• ortadoğuda sık sık görülebilecek kişilik ve insanlık sıkıntısı.
    soyunuz kurusun.
  • kadinin iranli, finlandiyali ya da honolululu olmasinin yapilan okuzlukle hicbir ilgisinin olmadigi rezalet. bundan daha buyuk rezaletse polislerin, o kadinin gitmesine izin vermesi. ha erdogan'a sovmus olsaydi simdiye kendisini coktan hakim karsisinda bulmustu, orasi ayri mesele.
  • daha durun bu başlangıç
  • ortadoğu insanına özgü davranış biçimidir. din kitapları hariç ahlaki kültür oluşmamış toplumlarda böyle insanların çoğunluk olması kaçınılmaz...
  • bunun iranlısı, norveçlisi yok.
    insanlar ikiye ayrılır.
    iyiler ve kötüler.
    bu kişinin yaptığı eylem kültüründen, aile ya da sosyal eğitiminden, ekonomisinden bağımsız olarak; içgüdüsel bir davranıştır. yani salt kötülüktür.
    dolayısıyla bu kişi iranlı bir kadın değil direkt kötü bir insandır.
    kötü insanlar da hiçbir eylemi ile beni şaşırtmazlar.

    ha, böyle bir durumla karşılaşsam hiç de üstteki sakin satırları sıralamam, haddini bildiririm o ayrı. kötüyle kötü olunur mu tartışılır ama konu engelli, yaşlı ve çocuk istismarı olduğunda kötülere yapılacak her şey bence mübah. hatta ölmelerini dilediğim yegane insanlar onlardır.
    (bkz: katli vacip insanlar)

    evet, biraz doluyum.

    edit: kelimedeki harf eksikliği giderildi.
  • insan olmanın iran'lı olmak veya ingiltere'li olmakla pek alakası yok. eğitim ve gelişmişlik düzeyi ile alakası var. iran veya türkiye veya suriye gibi bir yerde de eğitim ve bilinç düzeyi ingiltere gibi olsaydı buralarda da iyi insanlar sayısı daha fazla olurdu.

    bu bölgede temel saygı kurallarını bilen ve uygulayan insan oranın %50-60'lara gelebilmesi için min 70-80 sene daha doğru düzgün bir vatandaşlık bilinci ile yontulması gerekiyor.

    maalesef şu aralar vahşi kapitalist düzenin başındayız (viktorya dönemi ingiltere gibi) dolayısıyla bazı kurallar kimi insanlara teferruat gibi geliyor.
  • (bkz: allah da biliyormuş seni o sandalyaye mahkum etmiş)

    yine bir günah ve beden başlığına daha hoş geldiniz.

    küresel olarak , engellilerin karşılaştığı en büyük ön yargılardan birisi, engelli olan kişinin günahlarının bedelini ödediğidir. bu önyargı, sadece kişinin kendisini değil ama ailesini de esir alır. sosyal izolasyona maruz kalan aile de kendi sakat yakınlarından utanır.

    ortadoğu'da ise geçmişten gelen özel bir durum var: çapraz kol ve ayak kesme cezası.

    eskiden kangren gibi tıbbi nedenlerden dolayı uzuv kaybı yaşayacak olanlar, sosyal damgalamaya maruz kalmamak için, ampütasyon işlemine direniyormuş. ampütasyon işleminin ardından temiz kağıdı ile dolaşıyormuş.

    ampütasyon çok uzağımızda olan tıbbı uygulama değil. bugün, ortadoğu ve kuzey afrika bölgesinde, her yıl 40 bin kişinin ayağı, şeker hastalığına bağlı sebeplerden kesiliyor.

    beni toplumların, travmaları ile başa çıkabilme , kendi yaralarını sarma kabiliyetleri çok ilgilendiriyor. bunlardan birisi de japonya'da düzenlenen ampüte moda haftası ve hayatımıza soktukları yeni kavram:

    cyborg chicks
  • new york metrosunda böyle bir mevzu olmuştu.5 sene olmuştur. genelde hindistanlılar, daha doğrusu hindistan'dan gelen kadınlar bu tarz hareketler yaparlar. abd ve ingiltere'de özellikle afro-amerikan, ingilizlerle kavgaları sık sık olur. youtube'da çok denk geldim. ara ara yabancı haber sayfalarına görüntüler düşüyor.

    olay hindistanlı hanımların özelliklere imtiyaz beklemeleri ya da hakaretleriyle başlıyor, şu meşhur kast ve hindistan'daki hiyerarşik uçurum kaynaklı. bunlardan new york metrosunda olan bir tanesi var. şu son düşen kavga değil bu bahsedeceğim. velhasıl kadın metro görevlisi insanlara hakaret eden hintli kadını 3 kez ciddi bir şekilde uyardı. az daha güç uygulayacaktı. "lütfen sakin olun, insanları geriyorsunuz, güç uygulamak zorunda kalacağım" gibisinden. en son hintli kadın tam olarak susmasa da bağırmayı, hakaret etmeyi kesmişti. eğer duymasaydı o kadın polis o kadını orada katlayıp cebine koyacak kalibredeydi bu arada.

    not: bu bahsettiğim olaydaki hintli kadın ısrarla oxford mu, harvard mı mezunu olduğunu iddia ediyordu. konu eğitim meselesi değil kültür meselesi. tüm bu standartları da sözde uygulama, halkla entegre edecek güvenlik durumunu kurması gereken ise polis elbette. bunun gibi yer verme, yer alma, yan yana durma gibi meselelerden çok olay çıkıyor. ironiktir afrikalı vatandaşlar gayet düzgün bir şekilde kendilerini ifade edip kadının ilkelce davrandığını şiddet uygulamadan anlatıyorlar.

    edit: bu entry'i yazdım, yemeğe çıktık. geldikten sonra taksici kavgalarına bakayım dedim youtube'da. yine hindistan'da bir kadının taksiciyi tokatladığı bir olaya denk geldim. çok acayip arkadaş.
  • ülkenin farklı şehirlerinde binlerce kez metroya binmişimdir. daha bir kere bile şu asansörleri kullanmadım. anlayamadığım nokta sağlıklı bir insanın yürüyen merdivenle daha hızlı çıkmak varken asansörü tercih etmesindeki neden.
hesabın var mı? giriş yap