26 entry daha
  • tom waits, bir tren istasyonundan ilk hareket edecek herhangi bir treni beklemektedir. alacakaranlıktır zaman ve saçaklardan süzülen yağmur, roll dergsinin bize hatırlattığı can yücel'in dizelerini anımsatır.
    "o adam ki hareket memuru
    ikamete memur edilir mi hiç..."

    tom waits yola koyulmuştur. elinde arka sokaklardan birinde salıverdiği bir yağmur köpeğinin ışıltısı tasması. o, geleceği düşünmez. çünkü bizzat gelecekten gelmektedir.

    tom waits trenden iner. indiği yer, onun için zamanı ölçmek için kullandığı coğrafik bir araçtır. çantasında, eski bir gitarla birlikte şunlar vardır: bir kadın fotoğrafı, bir şişe jeam beam ve bir ufak şişe gözyaşı.

    durmuş olan ve kullanmadığı saatinin arkasına nietzsche'nin şu sözünü kazımıştır: "intikamda ve aşkta kadın, erkekten daha barbardır."

    indiği yerde bir an onu görenlerin ağzından şu sözler dökülür:"adamın resmen halesi var" ..

    ve bu satırların yazarı, eski bir dostunun -neal cassady gibi- nerede olduğunu bilmemekte ve kendisine şu şekilde seslenmektedir:"kertenkelenin sırrını keşfettim. kopan tarafı bende. ölmeden görüşelim"

    hayat, notaların arasında, bir lucky strike'ın ve jim beam'in ucunda akıp gitmektedir.
    ve new york'ta güneş soğumakta, akşam olmaktadır.
603 entry daha
hesabın var mı? giriş yap