• 09 agustos 2018 tarihli 571.sayı, 11.sayfada yayınlanan"aç ve kısır" yazısı içinizde bir yerlerde yok olmaya yüz tutmuş sevgi ve merhamet duygularınızı yeniden tazelemeye vesile oluyor.

    düzenleme: uykusuz dergisi 09.08.2018
    sayı: 571
    sayfa:11
  • yazmayı çok yanlış anlamış insandır kendileri. bu adamı beğenerek okuyan kişilerin okumayı çözebilmiş olmaları üzüntü verici kendi adıma. üslubu bu kadar sıkıntılı çok az insan var şu an dergi sayfalarında. yazılarındaki akış bozukluklarını, yersiz açıklamaları, haddinden fazla uzatılmış ve realiteden kopmuş betimlemelerini sindirebilmek zor iş. kimse çıkıp da ''çünkü biz onu anlayabilecek seviyede değiliz'' demesin. anlatmak istediklerini gayet iyi anlıyorum ama kendine kurduğu merdivenin ayakları eksik, ruhuna açtığı patika çalılar ve ayılarla dolu(kırmızı başlıklı kızdaki ayı geldi aklıma. kurt kadar yer etmedi zihnimizde.) uykusuz dergisi( üniversite yıllarında hangimiz uykusuz kalmadık a dostlar.) almayı bırakmamdaki ( bırakmak demişken falafingo filminde ajdar nalbandiyan'ın sigarayı bırakışı ne hüzünlüdür. keşke hepimiz o kadar çükübik olabilsek.) sebeplerden biridir (bir mumdur, iki mumdur, bana bir bade doldur.) kendileri. (sen kendini bilmezsen eşşekler dürtsün seni.)
  • yaygın kanının tersine, kemal aratan ülkemizin eski kuşak gülmece yazar-çizerlerinin en önde gelenlerinden engin ergönültaş'ın yüzünü çizmemiş değildir. efsanevi dergi pişmiş kelle'nin 26 kasım 1993 cuma günü yayımlanan 196. sayısındaki "bir iş günü hikayesi"nde aratan, o günlerde bir trafik kazası geçirmiş olan ergönültaş'ı hastanede resmetmiştir. söz konusu öykünün taranmış bir örneğine aşağıdaki bağlantının öteki ucundan ulaşılabilir : görsel
  • uykusuz'da bazen coşup film eleştirmenliği yapmaya çalışan yazar/çizer kişisi. son sayıda (582) venom'u alien'la kıyaslayarak n'aptın be abi dedirtmiştir.
  • ılk başta okuduğumda bu kadar şeyi nerden biliyo dediğim, ismi gibi engin bilgilere sahip olan kişi.örnek verdiği filmlere,müziklere bir göz atmak gerek.
    tanım:oğuz aral spektrumunun koyu tonu
  • artik -maalesef- miyadini doldurmus uykusuz dergisi'nde "neden eskisi gibi gürül gürül çizmiyor da uyuz uyuz yazmaya çalisiyor arkadas ?" dedirten sanatçi.
    post-oguz aral doneminin latif demirci ile birlikte en büyük karikatüristidir kendisi.
    mikrop'u da, pismis kelleyi de, zalim sevki ve kelek osman'i da çok ozledik birader ...
  • kendisi üstaddır, saygı duyulası, mizahın mihenk taşlarından biridir.
    ancak bir kaç haftadır aklımda olan küçük bir notu paylaşmak istiyorum.
    son 6-7 aydır bazı nedenlerden dolayı birkaç yıldır ara verdiğim uykusuz' u tekrar almaya başladım. kendisi de uykusuz' da yazmaya başlamıştı. derginin tamamını aynı gün bitiren biri olarak tek okuyamadığım bölüm, üstadın yazıları. sanıyorum ki zekam yeterli gelmiyor, çünkü kaç kez denedim, ilk 8-10 cümleyi bitiremedim.
    bilmeyenler için yazılar şu şekilde:
    (örnek olarak sallıyorum)

    sabah uyanınca (sabahım bu aralar 07:00), önce kahvemi (filtre kahve - ama kendim çektiriyorum çekirdekleri *en lezzetli hali / çay da severim ama ince belli) içiyorum, aç karnına (doktor yasaklamış olsa da *herkes kendinin doktoru olmamalı - uyacağım bir gün) ayrı bir lezzetli oluyor.

    yok, yoruluyorum, boğuluyorum. en son dedim ki benim kafa basmıyo herhalde, matematik problemi gibi, cümleye başlıyorsun, ayrıntı ve ek bilgiler (ki hepsi ayrı cümle) içinde kayboluyorum, takip edeyim derken bütünlük dağılıyor.

    üstada saygıda kusur edilmez, benim ki küçük bir serzeniş olsun. paylaşmazsam aklımda kalmaya devam edecekti.
  • terso- pembe dişler gibi şaheserleri özlenen usta
  • bu haftaki yaşlılarla ilgili yazısını okuyunca bir kez daha hayran olduğum üstad. bi kere ders verilen eba tv'den ulusun çocuklarına seslensin (alınacak bir sürü ders ver çünkü kendisinden). ömrün uzun olsun senle bir gün karşılıklı oturacağım.
hesabın var mı? giriş yap