• ellerini çekip benden,
    yarim bugün giden oldu

    hem sever hem sevilirdik,
    bu ayrılık neden olduğ.

    yar aşkıyla yana yana
    ayrı düştüm ellere ben

    ama senden ayrı gezen
    yürek değil, beden oldum.

    yandı yürek kebap oldu
    gül bahçemde hazan oldu

    ben ki senden ayrılmazdım
    bu ayrılık neden oldu

    yar aşkıyla yana yana
    ayrı düştüm ellere ben
    ["ayrı düştü ellerimiz" de derim ben ara sıra]

    ama senden ayrı gezen
    yürek değil beden oldum.
  • "bu ayrilik neden oldu?" diye sorarak bizi huzunlere sevkeden, sonra da "ama senden ayri gezen yurek degil beden oldu" diyerek adim adim dibine getirdigi ucurumdan asagi itiveren bir turkudur.

    ne demek "ama senden ayri gezen yurek degil beden oldu" ya? insan acir dinleyene biraz. boyle srak diye surata inen tokat gibi, cort diye bogre saplanan hancer gibi, five point palm exploding heart techniquein takdire sayan bir uygulamasi gibi ne oldugunu anlamadan garip mecralarda buluveriyorsunuz kendinizi bir cumleyle. insan biraz allar pullar, biraz edebiyat parcalar da zaten koyucu bir sey olan ayrilik mevzusu az tesirli intibak eder bunyeye, ne bileyim uzaktan sikilan sacma kursunu veya sulandirilmis zehir gibi. sende kaldi bende kaldi gibi saheser(!)lere alistik biz, en azindan "senden ayrilali beri / bedenim senden ayri gezer / yuregim sende kaldi" falan olsaymis, ne bileyim, azar azar, alistira alistira vursaymis. yok, "ama senden ayri gezen yurek degil beden oldu" demis, kelebek gibi ucmasiyla mest olmusken ari gibi sokan bir turku olmus.

    ayrilik acisi cekmekte olan, kalplerini bir yerlerde birakmis olum allahin emri ayrilik olmasaydi modlarinin talihsiz insanlarina kesinlikle tavsiye etmedigim turkudur. `bu ayrilik neden oldu?" sorusuna cevap arayislariniza baska bir fon muzigi bulun, eseklik etmeyin. kebap olmus yurekleri kozun ustune atmaya hic gerek yok.
  • sol frame'de gördüm ve beni seneler evveli bir yılbaşı akşamına götürdü.
    sonra hoop şimdiye geri getirdi. ve burnumun direğini sızım sızım sızlattı...

    gülay'ın söylemesidir bu türküyü böylesine bir türkü yapan benim nazarımda.
    ve tabii, hemen hemen her türküde olduğu gibi bu türküde de sözlerin arasına gizlenmiş tertemiz ve çok ama çok gerçek bir aşk barındırmasıdır...

    "ama senden ayrı gezen, yürek değil, beden oldu"
  • sabah sabah aklima nerden geldiyse gelmis, uyutmamis, yataktan kaldirmis, kendini 7 kez dinlettirmistir. ulan omrumde 2 kez dinlemisligim yoktu, soyleyenin adini bile bilmezdim, ne alaka bu saatte!

    http://www.youtube.com/watch?v=petbw0lffsy
  • niye kimse yazmamış, bu muhteşem eserin sözleri büyük şair bahtiyar vahapzade'ye aittir. allah gani gani rahmet eylesin.
  • azeri turkusunden uyarlamadir:
    http://www.youtube.com/watch?v=w_rsslznp8m
  • ama senden ayrı gezen,
    yürek değil beden oldu
    şeklindedir sözleri, oldum değil. (kafiye de zaten oldu üzerine oynanıyor ayrıca)
    bu tek harf pek önemli aslında,
    bedenin nesne olan halini kendinden de dıştalıyor,
    oldum gibi bir kendiyle özdeşleştirmesi de yok.
    ayrı gezmek suçu veyahut eylemi, sırf bedene ait, kendisine değil havalarında yani.
    kalpleri birmiş güya, bak seeen...

    edit: typo forever.
  • yüksel özkasap da seslendirmiş bu türküyü.
  • yerinde dinlendiğinde deprem etkisi yaratır, uzun sürer yıkıcıdır.
  • ben pek tıfılken, aşk umutlu göbelin biriyken bu türküyü bilmem kimin sesinden dinlerdim, plakların arasında ayrı bir yeri wardı mutlaka, alır götürürdü ki halen de götürür... mümkünse gülay - damlalar albümünde war, dinleyesin.
hesabın var mı? giriş yap