• ensest ilişkinin yoğun olduğu bölgelerde insanlar çok çirkin oluyor. ben sadece bu yüzden bile yasaklarım. türkiye de öyle yerler var ki başörtü takmasalar kadınlarla erkekleri ayırt bile edemezsin. herkesin tipi kaymış akraba evliliğinden.

    hem dünyada sikecek o kadar kadın varken gidip de halamızı, dayımızın kızını falan sikmeyelim. gerek yok.
  • (bkz: babamın birasını döktün ve şimdi gelecek)

    edit: işe bak lan burda önümde yığınla entry vardı başlık resmen yıllar içinde başıma kalmış. ilk entrysi bakınız olan başlık mı olur lan?

    başlığı hortlatırken ne arıyordun da buraya geldin? bi de favorilemişler. pü reziller.
  • önceden adam gibi doğum kontrol yöntemleri mi varmış, hem bugün doğum kontrol yöntemleri var da ne oluyor, adam gibi kullanabilen mi var? millet arıyor lan kız arkadaşım hamile ne bok yiyecem diyor? şimdi ensestte doğum kontrol yöntemi kullan filan deniliyor ama en başarılı yöntemin bile %100 korumadığını bildiğimize göre en güzeli hiç riske girmemektir dimi?

    bütün bunları geçtim çok mu azdın, bacını mı sikmek istiyorsun? git bir asıl geçer. ne lan bu? millet sikini nereye sokacağını şaşırdı...

    (bkz: aynı kişinin hem dedesi hem babası olmak)
  • asıl mesele aslında yasak olup olmamasından daha önemli bir mesele olduğunu anlayamamak.

    evet yasak olup olmaması umurumda değil. "genel ahlak" ın da içine tüküreyim.
    ama istatistikler her zaman yalan söylemez.

    ensest kurbanı diye bir kavram var ki götten uydurulmamıştır. ha diyeceksiniz ki ensest ilişki tabu olmasaydı ensest kurbanları da olmazdı. ama kazın ayağı öyle değil maalesef. ensest ilişki tabu olmaktan çıktığında "ensest kurbanı" kavramı yerini "tercih meselesi"'ne bırakıvermeyecek.
    misal brezilya'da "ensest kurbanı" olan her dört kadından biri kurtuluvermeyecek. failler bir anda uçkurlarını toplayıp "dur ya kız kardeşim bunu tercih etmiyor galiba" deyivermeyecek.

    "ensest ilişki", "çok eşlilik" ve daha bilmediğim bilcümle ilişki türü kadın özgürleşmedikçe "tercih meselesi" olabilemez.
    işte bu sebepten yasakmış, değilmiş, bam telinden uzakta duran tartışma konuları benim için.
    zaten özgürce yaşayabileceği bir ilişki için kim takar yasağı.
    sen önce kadının özgürlüğünden haber vereceksin.
  • ensest ilişkinin yanlış olmasının gerekliliğini anlayamamış olmaktır.

    aynı ailenin bireyleri arasındaki güveni ve diğer güzel şeyleri sarsan esas olayın (ensest ile karşılaşmış olan ya da olmayan herkes açısından) ensest ilişkinin varlığı değil, ensest ilişkinin yanlış olmaması olduğunu da anlayamamış kişinin problemidir aslen.

    ahlaki, genetik, dini yönlerini geçersem, yani yasak olmasını geçersem eğer, ensestin yanlış olması birey için güvenli bir bölge oluşturduğundan gereklidir en başta. bunu biraz açarsak:

    * kişi, ensest yasak/ayıp/tabu olduğu sürece, ailesinden herhangi birinin kendisine "o gözle" bakmayacağını güvenebilir
    * kişi ailesiyle birlikteyken (eşi hariç) cinsellikten soyutlanmış bir alan dahilinde olduğundan, cinsel istismara kurban gitmeyeceğine veya kendisinden cinsel yakınlık talep edilmeyeceğine güvenebilir
    * olur da ailesinden biri tarafından istismar edilirse veya sömürülürse, daima toplumsal kuralların ve diğer bireylerin desteğini bulacağına güvenebilir
    * kişi eşinin onu kardeşiyle, ebeveynleriyle veya çocuklarıyla aldatmayacağına güvenebilir
    * kişi birinci dereceden yakın akrabasına fiziksel bir yakınlık gösterdiğinde kendisi ve karşısındaki dahil hiç kimse tarafından "yanlış anlaşılmayacağına" güvenebilir
    * kişi çocuğunun sadece çocuğu olduğuna, aslında torunu olmadığına güvenebilir
    ...

    bu liste uzayıp gidebilir, ve bunu okuyan biri bunların çok da önemli olmadığını düşünebilir. ama aslında önemlidir. bi insanın bedeninden ibaret bir biçimde algılanmadan, cinsellik kaygısı duymadan, kendini sakınma ihtiyacı hissetmeden ve sürekli tetikte olmadan başka bireylere yaklaşabilmesi önemlidir, eğer önemli olmadığını düşünen varsa arkadaşlık, kankalık kavramları üzerinde azıcık kafa yorsun, muhtemelen bahsedilen bu ihtiyacı anlayacaktır. ensest ilişkinin yanlış olması, bunu yaşamayanları korumak içindir belki de...
  • insanlar arasındaki ensest yaklaşımı, "doğada bile yok" diye savunmak nasıl dünyadan doğadan habersiz insanların uydurmasıdır akıl almıyor doğrusu.

    en basitinden evinde kedisi doğum yapmış herkes bilir ki yavrular 3 aylık olduğu anda ne ana kalır ne baba ne eşcinsel ilişki. hayvanlar insanların aksine daha hayvan gibi yaşayıp güdülerine teslim oluyorlar. nefsine hakim olma çabası insanda görülen bir özellik. doğada bırak ensesti, insanlar tarafından sapıklık olarak görülen her şey doğal bir şekilde yaşanabilir. hayvanlar arasında 1. derece akrabayla, hemcinsinle ilişkiye girmek kadar, travesti davranışlar sergileyerek gerektiği anda cinsiyet değiştirmek, 40-50 üyelik grup sex partileri çevirmek, tecavüz etmek ve daha nicesi mevcuttur.

    ensest ilişkinin yasak olmasının sebeplerinden biri çocuğun sakat doğması da değildir. elbet aynı gen havuzundan gelen kişilerin eğer ki gen havuzlarında bir bozukluk varsa bunun çocukta ortaya çıkması çok daha yüksek ihtimaldir.

    örneğin ahmet'le ayşe kardeşler, kuzenler vs bi şekilde aynı gen grubundan gelmeler, akrabalık ilişkileri var diyelim. üstelik bunlarda otizm geni de bulunuyor. şimdi bu durumda bu ikisi birlikte çocuk yaparsa, çocuk hem anneden hem de babadan otizm geni almış olur ve büyük ihtimalle kendinde otizm patlar. ancak bu ahmet ya da ayşe gider de gen havuzunda otizm olmayan biriyle evlenip çocuk peydahlarsa çocuk tek taraftan otizm geni getirmiş olur ve diğer ebeveyninin gen havuzu karşısında bu otizm geni çekinik kalabilir. herşeye rağmen bu çocuk da güvende değildir, gen havuzunda artık azalarak da olsa otizm geni taşıyordur ve kendinden sonraki 3.- 5. nesilde o otistik gen kendini gösterebilir.

    şimdi burda anlamak gereken şey, doğada otizm, sakatlık, mutasyon gibi genler kötü diye adlandırılıp da zeka, yetenek, güzellik gibi genler iyi diye adlandırılıp ensest ilişkide sadece kötü genler geçiyor değildir. tarihte pek çok asilzade, pek çok özellikli kişi, pek çok sıradışı yetenek kendi kardeşiyle, kuzeniyle çocuk üretmeye sevkedilmiştir. çünkü otistik gen taşıyan iki kardeşin çocukları nasıl diğer ihtimallere oranla daha yüksek bir şekilde otistik olacaksa, çok zeki olan iki kardeşin çocukları da çok büyük ihtimalle zeki olacaktır. eğer mozart kızkardeşiyle kafa kafaya verip çocuk yapsaydı, ortaya çıkacak çocuk büyük ihtimalle müzik dehası olacaktı.

    şimdi sen devlet olarak bu ilişkiden sakat çocuk doğuyor ben bunu yasaklıyorum diyorsan, bu ilişkiden süper zeka çıkıyor ben bunu da yasaklıyorum diyorsundur. oysa kazın ayağı öyle değildir. ensest ilişki insanların azımsanmayacak kadarının üzerinde etki eden bir durumdur. bir kız çocuğunun babasına benzer erkek arayışları, sevgilisine günün birinde "aynı babama benziyorsun" demesi, "benim babam böyle biriydi ve ben hayat boyu onun gibisini aradım" demesi nasıl baba açısından gururlanılacak bir durumsa, nasıl toplum tarafından sempatiyle karşılanıyorsa, ensest cinsel ilişkinin bunun sadece 1 adım ötesi olduğunu unutmamak gerekir.

    dünya yüzünde çocuğuna hakkıyla analık babalık yapıp, ona güzel ve düzgün bir aile hayatı sağladıktan sonra çocuğunun kendisine aşık olmadığını düşünen tek bir ebeveyn bulamazsınız. insan sosyal hayat içinde dahi, kendi kanına yakın olandan, kendi huyuna benzeyenden hatta ağzı burnu kendisi gibi olan insandan etkilenir. kafamız uyuşmuyor demek bile buna bir örnektir. ancak şu da bir gerçektir ki insanlar karıştıkça gen havuzlarımız detaylanır ve evrimini daha düzgün yaşar. ensestin serbest olması halinde aile içinden dışarıya çıkmayan, bambaşka gen gruplarıyla birleşmeyen tek tip gen gruplarımız olurdu. bu da zamanla güzelliğin, salaklığın, yeteneğin, sakatlığın, gücün ve daha birçok şeyin sadeleşmesine ve hatta yokolmasına kadar gidebilirdi. oysa biz şimdi gen gruplarımızı karıştırıp ne kadar eğleniyoruz. hayatta her çeşit insan var diyoruz, herkesten herşey beklenir diyoruz.

    toparlamak gerekirse demek ki neymiş, gen gruplarımızı mümkün olduğunca karıştırıp yeni yeni genler elde etmeliymişiz. aynı genleri birbiriyle birleştire birleştire bi yere varamayız, aynı şeyin bir daha bir daha doğmasını sağlarız ancak.
  • valla ağlayan yok da, ağzından köpükler çıkararak küfreden var.

    evet, başlığımız "ensest ilişkinin neden yasak olduğunu anlayamamak", yoksa burada aile içi tecavüzün ya da aile için sübyancılığın neden yasak olduğunu tartışsaydık çok farklı şeyler yazabilirdim.

    o kadar yazılan arasında, tek ele alınabilir olanı, "ensest ilişki yasak olmazsa diğer suçlara kapı açılır" argümanı, ki bu da doğru değil, sadece dikkate alınabilir bir argüman. aslında bu da saçmalığın dik alası ya:

    temelde bakış açısı problemi nerede biliyor musunuz? zaten tabu olan şeylerin hepsinde benzer ruh hastalıkları sergilenir. beni, sizi ya da toplumu, devleti ilgilendirmeyen, rahatsızlık bile vermeyen, insanların sadece kendilerine ait durumları tartışırken, bireylerin özgürlüklerini değil, buradan oluşması potansiyel suç üzerinden tartışma sürdürmek. bu baskıncı toplumların genel özelliğidir dedik ya; araba çarpabilir diye sokağa çıkmayın. hatta araba çarpabilir diye sokağa çıkmayı yasaklayın, kimseye araba çarpamasın filan. hadi ordan ya.

    modern devlet (anti-terör konusundaki manyaklıkları saymazsak) potansiyel suç için özgürlükleri değil, hangi saikle olursa olsun özgürlüklere kastetmeyi suç haline getirir. bugün ingiltere'de geceleyin parkta yürüyen kız çocuğunu korkutan adamlar (taciz eden değil korkutan), "bu ülkede kız çocuklarının sokakta kendini güvende hissetmesini engelleyemezsiniz" denerek ceza alıyorlar. oysa burada kimseyi ilgilendirmeyen bir ilişki biçimini ahlaki olmadığı saikiyle küfürlere boğuyorsunuz.

    bir de "şecaat arzederken" başlığına girebilecek bir durum var. yine bu genellemeci kafa devreye giriyor ve alttan gelen gizli kaygıyı dillendiriyor: "millet eğer ensest ilişkiye girerse biz nereden kadın bulacağız?" yahu milletin tekil, topyekün bir toplam olduğu fikrinden bir kurtulsanıza arkadaşım. millet dediğin, heteroseksüellerin, eşcinsellerin, çapkınların, mazbutların, serbestlerin, muhafazakarların, duygusallık olmadan ya da duygusallık olunca cinsel ilişkiye giremeyenlerin filan birbirine karıştığı oldukça karışık bir toplamdır. sana hala ekmek var yani, korkma.

    doğada ensest ilişki de, eşcinsellik de var; ama olmasaydı bile hayvan olmadığımız için, cinsel ilişkinin salt çocuk doğurmak için söz konusu olmadığını, duygusal, zihinsel bir bağ gibi temel özellikleri barındırdığını söyleyebilirdik. doğa-insan ilişkisinden bir yere varamazsınız, bunlar hep tartışıldı daha önce burada.

    valla bu arada, tecavüz suç olmasaydı da, ben kimseye tecavüz etme girişiminde bulunmazdım. tecavüz başkasının haklarına yapılan bir gasp eylemi olduğu için kötüdür ve suçtur. kötüler gökten düşmez ama insanlar potansiyel suçlu değil, suçu yaratan durumlar toplumsal-sosyal arızalardır. baskıcı-tahakkümcü hukuk algısı da suç yaratan bozukluklardan biridir, evet.

    bir not: fahişelik yapmak durumunda kalan insanlar için üzüntümüz bir yana (bence fahişelik ensest ilişkiden çok daha üzücü bir müessesedir) herhangi bir yakinim bu mesleği icra etmekte değil.
  • muhafazakarlık ile seksist kişilik bozukluğu arasında ne kadar derin bir ilişki ve yakınlık olduğunu daha da iyi görmemizi sağlayan bir örnek oluyor bu.

    mesela ben herhangi bir başlık altında yazan beyinsiz bir adama beyinsiz desem hakaret kabul edilir, ama bir tabuya karşı çıkıyorsunuz ya, o zaman her çeşit kendini bilmez adam burada bizzat şahsınıza yönelik hakaret saydırılabiliyor ve sözlükte bu sadece seyrediliyor; hep oluyor ya bu alıştık artık. bu tipten adamlar son zamanın trendi herhalde. neyse.

    "meşru" ensest ilişki için öngördüğüm koşullar çok olağanüstüymüş ve zaten yapan yapıyormuş diyorlar. eh zaten ben de bunu söylüyorum: "-18 olmayan ve rızaya dayalı bir ensest ilişki 'aslında' meşrudur"dan ibaret söylediğim ve siz çatlasanız da, patlasanız da yapan yapacaktır diyorum.

    ha şahsen benim öyle bir durumum yok; sevdiğim sadece başka bir aileden değil, başka bir ırktan da aynı zamanda. ben sadece başkalarının hayatları ile ilgili anlamadan bilmeden konuşmanın, yersiz ve asli dingillik niteliğinde olduğunu söylüyorum.

    - "sübyancılık" sübyancılık olduğu içi, "aile içi tecavüz" de tecavüz olduğu için, gayet kendi isimleriyle suç özelliğine sahiplerdir. sübyancılığa ya da tecavüze eğilimli kişi ensest ya da değil bu eğilimini gerçekleştirmek isteyecektir. önceden görülüp tedavi edilmesinde fayda var.
    - tek taraflı ve saplantılı örneklerde de reddedildiğinizle kalırsınız, bu ilişki değil, kabul edilmemiş bir ilişki talebi ve "ince hastalık" durumu filan olur.
    başka suçları ve hastalıklı durumları temel alarak başka bir konuyu tukaka ilan ediyorsunuz, geleneksel algılama sınırlılığınızla.

    hele x de y yapar diye z'yi sınırlamak istemek hali var ki, bu devletin tüm baskı mekanizmaları için hep temel oluşturan şeydir; bütün beyinsizliklerin temeli budur. fuhuş olur diye çalıları kesmek mesela, bu da bu zihniyetin ürünüdür. içmeyi bilmeyenler sarhoş olup hır çıkarabilir diye içkinin bokunu çıkarmayın dersiniz bunlara, sonra birden içki en büyük düşman ilan edilir mesela.

    valla bunlardan rahatsız olacak kimse varsa tutmasın beni zaten yanında; hele sen hiç gelme, istemez.

    "cevab veremedin" yiğidim; verdiğin cevap filan değil küfür ve hamaset edebiyatı.
hesabın var mı? giriş yap