empathy

• "9 eylül 1999
  
  07:57
  
  ........ seyrettiği tüm hastane dizileri elijah'nın beyninden geçti: emergency room, chicago hopre, st. elsewhere, gideon's crossing, diagnosis murder, grey's anatomy"
  
  nasıl 1999 yılında insanın beyninden grey's anatomy geçiyor?
  
  böyle onlarca hata ile dolu kitap
• güzel kitaptır. konusu ilgi alanım oldugu için olsa gerek olasılıksız'dan daha çok etki bırakmıştır.
  
  dipnot: "olasiliksiz'a atıf yaptığının farkına bi tek ben mi vardım yoksa paranoyak mı oldum?" sorusunu beynimde canlandırmıştır..
  
  --- spoilerımsı ---
  
  syf 592
  
  ....
  
  "o adam sana benim bilgisayarımdan mesaj gönderecegini nasıl bildi?" diye sordu spygurl. "ve virüsün kodunu?"
  
  "sadece adamım caine'in oldukça fazla şey bildiğini söylemekle yetineyim."
  
  "caine kim?"
  
  "anlatsam bana inanmazdın."
  
  ...
  
  --- spoilerımsı ---
• ön sayfada ki
  "insanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmaz."
  yazıyla beni benden alan adam fawer'ın son kitabı.
• adam fawer`ın yeni kitabı. bu kitabı da soluksuz bitirmiş oldum. zeka küpü karakterler yine süper kurgu eşliğinde maceradan maceraya atılmaktadır. bu arada kitapta üstüne durulan bir ayrıntı da edison un puştun teki olduğu tesla nın da büyük işler başardığı. sevmeye ve takip etmeye devam ediyoruz.
• olasılıksız kitabının yazarı adam fawer 'in yeni kitabı. eğer olasılıksızı sevdiyseniz muhtemelen bunu da seveceksiniz.
  ama size bir dost tavsiyesi;gecenin bir yarısına kadar okuyup gözlerinizin tecavüze uğramasını istemiyorsanız kitabı okumaya boş bir zamanınızda başlayın. çünkü kitap 640 sayfa ve bir kere başladığınız zaman elinizden bırakmanız çok zor oluyor, hemen okuyup sonunu öğrenmek istiyorsunuz. onun için işinizin ya da okulunuzun olmadığı günler bu kitaba başlamak için daha uygun olacaktır bence.
• adam fawer'in içinde din,gizem ve seks olan son kitabı.
  
  (bkz: gnostisizm)
  (bkz: sinestezi)
  (bkz: empati)
  (bkz: allah allah kontesi kim sikti)
• kitabin butunuyle ilgisi olmasa da bu bolum oldukca hosuma gitmisti. nicola tesla'nin hakkini teslim etmek istedim nacizane..
  
  --- spoiler ---
  
  edison tesla'yi derhal ise aldi ve kendi icadi olan dogru akim dinamolarini yeni bastan tasarlayabilirse ellibin dolar odemeye soz verdi. tesla her ne kadar alternatif akimla cok daha fazla ilgileniyor olsa da, kendi arastirma laboratuvarini kurmak icin paraya ihtiyaci oldugundan projeyi kabul etti. bir yil icinde yeni tasarimi basariyla tamamladi ama parasini isteyince edison sozunden dondu.
  
  grimes:yani thomas edison'un pustun teki oldugunu mu soyluyorsunuz!
  laszlo:tarihe bakarsak, korkarim evet demek zorundayim.
  
  --- spoiler ---
• kitap kapağından;
  
  "yaşamınızın kontrolü sizde değil!
  öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz.
  elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz.
  bu kitabı kapatabilirsiniz.
  o sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz.
  ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz.
  ne isterseniz yapabilirsiniz.
  ama sorun şurada: ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz.
  her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o
  kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz.
  ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.
  bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. ne isterseniz yapın.
  sadece 'isteklerinizin' tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı
  gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın."
  
  (bkz: empathy)
• ben genelde bir romandan beni gunluk yasamdan uzaklastirmasini beklerim.. eger bir romanda, buzdolabi, tv, telefon vs varsa o roman beni icine cekemez.. bu yuzden dunya klasikleri favorimdir, onlarla birlikte gecmise giderim, faytonlara binerim, eski kulturleri, gelenekleri, insan iliskilerini yasarim.. hele de eski romanlardaki o asiklarin kirlara cikmasi, ormanda yuruyusleri, atli gezilere cikmalarina bayilirim.. kendimi gunun stresinden, hayatin bu kirlenmisliginden, gurultusunden uzaklastiririm ama adam fawer romanlarini okurken öylesine bilim ve teknolojiyle yogrulmasina ragmen kendimi yine dunyadan uzaklastirabiliyorum..
  
  hem olasiliksizi hem empatiyi birer gunde bitirmistim, belki ikisini de kabak koyunda okumus olmamin etkisiyledir..
  
  ''ben duygularin kokusu olduguna inanirim'' belki de bu yuzden empatiyi olasiliksizdan daha cok sevdim.. olasiliksizdaki gibi kisa kisa parcalardan olusmasi ve en heyecanli yerinde bir baskasina gecmesi surukleyici oluyor, lost havasi veriyor..
  
  felsefe ve bilimsel gelismelerin aciklandigi kisimlarin bir cok okuyucuda bu konulara heves uyandiracagini dusunuyorum.. edison-tesla rekabeti ornegin.. the prestige filmindeki gibi burda da bir nicola tesla hayranligi veriliyor ki romani okurken insanin elektrikci/fizikci olasi geliyor.. romanda felsefe de cok guzel islenmis.. ozellikle tanrinin varligi konusunun, locke'dan leibnize seruveni muthis sade ve guzel anlatilmis.. cocuklara anlatilan felsefe derslerinde spinoza'dan bahsedilmese de romanin finalinde yazarin spinoza dusuncesinde oldugu goruluyor..
  
  empatlarin iliskilerinde bikac mantik hatasi var aslinda detaylarda ama o kadari da olsun artik...
• yazarın yazmadan önce karakterlerine doğru dürüst isim vermeye üşendiği kitaptır.
  
  --- spoiler ---
  steiven grimes'ın adı bir yerde steiven diye geçer bir yerde stephen. ayrıca kitabın başlarındaki kongre üyesi ^* sounders kitabın sonunda birden elijah glass'ın iş arkadaşı terry'nin soyadı olmuştur. bunun dışında darian, elijah, winter... bunlar ne allah aşkına? jessica'nın, alan'ın suyu mu çıktı? karakterlerin asıl cinsiyetini anlayana kadar beliniz bükülüyor...
  
  bunların dışında ben valentinus'u hep charlie hammond olarak hayal etmiştim, jill willoughby çıkınca ben de yuh demeden edemedim. ayrıca kitabın uzunluğu sebebiyle susan collins'in kitabın başlarında valentinus'u programına konuk eden sunucu olduğunu kitaba bir daha göz atınca fark ettim.
  --- spoiler ---
  güzel kitaptır, lakin kitabın uzunluğu ayrıntılara verilen önemle ters orantılıdır biraz da.