ikinci evlilik

• bir erkek için bazı açılardan iki kere sünnet olmak olayına benzer bu iş. ikinci bir evlilik yapıyorsanız, bir ihtimal yaş olarak da pek genç sayılmayacak haldesinizdir. velakin ikinci eşiniz de ilk evliliğini sizinle yapacaksa birçok ritüel ve formaliteyi -hatta ilkinde yaşamadıklarınızı da- silbaştan tecrübe edersiniz. artık adet, gelenek duyacak haliniz pek kalmamıştır. ama kadınların "gelin olma" olayına karşı duydukları hassasiyetlere de saygı göstermeniz icab etmektedir. hem yaş olarak da arada hatırı sayılır bir fark varsa, büyüklüğün sizde kalması gerekir. nişanlılık ve nikah arasındaki hengameyi büyük bir sabırla kabullenmeniz lazım. "bana ne lan! başlarım adetine, geleneğine!..." diye haykırma hakkınız saklıdır. ama sadece saklandığı yerde kalması daha iyidir. içinizden istediğiniz gibi söylenebilirsiniz. fakat aklınızda olmalıdır ki;
  "bu onun ilk evliliği, anlayışlı olmalıyım..."
  "yahu zaten yaşımı başımı aldım. heves ettiklerini yaşasın. onun da hakkı..."
  ikinci evliliğe iki şey neden olur. ya ilk eşiniz ölmüştür. ya da boşanmışsınızdır. birinci hal için fazla yorum yapmak gereksiz. diğeri ise daha farklıdır ve gerçek hayatta ikinci evlilik denilince boşanma ile biten bir evliliğin ardından gelen kastedilir çoğunlukla.
  ilk eşinizden çocuğunuzun olup olmaması -özellikle- müstakbel ikinci eşinizin ailesi için çok önemlidir. çocuğunuz varsa, çok fazla başınız ağrıyabilir. ama yoksa, işiniz rahat. kendi tecrübeme göre diyebilirim ki, -belki biraz ilginç ama- nişanlınızın ailesi sizin sahip olduğunuz evlilik deneyimine olumlu yaklaşıyor. bu deneyimin ikinci evliliğin mutluluğunda önemli payı olacağına inanıyor. tecrübenin önemi gözardı edilemez ama tek başına da yeterli ve geçerli değil şüphesiz.
  hülasa herkes hayatta mutlu olmak için elinden geleni yapar. ikinci evlilik mutluluk getirecekse güzel bir olay. fakat ilkine göre biraz daha yorucu.