhafazakar bir yeni türkiye ressamı.
  • uzun zamandır gözlemliyorum hanımefendiyi. akıllı, zeki, kibirli, becerikli, görgülü sıfatlarını tarıyorum hızlıca, ona yakıştırabildiğim ilk sıfatsa şark kurnazı oluyor. hani daha gündelik deyimle köylü kurnazı. iç dünyasında bir türlü kabullenemediği kusurlarını onca alışveriş, gösteriş, süs ve “içi boş sanat” ile doldurmaya da çalışsa kendisi bir şark kurnazı. sürekli alıp verme üzerine kurduğu suni bir dünyada yaşıyor. iki gün izlemeniz kafi.

    online eğitim platformunda ingilizce öğretirken kedi taklidi yapan öğretmen ile dalga geçerken buldum onu bugün. kendisi her işten bir parmak tattığı için öğretmenlik deneyimini de araya sıkıştırmış elbette. o içeriklerin ne kadar hızlı oluşturulduğu, pandemi sebebiyle ne zor koşullarda çalışıldığından bihaber dalga geçmiş zavallıca. kendisini bu tavrı ile buraya mimliyorum ki o kahkahaları bunları okurken de atabilsin.

    ne demişlerdi... eğitim cehaleti alır, “kibir” baki kalır efendim.
  • bilmem farkında mı ama, biz salak değiliz.

    işbirliği yazmadın diye, o paylaşımları para için yaptığını anlamıyoruz mu sanıyorsun hakkaten?

    misal kadir doğulu ve karısının o saçma dizisi, şekerci cafer erol, yok kahve makinesi, deli danem bilmem ne. mal değiliz biz eliff bak cidden. bir gün birisi şikayet edecek ceza yiyeceksin ağlayacaksın yine senelerce. hani akp'ye laf ediyorsun ya, bu yaptığın şark kurnazlığı tam onlara uygun bir davranış. bence çok farkın yok. yoksa mail adresini profiline kabak gibi yazmanın nedeni, güzel erkekler eqlesin diye değil değil mi?

    şark kurnazlığı demişken istannbullian -çaylak- yazardan çok çalıştım dediği markasının da çakma olduğu bilgisi geldi.
    görsel

    bu maskeleri tasarlayan ivy paper art diye bir firma. yani bu firmaya görselleri gönderiyor onlar katlanılarbilir bir pdf şeklinde geri gönderiyor. eliff de diyor ki günlerce çalıştım bin tl bir maske. vay babayın kemiği millette ne üçkağıtlar var arkadaş.

    ha bir de, burada darbe kalkışması olduğunda ampul patladı diye paylaşım yaptın ya, o öve öve bitiremediğin iran'da gençler müthiş diye iştahla anlatıyordun ama, o gençler patır patır infaz ediliyor, sesin neden çıkmıyor? tek bir paylaşım yapmadın. bir tane bile. iyi ölmüyorsunuz bu samimiyetsizlikle ya. çocuğunun yüzüne bakabilmen işin başka tarafı.
  • ablamız yeni bir marka pike çıkarmış.

    tanesi 1200 tl. bildiğin 1200 tl. hani asgari ücretin yarısı olan. tamam, pike kaliteli olabilir, evladiyelik olabilir. ama bunu herkesin alabileceği veya alması gereken bir şeymiş gibi pazarlayamazsın.

    kaliteli malı herkes olsun ister, zaten madame coco'an aldığın 50 tl'lik pike de 3 aya paralanmıyor. en az 10 yıl kullanıyorsun. ee 1200 tl'lik pikeyi torununa bırakacaksın da duvara mı asacak?

    bir de "israf değil mi?" diyen takipçisine, "peygamberin ayakabbısı bugüne gelmiş taş gibi walla" diyor bütün varoşluğu ile. ne sanıyor acaba, o yıllarda polyester, kauçuk gibi dayanıksız hammaddelerin olduğunu filan mı?

    zengine neden zenginsin diye kızılmaz, helalinden kazanıyordur ister 5000 tl verir bir pikeye. ama böyle para kazanıcam diye bir ülkenin geçim asgarisinin yarısını bir pikeden istemek, en hafif tabirle yüzsüzlüktür.

    bir de ablacım paran olabilir, ama sofistike, über havalı, beyaz türk değilsin çiçeğim zorlama. he, sonradan olanlar var olmaz mı? ama türkçeyi biliyorlar mesela, eğitime olan meyilleri koca seçiminden ibaret kalmıyor. o dahi anlamındaki "de" ve "da"lar, buram buram varoşluk damlayan sonu ünlemli cümleler, w kullanışın, 2003'de filan havalı oluyordu. içinde her nevi hububat olan tariflerini paylaşırken göstermeye çalıştığın çeşitlilikli varoşluğunla olmuyor o iş. olduğun gibi ol mesela.

    ama filtre programın iyi bak, gördüm seni restoranda yemekleri götürürken. hangi programı kullanıyorsan yahut fotoğraflarını kim çekiyorsa güzel gösteriyor en azından olduğundan baya ince. aferin.
  • burayı okuduğunu biliyorum, o yüzden yazacağım. eliff hanım tarifleri sabitlemiyormuş hiçbir zaman da sabitlemeyecekmiş çünkü kendisi tarifleri verirken bir çaba sarf ediyormuş ve gerçekten yapmak istiyorsak bir zahmet elimize kağıt kalem alıp yazacakmışız. ne zaman bir kitap çıkartırsa o zaman kitabı alıp yapabilirmişiz ya da youtube kanalına başlıyormuş orada olursa yapabilirmişiz. hikayenin sonunda bir takipçilerini azarlamadığı kalmıştı onu da yapmış. elif hanım öncelikle sanırım teknolojiden bir habersiniz ekran kaydetme diye bir şey de var :)
    bu entryi yazma sebebim hayatında yaptığı her şeyi “iyi,çok iyi, mükemmel” sıfatlarıyla her dakika paylaşıp, sabitleyen bir kadının böyle tepkiler vermesi. hamam sevenlere adlı sabitlenmiş hikayeleri bulunmakta eliff hanımın, orada uğraş vermediniz mi yani onları paylaşırken? işe yarar bilgileri sabitlemeyip, egosuyla süslenmiş bomboş hikayeleri sabitlemesinden aslında nasıl bir kadın olduğunu anlayabilirsiniz.

    *
    eliff hanım hamam sevenlere adlı sabitlenmiş hikayesini kaldırmış ve ramazan boyunca tarifleri sabitlemeye karar vermişken bir anda vazgeçmiş. neden sinirlendiniz eliff hanım ? ben bu entryi yazdığımda takipçilerinize verdiğiniz tepkiye gerçekten sinirlenmiştim hatta biliyor musunuz ramazan ayı boyunca tarifleri sabitlediğinizi duyunca entryi silmeyi düşünüyordum, bana bir kez daha haklı olduğumu gösterdiniz. ben burada yazdığım şeylerin aynılarını anonim olmadan mesaj ile de yazabilirim. size hakaret etmedim, yaptığınız hareket yanlıştı, bu kadar basit.
hesabın var mı? giriş yap