• bak bunu alın bak bunu buradan alın
  • o nasıl depardır öyle yarrabi, yiğidim beni mutlaka bul
  • gençliğinde thierry henry isimli bir efsaneyi izleyen nesle acayip değil sıradan gelen depar.
  • tam 8 saniyede kendi yarı sahasının oralardan karşı kaleye gol atmış, üstüne de taç çizgisinin oraya koşup gol sevinci yaşamıştır. hepsi 8 saniyede yaşanıp bitmiştir.

    kesin erken boşalıyordur.
  • götü yere yakın olduğu için hızlıymış gibi görünen forvetin koşusu.
  • oyuncunun boyunun kısalığı ve kamera açısından dolayı anormal hızlı zannedilen depar. yoksa sahanın ortalama 105 metre civarı olduğunu düşünürsek 30.metreden 95. metreye 11 saniye civarında koşuyor. 65 metre 11 saniye çok şaşırılacak bir performans değil her sağlıklı birey başarabilir. ortalama hızı 22-23 km/h civarıdır. sprinterler 30-35 km/h yaptıkları düşünülürse gerçek bir 100 metre yarışında nal toplar. oyuncu çok ufak olduğu için çok fazla ayak hamlesi görüyoruz o da hızlıymış gibi hissettiriyor.
  • şüphesiz ki, hangi takım alırsa flash transfer olacaktır.
  • götüne roket taktırmıştır.
  • biraz daha hızlansa speedforce'a girip zaman çizgisinin a*ınakoyacakmış.
  • türkiye'de oynanan futbolun mücadeleye dayalı olduğunu düşünen sadece biz türk futbolseverler değiliz. aynı zamanda ülkemize futbol oynamaya gelmiş sporcular ve teknik adamların da görüşleri bu yönde. durum böyle olunca bir süper lig takımında sahaya çıkarılan 11 oyuncunun ortalama mücadele seviyeleri ligin standartının altında kalmamalı. eğer kalırsa; ya ligden düşüyor ya da şampiyonluk yarışının çok uzağında kalıyorlar.

    koskoca sezonda galatasaray'ın 4-3-3 oynadığı söylense de takımın yapmak istediği 4-2-3-1 idi. 4'lü defansın önündeki 2 oyuncunu takımı atağa kaldırma ve rakibin ataklarını kesme görevi ile görevlendirilir. bu yüzden bu mevkide oynayan oyuncular gerek yetenek gerek mücadele açısından belli bir seviyenin üstünde olmalılar. önceki yazıda galatasaray'ın bu bölgeden çok çektiğini zaten yazmıştım. bu mevkinin önündeki 3 lü oyuncuların 2 tanesi kanat oyuncusu olur. böylelikle kanat organizasyonlarından da yararlanmak mümkündür. fakat bu mevkinin en büyük handikapı, bu 3'lünün top rakibe geçtiğinde topun arkasında kalmalarının zorunlu olduğudur. eğer bu oyuncuların defansif ve fiziksel özellikleri çok yeterli değilse rakibin ortasahayı rahat geçmesi çok olasıdır. iş böyle olunca sizin defansif orta sahalarınız yani 4'lü defansın önündeki 2'li daima rakiple boğuşmak zorunda kalacak bu da takımın atağa kalkmasını çok zor hale getirecektir. bu 3'lünün önünde de top tutan ve rakibe baskı yapan bir forvet oyuncusu gereklidir. galatasaray her ne kadar 3 forvet gibi gözükse de aslında tüm sezon tek forvet ile oynadı. galatasaray 4-3-3 oynamak isterdi elbet. fakat göbekteki oyuncuların topu ileri taşıma özellikleri sınırlı olduğundan kanat oyuncularının geriye gelip top çıkarma çabaları ileride çoğalmayı engellemektedir. ileride çoğaldıkları zaman da geride pozisyon bulmak hep kaçınılmaz oldu. rijkaard'da süper lig'in mücadeleci gücünü görünce 4-3-3'den u dönüşü yaparak 4-2-3-1 uygulamak istedi. fakat bunun için elindeki oyuncular yeterli kapasiteye sahip değildir. yani; adam 4-3-3 oynasa ayrı bir dert 4-2-3-1 oynasa ayrı.

    fenerbahçe'de sistem biraz daha farklıydı. 4-4-1-1 sistemini tercih etti daum. aslında buna 4-4-1-1 yerine direk 4-4-alex-1 demek daha doğru olur. fenerbahçe'nin oyun sisteminin alex üzerine kurulu olduğunu anlamak çok da zor değil. gerideki 4'lünün önünde oynayan 4'lü hep savaşcı isimler oldu fenerbahçe'de. emre, christian(selçuk), mehmet topuz, özer. bu 4'lünün aslında amacı topu alex'e kazandırmak. orta saha'nın savaşcı yapısı ve alex'in yeteneği fenerbahçe'yi ileri taşıdı. fakat bu yazıda vurgulamak istediğim tek forvet olayı; top takipteyken guiza'nın baskısı ve ortasahanın mücadelesi. top rakibe geçince fenerbahçe bir anda tek forvet guiza'nın da geri gelmesiyle 4-5,5 taktiğine geçiyor.(alex'i savunma anlamında buçuk saymak daha doğru olur) böylelikle mücadele anlamında anadolu takımlarına karşı daha başarılı olmaktadırlar.

    türkiye'de tek forvet oynamak artık ortasaha üstünlüğü için olmazsa olmaz bir taktik anlayışı haline geldi. galatasaray belki hollanda liginde olsa ligi şampiyon bitirebilecek hücum zenginliğine sahipti fakat ilerideki oyuncularının mücadele ve defansif özellikleri kısıtlı olduğundan bu sene istenilen başarıları yakalayamadı. bu yüzden top rakipteyken en önde oynayan oyuncunun topun arkasında rakibi rahatsız etmesi top kazanmada en büyük etken. tek forvet oynamak da bu durumu garantiye almaktı.
hesabın var mı? giriş yap