• kesinlikle the exorcistdir.
    sonra da it ve a nightmare on elm street tabi ki..
    cocukluk psikolojimin icine sictilar netekim.
  • (bkz: candyman)
  • conjuring
    insidious
  • özel bişi sunmayacak kısalar dışında sinema tarihinin en iyilerini seyrettim. deneysel, giallo, ortaya karışık, found footage, paranormal activity ve vhs'ye ilham kaynağı olmuş ve herkese nasip olmayacak eski vidyolar dahil olmak üzere. bu yapımlarda çalışmış ya da koleksiyoner sinefililerin facebook gruplarındayım.

    korkunç(!) kanalından girersek tüm dünyada belli başlı etki yaratmayı başarmış sekanslar var. mesela pet sematary'deki zelda karakteri o kısa göründüğü meşhur sahnede şu anda yetişkin olan çoğu insanda uzun yıllar sürecek etkiler bırakmış. keza the peanut butter solution ki yönetmeni nev-i şahsına münhasır bir arkadaş yine uzun süren psikolojik darbe indirmiş seyredenlere. şu meşhur clementine ve gulyabani etkisi var ya, işte bunlar o ayarda. bu arada gulyabani'deki gulyabani figürünün orjinali de yabancı, hatırlarsam yazarım bir ara.

    jaws, child's play, it, body snatchers, nightmare on elm street gibi serilerin yarattığı kalıcı korkular neredeyse kolektif hafızayı şekillendirir nitelikte dalga dalga fobiler yaratmıştır.

    aynı şekilde giallo mefhumu var. çocuk yaşta adamın ciğerine işler aklını alır.

    ha yetişkinlikte seyrettiğim ve en korkunç diyebileceğim filmler daha ziyade ağır ağır kontrolünü kaybetme üzerine olan filmler. michael shannon'un oyunculuğuyla götürdüğü bug, take shelter beni oldukça etkilemiştir.

    çok detaya girmiyorum yalnız bu işlere meraklı arkadaşlar için söyleyeyim. korku sinemasının tanrısı william friedkin'dir. klasiklerin ve çağdaşların çok çok ötesinde bir dehadır. kendi adıma en büyük gurmedir bu alanda. en iyileri seyrettim avrupa, giallo, türler arası, asya, afrika, cronenberg, hitchcock, carpenter, hooper, hitchcock... en iyi uyarlamaları, yeniden çevrimleri, zor bulunanları, hidden gemleri. bana göre kusursuz karışım william friedkin+michael shannon. bu sebepten bug'ı tek geçerim. killer joe'yu hem fularlı, hem fularsızlara öneriyorum(korku değil bambaşka bir hazine). o filmi okuyabilen adam pişmiş demektir. plase olarak eğer chris cunningham ve brad anderson bu janra biraz daha dalsalar ve uzun metraj abansalar inceden başka bir yerlere taşırlardı. yalnız william friedkin'deki deha sinemanın ötesinde bir deha, filmlerinin de ötesinde. korku sinemasının nietzsche'si bana göre.
  • conjuring der susarım .

    daha üstü yok.
  • sanırım scream 2 de kendisine telefonla bu soruyu soran sapık katile "showgirls" diye cevap vermiştir seth green.
    ben olsam titanic derdim, ayrı mevzu.
  • en ziplatan ve geren (bkz: what lies beneath). tam oluk oluk adami altina sictirtmiyor ama sinemada kasım kasım kasilmistim. jump scare momentlar güzel kurgulanmisti.
hesabın var mı? giriş yap