• cüneyt arkının bir filminde gördüğüm, kanımı donduran bir sahne vardı.
    cüneyt abimiz narkotik masasının en sağlam polisidir ve uyuşturucu baronlarına kan kusturmaktadır. haliyle birsürü de tehdit mesajları gelmektedir.
    birgün mafya elemanları cüneyt abimizi ve ailesini kaçırır. cüneyt abimiz bir hücrede bağlı durmaktadır. diğer tarafta, kurşun geçirmez sağlam bir camın ardında, karısı ve çocuğu. ameliyat önlüğü ve maskesi takmış 3-4 kişi şırıngalarını çıkarırlar, eroin hazırlarlar ve cüneyt arkının gözü önünde zerk ederler. sanırım hergün 4 defa bunu yaparlar ve her seferinde de bunu zorla izlettirirler. daha sonra mafya üyeleri bunları salıverir. tekrar eve dönen cüneyt abimiz ve ailesi için artık herşey çok değişmiştir. karısı ve oğlu gözü önünde eroin krizine girerler ve zavallı cüneyt abimiz onlara eroin bulmaya başlar.
    bana türk sineması yaratıcı değil demeyin, tarantino bir dahi demeyin, hiçbir hollywood filminde böyle bir olay görmedim. kanlı-etli işkence sahneleri böyle bir etki yapamaz sanırım...
    not: bu arada cüneyt arkının karısı rolündeki perihan savaştı galiba
  • kişiden kişiye değişecek yöntemlerdir. duvara sürten uzunca bir tırnak, parmakucuna dokunan masum bir kadife palto kimisi için filistin askısı kadar korkunç olabilir.
  • çıplak karnın üzerine bir fare koyulur.onun üstüne de tenekeden bir kova kapatılır.kova yavaş yavaş ısıtılır.bu sırada fare sıcaktan çıldırmaya başlar ve kurtulmak için adamın karnını delerek çıkmaya çalışır.
  • ilan-ı aşk karşılığında alınan arkadaş kalalım cevabı

    (bkz: kralını tanımaz)
  • adam bağlı bi şekilde oturtulur, kafasında düzenli olarak su damlası damlaması sağlanır... en büyük çin işkencesidir...
  • bahadır boysal sayesinde öğrendiğimiz osmanlı işkenceleri bu kategoriye güzel oturur.

    misal, kurbana önce bol bol canlı balık yutturulur. midesi çırpınan balıkla dolan kurbanımız açık havada bir ağaca bağlanır ve ortama bir sürü martı salınıverir. kokuya duyarlı aç hayvanlar kurbanın midesini öyle delik deşer eder ki en son kurbanın bağırsakları falan uçuşur havada..

    bir diğeri ise meşhur gayya kuyusudur. uzun süren bu işkencede kurban, oturulmayacak kadar dar ve kendi boyunda bir kuyuya diklemesine konulur. o pozisyonda saatlerce durmanın verdiği acıyla kıvranan kurbana bol bol yemek yedirilir. kurban o kuyuda aylarca yaşar.. en sonunda kendi bokunda boğularak ölür - ki buradan bu işkenceyi icat edene de oscar vermek isterim.

    bir de yaratıcı bir çin işkencesi vardır akıllara kazınan. kurbanın kafası dazlak yapılır ve bir yere oturtulur. kafasına, periyodu tahmin edilemeyecek bir sisteme sahip randomize aralıklarla su damlatılır. kurban vakit geçtikçe en sonunda "ha damladı ha damliycak" tribine girip kafayı sıyırır. beynini çürütür..
  • uygulama asamasinda en fazla hasari verip, uygulananin canli kalmasina izin verecek iskenceler. örneğin;

    islatilmis ve takribi bir yemek borusu uzunlugundaki havlu, sucluya yutturulur, midede biraz kalip sindirilmesi beklenir sonra siddetle cekilerek midede yapistigi parca ile ağizdan cikarilir.
  • taraftarı olduğum fenerbahçeyi avrupa maçlarında izlemek. hele bir de bahis oynadıysanız üzerine, kalple aklın kesişmediği bir diyarda.
hesabın var mı? giriş yap