• 2016 yılında çekilmiş bir isveç filmi. çok tatlı. çok naif.
  • en iyi yabancı film kategorisinde bu yılın oscar adaylarından olan sıcacık bir isveç filmi.

    --- spoiler ---

    ove adlı ihtiyarın huysuzluklarıyla başlıyor film, kasiyerle tartışmaları, komşularını azarlaması, kediye bile tahammül edememesi derken(ki en çok bu sahneler güldürdü beni, ne istiyorsun be kuzum o mülayim kediden), yeni taşınan komşuları ve onlarla arasında kurduğu ilişki yavaş yavaş buz adamı eritmeye başlıyor, aynı anda film içinde film olarak geçmişi, gençliği de işleniyor ove'nin ve bu huysuz adamın neden bu halde olduğunu biraz daha iyi anlıyoruz. filmin sonunda gözleriniz nemleniyor ve hayatı, aşkı, adanmışlığı, dostluğu düşünüyorsunuz filmin jeneriği akarken.

    --- spoiler ---
  • bütün dillere "ove adında bir adam" şeklinde tercüme edilebilecek bir şekilde çevrilmişken türkçe'ye "hayata röveşata çeken adam" olarak çevrilmiş kitap. yani almanlar, ruslar, amerikalı ve ingilizler, ne bileyim israilliler, italyanlar falan akıl edememiş böyle dahiyane bir şeyi herhalde. eskiden korsan vcd satıcıları henüz türkiye'ye gelmemiş yabancı filmleri, afişlerine bakıp isimlendirirlerdi, bu da ona benzemiş.
  • oscar adayligi sevindirmis film. yolu acik olsun.
  • izleme listeme aldığım film.
  • yönetmenliğini hannes holm'un yaptığı başlıca rollerini rolf lassgård, bahar pars ve rolf lassgård, bahar pars, filip berg 'in paylaştığı 2015 yılı yapımı isveç filmi. filmimiz tam bir isveç milliyetçisi diyebileceğimiz 59 yaşındaki emekli bir adamın hikayesi. hayatı kurallardan ibaret kahramanımız işini de kaybedince ölmüş karısına bir an kavuşabilmek için intihar etmeye karar verir ve komik nedenlerden bir türlü gerçekleştiremez. mahalleye yeni taşınan iki çocuklu bir iranlı ailenin sevecen karısı ve çocukları kahramanımızın uzun yıllardır kimselere göstermediği naif tarafını açığa çıkaracak ve ortaya tadından yenmeyecek bir sinema şöleni çıkacaktır. bu buz gibi soğuk ülkeden insanın içini ısıtacak sıcak mı sıcak bir film.
  • aslında kalbi yavru kedi karnı kadar yumuşak olan ove'nin hayatın ona getirdikleri karşısında deniz kestanesine dönüşmesinin hikayesidir dersem, filmin ancak yarısından bahsetmiş olurum. milliyetçiliği, inatçılığı, kuralcılığı ve hırçınlığına rağmen ona komşuluk eden iranlı parvaneh'in samimiyeti -biraz fazla ama olsun- ve doğulu kadın sabrı sayesinde yine yumuşak kedi karnı geri gelmiştir hem de tam da ove'nin sinesinin üzerine, huzur içinde.

    bir de itiraf ediyorum, karısı sonja'yı sevemedim, yani o okey taşından hallice dişleri ile kocaman gülümseyerek dünyaya umut aşılayan kadını nasıl sevemedim bilemiyorum ama herhalde bi insan bu kadar da pozitif olamaz diye düşünerek gerçekçi bulamadım. zaten önemli olan benim sevmem değil ki canım, ove'nin sevmesi.
  • doğru çeviri olmayabilir belki ama yine de güzel

    --- spoiler ---

    ove. ölmek için çok hastasın

    --- spoiler ---
  • fazlasıyla hollywood havası taşıyor ama buna rağmen 4 senedir tek başına yaşayan beni bayağı derinden etkiledi.

    öyle bir film izledim, aydınlandım mevzusu değil pek tabii ki. yine de ağlattı grumpy ove. hayat böyle bir şey işte. alışkanlıklar ve farkında olmadan yaşanan değişimler. tüm bunların neticesinde "bir" sen.

    aynı ove gibi kural kitabına sıkı sıkıya bağlı yapısına rağmen izlenmesi gereken bir film.
hesabın var mı? giriş yap