• mezunlarının çoğunun sap danışmanı ya da analist olarak çalıştığı bölüm. ancak öylesine bir kariyeriniz olur ki telaffuz etmekte zorlanırsınız.
    -nerden mezunsun
    +enformatik
    - o ne öyle bir bölüm mü var
    +evet marmara üniversitesinde
    -şimdi napıyosun
    -sap danışmanıyım
    +o ne
    -bir erp programı
    +o ne
    işte daha böyle gider
  • marmara üniversitesi almanca enformatik mezunları, gözlemlediğim kadarıyla, blok halinde daimler, mercedes, itelligence vb. firmalarda sap danışmanı olarak çalışmaktadırlar. türkiye'de bilgi teknolojileri alanında yetkinliği olup da iyi derecede almanca bilen kaynak bulmada sıkıntı olduğundan, bu bölümden mezun kişiler bu bağlamda avantajlıdır.
  • şu anda 1.sınıfta olduğum büyük hayellerle girdiğim bölüm.
    genelde tercih edip okula gelenler önce "ben nasıl bir yere düştüm,nasıl bir kampüs burası böyle?" derler sonra zamanla anadoluhisarı ve çengelköydeki mekanlar keşfedilerek bu sorun aşılır.
    ilk bir kaç ders sırasında hocanın ne söylediğini anlamadan her kelimeyi not almaya çalışanlar yeniden öss'ye girmeyi gözden geçirir sonra kalmakta karar kılarlar.vize zamanı abwl-1 gibi kolay gelen bir dersten neden birçok kişinin kaldığı anlaşılır.sorun dersin zorluğunda değil yazdıklarınızı beğenmeyen hocalarınızdadır.nedenlerini sorduğunuzda kendi cümlelerinizi kullanın derler.kendi cümlelerinizi kullandığınızda ise aldığınız cevap yetersiz almancanızdan dolayı tanımları eksik ve hatalı yapıyorsunuzdur.
    ikinci döneminde bu durumlara alıştığınızdan dolayı okul günleri biraz daha rahat geçer.
    bölümde okurken tek teselliniz diğer işletme öğrencilerinden farklı olarak almanca okumanızın ve bölümünüzün alman destekli olmasının size bir yarar sağlayacağını umut etmenizdir.
    ne varki mezunlarımız okulu ilginç bir şekilde övmekte ve durumlarından memnun olmaktadırlar.darısı başımıza:)
  • kore,marketing,controlling,bilanço,muhasebe vs gibi dersleri ikinci hatta üçüncü defa alttan alan bir sürü insan olmasına rağmen öğrencilerin çoğu 4 yılda bölümden mezun olabilmektedir.
    sanırım bu paradoksu mezun olduktan sonra bile çözemeyeceğim:)
  • bir zamanlarki bölüm başkanının özenle üstüne basa basa işletme enfomatiği olarak adlandırdığı bu bölümde okuyan öğrencilerin, austausch* programı vasıtasıyla almanyanın lüneburg, avusturyanın linz şehirlerindeki üniversitelere gidip resmi olarak bir dönem okuma şansları vardır. bu olay şimdilik erasmus değil kardeş üniversite kapsamı altında gerçekleşir. bu programa katılan öğrencilerden akıllı olanları linze gider ve orda da wirtschaftsinformatik bölümünde okuyacağı için yeterli sayıda ders verip geri döner. bi sonraki sene kaçırdıklarıyla beraber 18 ders almak zorunda kalmaz. lüneburg üniversitesine giden serseriler ise orda bwl öğrencisi payesi alır ve info derslerinden sadece geyik olanlarını, ya da işletme derslerinden almanyada verse bile anadoluhisarındaki hocalar tarafından sayılmama ihtimali olan bir kaç muhasebemsi dersi alabilrler.
    yine de serserilikte sınır tanımayan öğrencilerin lüneburga gidip dönmediği, ya da gidip döndüğü ve hayata sıfırdan başladığı gözlemlenmiştir.*. 6 aylık böyle bir programa katılmanın en büyük artılarından biri döndüğünde adam gibi almanca konuşabilmektir.
  • gozetmen oldugu sinavlarda daha kagitlar bile dagitilmadigi halde "susun, onunuze donun, bu ne terbiyesizlik, nasil insansiniz siz, bak giderim ama, aha da gittim" seklindeki cigliklariyla ogrencileri sabir tasi olsalar catir catir catlatacak olan cagla ersenin asistan oldugu egitim birimi. ayrica, kostenrechnung ya da benzeri hesaplama yapilmasi gereken bir sinavda ogrencilerin buldugu sonuclarla yuksek sesle dalga gecen, kasim kasim kasilmasi ve bu daglar var ya onlari ben yarattim edasiyla akillara ziyan bir insan modeli sergileyen ibrahim edin de bu guzide bolumde ogretim uyesi olarak gorev yapmaktadir. mantikli (en azindan samimi & sevecen) tek asistan olan handenin de (bkz: hande kucukaydin) ögrencilerin yüzü suyu hürmetine gönderildigine inandigim bolumum.

    hatirladigim kadariyla once vba programlama ogrenilir, takip eden senelerde algoritma dersi alinir, benzer sekilde once access`te cesitli uygulamalar yapilir, bir kac donem sonra veri modelleme ogrenilir. goruldugu uzere program biraz yandan yemiş havasi taşisa da, aklini basina toplayabilen mezunlar 4 senenin (+ 0, 1 ya da 2 sene hazirlik (bkz: almanca ogreniyorum)) sonunda ogrendiklerini harmanyalabilirlerse aslinda bir cok şey ogrenildigi farkedilebilir. (bkz: arastirarak ogrenmek) (bkz: her koyun kendi bacagindan asilir)

    ayrica kutuphanedeki en baba kitaplarin cogu, turunun tek ornegi oldugu ve bundan dolayi yesil banta sahip olmadiklari icin ogrencilerin ancak uzaktan, hadi abartalim, en fazla kutuphane sinirlari icinde yakindan bakip yararlanabilecekleri kaynaklardir. ama azimli turk gencligi burada devreye girer ve iyi niyetli asistanlarin yardimiyla (bkz: god bless yucel) kitaplar onlar aliyormuscasina kutuphane sinirlari disina cikarilir. bu yonteme alternatif olarak kitaplari tenha bir kosede kazaginin altina sokmak suretiyle disari cikaran ogrenciler mevcut olsa da bu yontem tasvip edilmemektedir :)

    mezunlarinin hangi sifatla anilacagi hala bir soru isareti oldugundan genellikle mezunlarina enformatör denir ve bu cevabi alan kisinin surati da bir soru isareti haline donusur. (bkz: en azindan ben oyle diyorum)
  • lisans eğitiminizden sonra, yüksek lisans hatta doktora düzeyinde eğitim alabileceğiniz, disiplinler arası etkileşimlerin dijital ortak paydasında buluştuğu bölümlerdir.
    birçok üniversitede fen bilimleri enstitüsüne bağlı olarak hizmet vermektedir.
  • öss formlarına öyle bulunsun diyerek yazılmaması gereken bölümdür. bir bilenden değil birkaç bilenden dinlenilmesi gereken, sınavlarıyla, hocalarıyla, teziyle akıllara kalıcı zararlar verebilir.
  • almanca bilen ve gercekten "informatik" okumak (ve dahasi gercekten ögrenmek) isteyenlerin, okudugum ve duydugum kadariyla zannimca tercih etmemesi gereken bölüm. almanya'da rwth aachen ve tu münchen (tum) gibi üniversiteler varken ve bir yandan okullarin normal bir harc disinda bir ücret talep edilmedigi düsünüldügünde (ki ne yazik ki bu harclari 250-500 euro'ya cikma ihtimali var. an itibariyle 60-80 euro) oturmamis bir sistemde türkiye'de bunu okumak bana akil kari gelmiyor...
hesabın var mı? giriş yap