english summer rain

• placebo'nun en güzel şarkısı.. onca yılın ardından hala durduk yere akla gelebiliyor.
  
  günün birinde intihar edersem intihar sırasında dinlemem olasılığında parçalardan.
  
  bu şarkıyı en iyi ne yaparsa yapsın kendinden ve yalnızlığından kurtulamayanlar anlar. elde avuçta 33 yıllık bir yalnızlık. sıfır başarı. sıfır mutluluk. sıfır tatmin. insanların başarıya, doyuma, oturmuş bir hayata koştuğu yaşlarda sıfırdan öte bir ekside dibe vuruş.
  
  niye uzatıyorum. niye hala hayattayım bilmiyorum. cowboy bebop'ta vicious'un spike da dediği gibi: so why do you still alive? diye bağırıyorum kendime sürekli.
  
  ama bu şarkı güzel. bu şarkıyla sarhoş olabilirim. bu şarkıyla kendimi öldürebilirim. start again narasına karşı kendimi kesebilirim. bileklerimden kanlar akarken aklıma gelen rastgele bir john steinbeck, murakami ya da neil gaiman cümlesine ağlayarak ölebilirim.
  
  hiçbir zaman konuşurken tatmin olamadım. yazarken hariç kendimden bir şey anlatmayı da sevmedim ama bu şarkıda gerçekten boşalıyormuşum gibi hissediyorum. insanların orgazm dediği şeyi tatmaya gerçekten en yakın olduğum şey bu şarkıdır.
• sozlerini de yazayım tam olsun
  
  always stays the same
  nothing ever changes
  english summer rain
  seems to last for ages (x2)
  
  im in the basement
  you're in the sky
  im in the basement baby
  drop on by (x2)
  
  always stays the same
  nothing ever changes
  english summer rain
  seems to last for ages
  
  hold your breath and count to ten
  let's fall apart, start again
  hold your breath and count to ten
  start again, start again
• 13 eylül placebo konserinde brian'ımız canımızın yerde yatar bir halde 'i'm in the basement', elini havaya kaldırıp gökyüzünü işaret ederekten 'you're in the sky' demesiyle içimi paramparça etmiş, ne zaman duysam kendimi yerlere atmama sebep olmuş şarkıdır. "hold your breath and count to ten" diye başladığı anda bir çeşit transa geçirir kişiyi, üst üste tekrarladığı "start again"lerde doruğa ulaştırır^*. ve de hak vermeden olmaz "always stays the same nothing ever changes" sözlerine...
• canlı halinin nasıl olucagını, kimin ne calıcagını falan cok merak ettigim sarki.. brianın ne düzeyde bateri calabildigini merak edenlere de acikca cevap vermekte^*
• küçük kardeşimin "ıssız bir şarkı" olarak nitelediği; diğer kardeşiminse üzerine playback yapmaktan kendini alamadığı; bana da hoş vakit geçiren bir cumartesi öğledensonrası eğlencesi olan şarkı.
• "ben yerdeyim sen gokte, dusuversen asagiya" temali, keyifli ve tribal bir placebo sarkisi. hakkaten de bu ingiliz yaz yagmurlari bitmeyecek gibidir, cok gittim ben londra'ya felan..
• gemici düğümü.
• çok eğlenceli bir placebo şarkısı. her dinleyişimde kendimi siyah-beyaz zamanlardaki pavyon şarkıcıları gibi hissediyorum.. ve hatta suratımı ekşite ekşite şarkıya eşlik ediyorum..
  
  im in the basement baby
  drop on by..
• freelance hellraiser remix'i öyle hareketli olmuştur ki şarkıyı gönderdiğim bir arkadaşım inanmamıştı placebo olduğuna. ama her haliyle güzel şarkıdır kendisi.
• an itibariyle, durmaksızın yağan yağmurundan dolayı ingiltere için söylenmesi farz olandır.