emino tillo

• galata’da bir dükkan.
  
  arkadaşımla gezerken bir anda beni mıknatıs gibi içine çekti. iç dizaynı da ürünleri de çok farklı.
  
  kadın ve erkek giyim üzerine bir mağaza, ürünler tasarım. her biri kendine özgü parçalar olduğu için seri üretim gibi bir aldığınız üründen elli tane yok.
  
  tasarımları genellikle koyu renk, siyah ağırlıklı, deri parçalar, örgüler, metal detaylar var. ürünleri anlatmakta kelimeler yetersiz. her birinde gözünüz kalıyor. kimseyle pişti olma ihtimaliniz de olmadığından kendinizi çok özel ve farklı hissediyorsunuz.
  
  tek canımı sıkan yanı dolarla satış yapmaları oldu. mesela bir ürün soruyorsunuz beş yüz elli diyor içinizi bir sevinç kaplıyor sonra dolar diyor elinizde tuttuğunuz şeyden vücudunuza bir elektrik yayılıyor gibi hissediyorsunuz. bi titreme geliyor yani, duyarsız kalamıyorsunuz...
  
  gidin dünya gözüyle bi görün derim, alabilenler de güle güle giysin...
  
  bu arada satış yapan kişi de son derece kibar ve sıcakkanlı, ürünlerden alamayacağımızı bildiği halde bile kahve ikram etmek istedi, bence iyi kalpli biri.
• (bkz: conservator) kendisi bir vegan olduğundan ve hayvanları çok sevdiğinden türkiye'deki tüm deri markalarına bir muhalif olmayı kendine görev edinmiş ve bu sancılı yolda kusası geldikçe sözlükte karalama yapıyor. insan doğası gereğine aykırı görüşleri olsa da kendisine saygı duyuyor ancak bu sevdadan vazgeçmesini temenni ediyorum. nick altına bakarsanız herkesin kendisinden şikayetçi olduğu gerçeğini sıkıca kavrayaraksınızdır. her neyse konumuza gelelim.
  
  bugün tesadüfen beyoğlu'nda dolaşırken geçmiş olduğum bir sokakta denk geldim. vitrin muazzamdı ve içeri baktığımda birtakım antikalar gördüm. bir yandan da çalan şarkının üzerimde yarattığı hisse kapılıyorum. yerler çakıl taşlarıyla örtülmüş ve etraf buram buram tarih kokarken bir yandan da ürünlere odaklanmaya çalışıyorum. çoğu limited ve tasarımları çok uç noktada. el yapımı, emek sarfedilmi? deriler vs.. fiyatları da 600 dolar ile 5 bin dolar arasında gidip geliyor.. günlerce orada öylece oturup ruhunuzu dinlendirebilirsiniz gerçekten. çok güzel bir enerji ambiansı var..
  
  sonrasında..
  
  tarihten ilham alan eminotillo, modern çağın insanlarını tarihin etkileyici çehresiyle buluşturmak için 2016 senesinde kurulmuş bir giyim markasıdır. eminotillo, tarihteki kültürel izlerin modaya ilham veren büyük bir miras olduğu ilkesini benimseyerek, tarihin günümüzdeki yansımasını müşterileriyle buluşturur. marka, öncelikli gaye olarak tarihi ve kültürel araştırmalar neticesinde popüler bir üslupla ürettiği etkileyici tasarımlara sahip ürünlerini geniş kitlelerin zihnî ve ruhsal tüketimlerine sunmak için çalışır. geçmiş ile günümüz arasında köprü oluşturacak hikayeleri konu alır.
  eminotillo, moda tahsiline katkıda bulunmak, tarih meraklılarına ve araştırmacılara kaynak oluşturmak, nihayetinde sunulan tasarım hikayelerini tarihi metoda uyarlamak ufkunu benimser ve bu çerçeve içerisinde yer alır. bu zamana kadar yapılan ve bundan sonra yapılacak bütün çalışmalar, uluslararası moda rotasyonuna katkı sağlarken, alışılmışın ve görünenin ötesinde maneviyatta yatan gerçeği bilhassa uyandırmak, hissettirmek ve gözler önüne sermek gayretinde bulunur. bu hedef, 15. asırdan günümüze kadar gelen cerahati üzerinden atmış tüm dünya insanlarının meramını ifade edebildiği, “cihanşümul” bir zihnin arzusudur. bu zihin, tarih/ sanat yapmaya, moda aktarmaya müsait ve hiçbir lisandan aşağı kalmayan bir dehanın ürünüdür.
  nihayetinde eminotillo, bay ve bayan giyimine yeni bir anlayış tarzı getirmiş, mistik ve özgün sanat çizgisiyle çok kısa sürede iddialı bir çıkış yapmıştır. bununla birlikte stil sahibi ruhunu yansıtan, olağanın dışında bir moda dili oluşturmuştur.
• sahibiyle denk geldim geçen. bence artist ve kaba biri. kraldan çok kralcı olan tiplerden.
• dün gördüm mekanı. çok etkilendim, ürünler sıradan değil ,fiyatlar hiç değil. şalvar hastası olan ben şalvarlara bayıldım diyebilirim. antika eşyalarla dolu mekanı görmenizi tavsiye ederim. bizi kahve ikram edip ağıralayan arkadaşlara teşekkür ediyorum.