aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 4. sezonu bitirdim

    --- spoiler ---

    öncelikle ispanyollar duygusal adamlar dolayısıyla bolca duygu var dizide.
    ilk sezonlardaki polo gay'di, ander gay, omar gay, bir de başımıza gay patrick çıktı. haa bir de mencia ve rebeca gay'ler. rahatsız olmuyorum da gay populasyonuna bak abi.

    en harbi abimiz tabi ki guzman.

    samu hep gözde kızları kapıyor anasını satayım.

    bu sezonda cayetana neydi allasen ya. kız 3. sezon da threesome bile yaptı. bu sezonda bakire meryem haspam. yani neyse kendi bileceği iş de philippe gibi kibar bir adam reddetmesi..

    fransız prens philippe çok tatlı değil miydi ya.

    bu sezonda carla olmamasına sevindim. tamam güzeldi de güzeldi sadece yani bir fonksiyonu yoktu dizide.

    nadia'nın olmaması da harika olmuş. smartass'likten başka bi fonksiyonu yoktu kızın.

    uzun lafın kısası bu sezon senaryo da özenilerek yazılmış, oyuncular da daha iyi seçilmişti. stilistleri tebrik etmek istiyorum. gossip girl'deki gibi heryere gran toilet giden gençlik yerine gençliği daha gerçekçi yansıtan bir tarzdaydı giyim kuşam.

    şuraya da sezonun en beğendiğim sahnesini koyim:
    https://www.youtube.com/watch?v=ibsbb0g0low

    --- spoiler ---
  • 1. sezonunda az da olsa bir lise havası vardı. son sezonuyla iyice suyunu çıkardılar. liseyle alakası olmayan hayali bir yerde yaşanan ve sadece 2/3 mekanda geçen bir dizi.
    sanki ergen bir çocuğu senaryo koltuğuna oturtmuşlar ve “ nasıl bir lisede yaşamak istersin?” diye sormuşlar havası var bence. tamamını izledim ve bir şey kattığını düşünmüyorum.
  • lan ispanya'da garson, barmen açığı mi var? gariban samu ve omar maşallah nerde parti orda garson.
  • izlemesi keyifli bir dizi, çok bos vaktiniz varsa izleyebilirsiniz. izlemeseniz bisey de kaybetmezsiniz
  • lise çağındaki çocukların işlendiği dizide grup seks, lgbt ve swinger ilişkilerinin olması fazlasıyla rahatsız edici.
  • malum ülke gündemimiz dolayısıyla bu aralar ciddili şeyler izleyecek kafada olmadığımdan çerez niyetine bu diziye başlayıp bitirdim de ekstra sinirim bozuldu arkadaş. şimdi buna duyar kasma filan diyen dangalaklar da elbet çıkacaktır ama inanın duyar kasma derdinde değilim, ciddi anlamda rahatsız oldum.

    niye dersen, dizide resmen katilsevicilik, cinayeti sempatikleştirme/normalleştirme filan var desem abartmış olmam.

    mübarek, nedense dizideki bütün cinayetler 'bi anlık gaflet ile, yanlışlıkla veya bi anlık öfke ile' oluyor ve bu sebepten dolayı 'bi küçük hata için insanın kalan hayatının bitmesine gerek yok ki' mesajı veriliyor ısrarla ve ısrarla. cinayete sebep olan konu ve katil farklı olsa da bu ortak mesaj değişmiyor ve katilin tüm arkadaş çevresi birbirini bir şekilde haklı çıkartıp, cinayeti normalleştiriyor ve kendi aralarında gizliyor. hiç olmasa mutlaka bir eksik ifade, yargı sürecini manipüle etme var kesin.

    diziyi benim gibi 32 yaşında izleyenlerden ziyade z kuşağı arasında daha popüler olduğunu da göz önünde bulundurursak, üst üste bu mesajın verildiği ve yakışıklı katillerin idolleştirildiği bir diziyi genç ağırlıklı kitlenin izliyor olmasından ben çok rahatsız oldum. twitter'dan vs ne kadar çok genç fanı olduğunu gördüğüm için, bu çocukların bilinçaltına bu mesajların yerleşmesi ihtimali bile ürkütücü. hele ki zaten suça çok meyilli ve her geçen gün yeni cinayetlerin yaşandığı bir ülke olduğumuz düşünülürse, bu kaygımı yersiz bulmuyorum ve keşke daha çok kişi bu durumdan kaygılansa diyorum.
  • ismi "elite" olan bir dizi için "lise havası yoooh" eleştirileri de gelmiş. ahaha. ne bekliyorsunuz, bayrampaşa lisesi atmosferi mi? bir de cinsellik eleştirilmiş. türkiye'de benzer neler neler yaşanıyor, haberiniz yok sanırım.

    --- 4. sezon spoiler ---

    4. sezon için tek üzüntüm carla'nın olmamasıydı. dünyanın en güzel kadınıydı o be.
    --- 4. sezon spoiler ---
  • dorduncu sezonundaki rebeka & mencia storyline’i ile beni benden alan dizidir. umarim besinci sezonda da bu performansi devam ettirirler. claudi salas, o kadar guzelsin ki. eriyorum.
  • soyle bi yazilanlara goz gezdirdim de butun frijitlerin toplandigi bir baslik olmus. yok cok seks varmis, yok pornoymus, yok am got memeymis. hayatinizda bu kadar az seks oldugu icin eminim dizinin senaristleri kahrolmustur. ne kadar cok korkuyoruz bu seksten, escinsellikten. 2021 de ne kadar cok tabumuz var hala yikmamiz gereken.

    ben 32 yasindayim, malesef her zaman ergen dizilerine bi zaafim oldu, bu diziyi de tek solukta izledim. yok mantik hatalariymis vs mis vallahi umrumda degil. akip gidiyor mu bir dizi? oyunculuklar gayet yerinde mi? muzikler efsane mi? bence yeterli.

    bir diziye bu kadar anlam yukleyip, kendinizi yipratacaginiza yapabileceginiz cok basit bir sey var. izlememek mesela?

    azicik keyif alin hayattan, bosverin bu kadar duyar kasmayi, icsellestirmeyi. yikin gitsin tum tabulari!

    onu bunu birakin. rebeka’nin gozleri beni bitiriyor.
  • ahlak bekcilerine kotu haberin geldigi dizidir. 5. sezonda daha cok seks olacakmis. haddi bakalim.
hesabın var mı? giriş yap