• tyson chandler ile takas olarak hornets'ın göbeğine yerleşmesi muhtemel oyuncu. zaten chandler'dan kurtulmak isteyen hornets için ilaç olabilecek bir transfer olur gerçekleşirse. "chris paul ile coşarız" diyen okafor ; "chandler'a attığı alley-oop paslarının yarısını bana atsın gol kralı olurum" diyerek iddialı konuştu. chandler ise bu açıklamalara "yavaş olsun bakam da saçı başı dağılmasın" diyerek sert tepki verdi.
  • aynı draftta gelip, arka arkaya seçilmesinden ötürü, kariyeri boyunca dwight howard'la karşılaştırılacak ve bu yüzden hep ezik damgası yiyecek oyuncudur.

    geldikleri zaman hazır olan okafor'du, sonuçta 3 yıl kolejde oynayıp son sezonunda okulu connecticut'u şampiyon yapan en önemli oyuncu, dörtlü finalin mvp'siydi. gelişimini neredeyse tamamlamıştı. howard ise liseden gelen diğer tüm oyuncuların getirdiği endişeleri de beraberinde getiren işlenmemiş bir cevherdi. sonuç bir kevin garnett de olabilirdi, jonathan bender da.

    4 yılın sonunda orlando magic'in doğru tercihi yaptığı elbette ortadadır. howard'ın bir canavara dönüşümü ve okafor'un hücum anlamında kendini yeterince geliştirememesi, o zamanlar yılın çaylağı seçilen okafor'un howard'dan fark yemesine neden olmuştur. ama okafor'u bir howard olamadı diye suçlamak adil midir? belki bir howard olamadı ama hala "ruhsuz" bir alonzo mourning olabilme şansı var. bu da pek fena sayılmaz herhalde. nihayetinde okafor son 4 yılın tamamında double double ortalamalar yakalamış 4 oyuncudan biridir. diğer üçü tim duncan, steve nash ve pek tabii ki dwight howard'dır. bu klasmandaki oyuncularla birlikte adının geçmesi bile önemli bir olaydır. sık sık sakatlanmaya müsait olduğu düşüncelerini de geçen sezon 82 maçın tamamında forma giyerek -ki bu sakatlıklardan çok çeken bobcats tarihinde bir ilktir- bir nebze olsun değiştirmiştir.

    charlotte bobcats'ten aldığı 6 yıllık 72 milyon $ kontratı hakedip etmediği ayrı bir tartışma konusudur. ama uzun oyuncu sözleşmelerinin çok fazla standart göstermediği ve genel olarak "overpaid" olmaya aday olduğu düşünüldüğünde bu tartışmayı daha sonraki zamanlara ertelemek daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.

    buna benzer başka bir karşılaştırmanın iki öznesi için:
    (bkz: carmelo anthony)
    (bkz: lebron james)
  • hakkindaki son yılların en büyük balonu iddiasına kesinlikle katılmadığım oyuncu. bir kere takımının kötü olduğu iddasını nba'i yakından takip edilmemiş olmasına bağlıyorum. charlotte* bir expansion takımı, yani ligde ilk senesini geçiren bir takım olmasına rağmen iyi bir performans sergilemektedir, şu anda 7-20 galibiyet oranları bulunmaktadır, bu oran örneğin lige en son katılan toronto*, vancouver* gibi takımların performansından çok daha iyidir. ayrıca maç başına attıkları-yedikleri sayı arasında an itibariyle -6 gibi bir diferans bulunmaktadır ki bu da çok ezilmediklerinin göstergesidir. bilakis bir çok maçı son anlarda tecrübesizliklerinden kaybetmişlerdir.
    emeka'ya gelince, bu takımın yıldızı olarak karşımıza çıkmaktadır. maç başına aldığı 11.6 ribaunt ile nba 3.'sü durumundadir ki üstünde sadece yılların kurt isimleri kg ve duncan yer almaktadır. bunun yanında emeka üst üste 19 maç double-double gibi çok iyi bir istatistiğe ulaşmış durumdadır. nba tarihine baktığımızda bunu son başaran çaylağın 1992 senesinde shaq isimli bir arkadaş olduğunu görüyoruz. ki o da anca üst üste 15 maça ulaşabilmiş. bir diğer önemli istatistik olan efficiency rating'i incelediğimizde emeka'yı nba genelinde 30. sırada görüyoruz ki bir çaylak için hiç fena istatistik değil. kısa zamanda öz iş yapma istatistiğinin karşığı sayılabilecek efficiency rating per 48 minutes sıralamasında yine emeka 35. durumda. mehmet okur ise bu istatistikte 22. sırada. yani mehmet'in sahada kaldığı sürece iyi işler yaptığı doğrudur, ama az oynatılmasının sebebini başka şeylerde, mesela yavaş olan ayaklarında, ve savunmadaki pozisyon hatalarında aramak lazımdır.
    buraki bir kısım yazarlar yine emeka'ya yeteneksiz demişler. neye göre yeteneksiz? eğer siz yetenek olarak sadece hücum yeteneklerini anlıyorsanız doğrudur, bu konuda emeka o kadar parlak değildir (gerçi ofansif anlamda çoğu kişinin beklediğinden de daha iyi çıkmıştır). ama savunma-ribaunt yetenekleri bu arkadaşta fazlasıyla mevcuttur. kaldı ki, bunlar bence en önemli yeteneklerdir, hücum yetenekleri zamanla geliştirilebilir. ki emeka'nın şimdiye kadarki karakterinden, azminden, bu sorunun da üstesinden geleceğine inanıyorum.
    sonuçta bu arkadaş yeni bir kg olamasa da, önümüzdeki 10 yıl içerisinde nba'de söz sahibi bir oyuncu olacağını şu ana kadarki çaylak sezonunda göstermiştir.
  • 2011 batı konferansı ilk tur maçlarında hakemler tarafından hatalı düdüklerle cezalandırılmasına pek üzüldüğüm çalışkan pivot. şu anda 6 maç oynanıyor ve geride kalan 5 maçta da, bu maçta da yanlış kararlar hep bu adamcağızın başını yaktı. aslında fena bir seri çıkarmıyordu ama sürekli gelen bu düdükler onu her seferinde çok üzdü ve kızdırdı. sonuna kadar da haklı.
  • connecticut üniversitesinde 3. yılında (bkz: junior) olmasına rağmen finans alanında 3.8 ortalama ile mezun olmuş. yani oldukça başarılı bir öğrenci. ayrıca mezun olduğu için 2004 draftine katılması da kesinleşmiş. draftte dwight howard ile 1. sıra için çekişecekler gibi...
  • bu fantastik ismi yeni nesil nba severlere tanıtması gerekiyordu. nba'e geri dönmesi bence kısa sürecek olsa bile iyi oldu.

    not: sadece ismi fantastik. başka bi' numarası olmadı nba kariyeri boyunca. emeka okafor.
  • güney kore ligine kadar düşmüş olan zamanının 2. sıra seçimi.
  • bu adam da kendrick perkins gibi nba g league ( yani nba in alt ligi.) de oynuyormuş şu sıralar.
  • sezon öncesi kampı için sixers ile anlaşmış. sonrası belirsiz.
  • ben gordon'un sixth man of the year odulunu almasinin etkisinde kalan salak juri uyelerinin rookie of the year sectikleri oyuncu. lakin koy beni bobcats'in kadrosuna, 10 sayi 10 rebound'un asagisinda oynarsam terbiyesizim. (bkz: esnaf agzi)

    inside presence'si var bu cocugun tamam, e istatistikler de fena degil, ama neyin kaderini degistirmis, takimini ne kadar ileriye tasimis diye sormazlar mi adama... sormuyorlar demek ki aldi bu adam odulu... halbuki diger tarafta ben gordon sadece rookie'lerin degil, ligin 4. ceyrekte en cok sayi atan oyuncusu olmus, takiminin kaderini etkilemis, uzun yillar sonra playoff'a girmesinde basrol oynamis, sadece sixth man of the year odulu ile yetiniyor...

    (bkz: ayiptir gunahtir)
hesabın var mı? giriş yap