• şundan çok uzun bir zaman önce değil, bir yıl kadar önce, buradaki yazılarını okurken kalbime dokunan insanların özlemlerini, sevgilerini okuyup, sanki kendim özlüyormuş, kendim öylesine delice hasretle seviyormuş hissine tutulur giderdim.
    şimdi o içtenliği, kalitesi ve gerçekliği hiç değişmemiş özlemleri, hasretleri ve sevgileri okuyorum ama yaşayamıyorum onları. hissediyorum taa buralardan, ama yaşayamıyorum.

    belki de yaşamak fazlaydı, hak değildi bilmiyorum.
    ama şöyle yaşıyordum, kalbimdeki kişiye o özlemle dolup taşıyormuşum, o anlarda aklıma geliyormuş ya da o sevinçleri onunla paylaşmak istiyormuşum gibi oluyordu. ki her hikayede kendi hayatımdan bir pay görebildiğim için bunu kendime indirgeyip benimseyebiliyordum.

    ancak bazı yaşananlar, öğrenilenler ve hissedilenler, çakılıp kalıyor insanın hem kalbine hem de zihnine.
    uzaklaşmak böyle bir şey sanırım.
    hem sevdiğin kişiden, hem de sevginden.
    bu mudur mantık? yahut olgunlaşmak?
    sevgimi karşıma oturtup - aynı şekillendirilecek bir kil gibi - burası fazlaydı, burası tam olması gerektiği gibiydi diyebiliyor, hatta direkt "bu kişiye karşı bu denli kile gerek yoktu" diyip kili bambaşka şeylere bölüştürüp kullanabiliyorum.

    o kadar eminim ki şuan sevgimin seviyesinden. karşıma çıksa sergileyebileceğim tavırdan.
    bunları görmüş olsa, muhtemelen bana marjinal diyemezdi.
    sevgimin bir ağaç misali büyüyen gereksiz dallarından, onu tam tersi öldüren çalı çırpıdan öylesine kurtardım ki.
    ona duyduğum şey, bu sağlıksız sevgi, ya da bağımlılık neyse, ondan kendimi kurtardım artık.
    ya da iradem altına soktum.
    ya da hislerimi mantık çerçeveme yerleştirdim.

    buradaki yazıları okudukça özlemimi ve sevgimi ne denli dizginleyebildiğimi, kendime yaşadıklarımdan çıkardığım benim için doğru olan şeyleri açıklayabildiğimi ve bu iki duygunun da içimde budadığım seviyelerde kalmasını sağladığımı gördüm.
    bundan sonra da ne yaşarsam yaşayayım, bu şekilde kalacaklarına neredeyse eminim.

    şundan bir üç yıl öncesinde böyle şeyler yazabileceğimi söyleselerdi bana, gerçekten inanmazdım.
    ama işte; yaşananlar, öğrenilenler ve hissedilenler...
  • anlamak, hayal etmek, yazmak olarak devam edecek bir ekşi sözlük işlem silsilesi.
  • o değil de hiç görmediğin, tanımadığın insanların sayfalarına girip yazdığı entryleri okuyarak onun düşünceleri hakkında fikre sahip olmak çok keyifli, çok gizemli
  • zevkli bir şey.

    ahah, ulan kimsenin aklına başlığını açmak gelmemiş mi 1999'dan beri.

    okumuyor musunuz lan yoksa?

    edit: imla+ekleme.
  • her gece saat 3'e kadar yaptığım eylemdir. sözlüğün iyi kötü çirkin hallerini görüyoruz, kimse ben kötü yazmıyorum etmiyorum demesin. özellikle seks içerikli entryler havada uçuyor ya sözlükte, bu ne biçim bi yokluktur.

    edit: imla
  • kendileri zevkli oluyor absürt konular harici
  • rastgele birinin sayfasına girip saatlerce entrylerini okumak, sanki laf lafı açmış da sohbetin sonu gelmiyormuş gibi
  • entrysi dikkatimi çeken bir yazarın sayfasına girip art arda entrylerini okurken bazen diyorum ah biz bir karşılaşsak senle ne iyi arkadaş olurmuşuz! tabi öyle dememle kalıyorum, sonuçta burası nicklerimizle var olduğumuz kendimizi ifşa etmediğimiz bir platform raconu bu yani en azından ben öyle biliyorum. yine de kader bu ya belki bir gün karşılaşırız... entrylerin entrylerime kardeş olsun entrysinde kendimi bulduğum güzel dost.
hesabın var mı? giriş yap