• etkileşimsel özgünlük
    tanımı açarsak: bir organizasyonun veya yapının bileşenlerinin birbiriyle etkileşimiyle ortaya çıkan yenilik, özgünlük.
    örnek1: hücre içi yapıların ve organellerinin birbiriyle etkileşimiyle ortaya yeni organizasyon.
    örnek2: kimyasal bileşiklerin kendini oluşturan elementlerden farklı özellikler taşıması.
  • insan beyni açısından zamanında okuduğum bir nörologun röportajında güzel bir benzetmeyle açıkladığı olgu;

    "bir televizyonun dibine girip bakarsanız hiçbir şey anlamazsınız, sadece çeşitli renklerde pikseller görürsünüz. ama biraz geri çekilip baktığınızda tüm görüntü mantıklı bir hale gelir.

    insan beyni de böyledir; tek tek sinir hücrelerine baktığınızda hiçbir şey bulamazsınız, ama geri çekilip beyindeki paternlere baktığınızda beynin düşünceleri nasıl ürettiği açıklanabilir hale gelir."
  • küçükken en sevdiğim kağıt kalemli bulmaca (bkz: iq turnosolü) noktaları birleştirmekti.
    daha sayıları susam sokağı'ndan öğrenmişken, ordan oraya çizgilerle çizer ,

    birleştirirdin insan çıkardı, ev çıkardı. çıkardı derken belirirdi

    işte bu belirme işi o zaman bu zamandır hep dikkatimi çekmiştir. birşey bundan ne kadar uzaksa beni o kadar iter. mesela satranç'tan soğuma sebebim de bu olmuştu. 5 hamle ileride, küt diye filin çapraz yolu açılır tehlike doğar, gördün gördün, göremezsen kaos. sisin içerisinden fırlayan bir kurt gibi, hoş değil.

    karınca kolonisi örneği verilir. lakin bunun da genetik belirlenimci içgüdüsel bir mimari olduğunu biyoloji kitaplarından öğrendim. karıncaları, arıları çaprazlıyorlar, oluşan yeni koloni bu belirlenimci karakteristiği gösteremiyor. iki genin beraber geçmesi gerekiyormuş meğer, birisi başka olunca olmuyor.

    kuantum dalga mekaniğinde i j k'ları barındıran bir karmaşık sayı denklemi var. neden karmaşık sayılar?

    belli bir mesafenin ötesine geçebilen, *, ancak geometrik fonksiyonlar. o da ya logaritmik ya karmaşık tabiatlı oluyor. başkaları da vardır muhakkak ama yanlış çaprazlanmış karınca kolonleri gibi onlar da işlevlerini yerine getiremiyor, yok olup gidiyorlardır belki. zaten çok küçükler göremiyoruz, hatta dolaysız ölçemiyoruz bile, emergent olmayanlarını nasıl fark edelim?

    bu derin bir bilim. tabi en çok ve gizemli olan insan beyni, temelden belirlenimci olan yazılım veya çip mantığı ile çalışmıyor. hücreler bir şekilde birbirlerine elektrik sinyaller ve sinaptik geçişler yapıyor, yukarıdan bir bakıyorsun hooop doğada olmayan ve doğanın canına okuyan bir özellik beliriveriyor. beliremeyenler ise, akıl hastaları hesabı kendi içinde yaşıyor hayatı, fazla dayanamıyor ve gidiyor.

    düşünüyorum, bizden onlarca yıllar sonraki nesillerimize veya özellik olarak benzerlerimize nasıl gözükeceğiz, emergent olarak ne hatırlayacak ne anlayacaklar bizden?
  • zihinsel özellikler söz konusu olduğunda;
    (bkz: epifenomen)
hesabın var mı? giriş yap