1 entry daha
  • viyana. donaustadt. günlerden 1 mart 1998. natascha henüz 10 yasindadir. o aksam babasi biraz gec getirir eve. annesi bozulur, kizar kizina. karsilikli atisirlar, kirgin girerler yataklarina.

    2 mart 1998 sabahi. natascha okula tam vaktinde yetismek icin acele eder. annesi kapidan cikarken „küskün ayrilmayalim, n’olur n’olmaz, belki birbirimizi bir daha göremeyiz“ der. natascha hep görmüstür annesini, onun söyledikleri üzerine kafa yormaz. alir okul cantasini, yola koyulur. okuluna yaklastiginda beyaz bir araba görür. ici garip duygularla kaplanir. karsi tarafa gecmek ister. bir el engeller. gücünün yettigince bagirmak ister, sesi cikmaz. gözünü actiginda beyaz arabanin icindedir. natascha „seni kacirdim, ailen istedigim fidyeyi verirse serbest birakirim“ diyen adamin sesini duyar, ses cikarmaz. ölümün esigine ilk adimi attiginin farkindadir. tek bilmek istedigi sey daha ne kadar –bir saat, iki saat, bes gün- yasayacagidir.

    araba durdugunda bir garajin icinde oldugunu farkeder natascha. adam tabandaki kapagi acar, güc bela kücücük merdivenlerden asagiya inerler. ortalik zifiri karankliktir. natascha tökezler, adam kolundan tutup kaldirir. okuldaki yeri bos kalmistir natascha’nin. o arkadaslarini, ögretmenlerini, o günkü derslerini düsünür. bir film seridi gibi gecer gencecik hayati gözlerinin önünden. isiklar yandiginda zindaninin ustalikla önceden hazirlandigini görür. bu, tutsakliginin uzun süreceginin alametidir.

    bana „amirim“ diyeceksin der adam. korkutarak, ürküterek onu kendine baglamak ister. natascha caresizdir. bagirsa kimseler duymaz. kaldigi zindan yedi kat yerin dibindedir sanki. beton, demir, celik, metalle örülmüstür cevresi. ama umudunu yitirmez. büyüyecegini, gelisecegini gözünün önüne getirir. o büyük kizla 10 yasindaki natascha arasinda bir anlasma yapilir: güclendigimde seni kurtaracagim.

    zaman gelir, natascha’nin gazete okumasina, bir radyo istasyonunu (orf-kultur) dinlemesine izin verir adam. natascha haberleri, makaleleri yutar gibi okur, radyoyu can kulagiyla dinler, cünkü arkadaslarindan geri kalmak istemez. adamin getirdigi kitaplari okur, okur. yeniden okur. bilgiye susamistir, bilginin güc oldugunu bilir (wissen ist macht).

    yaklasik iki yil sonra yukari cikmasina izin verilir. evde yemek pisirir, bulasik yikar. yillar sonra birlikte alisverise gitikleri bile olur. adam tehdit eder: „birine bir sey dediginde, kacmaya yeltendiginde kacirani ve seni öldürür intihar ederim“. disarda natascha hep önde, adam arkasindadir. bir süpermarkatte saticinin biri „size nasil yardimci olabilirim“ dediginde natascha, arandigi resmindeki gibi gülümseyerek belki insanlarin kendisini animsayacagini, böylelikle kurtarabileceklerini umut eder.

    23 agustos 2006. günlerden carsamba. natascha garajda elektrikli süpürgeyle araba temizlemektedir. adamin telefonu calar. gürültülü oldugu icin karsisindakine sesini duyuramaz. arkasini döner, bir kac adim ilerler. natascha kendi kendine „jetzt oder nie“ (ya simdi, ya hic) der ve yildirim hiziyla kapidan gecip komsunun penceresine dayanir: „ben natascha kampusch, hemen polisi cagirin!“.

    6 eylül 2006. günlerden persembe ve aksam. natascha televizyonda kendisine sorulan sorulari yanitlamaktadir. kullandigi dil sanki üniversiteden yeni mezun olmus birinin dilidir. adama „paranoid“ teshisini koyar, kendisinin ondan güclü oldugunu nedenlendirir. özgüveni doruklardadir. medyayi elestirir, magazin haberlerini kinar. bu konuda bir kitap yazilacaksa baskasinin yardimi omadan sadece kendisinin yazabilecegini söyler. gelecegiyle ilgili planlardan söz eder. liseyi bitirip üniversiteye girmeyi arzular. toplanan bagislarla kurdugu vakifta birikecek paralarla meksika’da kacirilip yaralanan, öldürülen kadinlarin ailelerine ve dünyada aclik nedeniyle ölüm tehlikesine maruz kalmis cocuklara yardim etmeyi hedefler.

    sapkami cikarip önünde saygiyla egiliyorum.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap