öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

• bugün bir kaynakta denk gelip, kelimenin çıkış noktasını duyduğumda hayli ilginç gelen ve hala insanların bu kelimeyi kendi aralarında sessizce, sanki günahmış ve ayıpmış gibi söyledikleri kelime olan zührevi kelimesinin nasıl ortaya çıktığını rivayet eden, ufuk açıcı bir hikayeden bahsetmek istedim.
  
  zührevi arapçadan türkçeye geçen zühre, venüs veya çoban yıldızı anlamına gelmektedir. mitoloji veya astrolojideki venere’den (venüs) türetilen venereal kelimesinin venüs ile ilgili anlamına benzer bir durum türkçede de söz konusu olmuş, zühre’den zührevi kelimesi türetilmiştir. zühre ve zührevi hastalıklar arasındaki anlam ilişkisi ise bu yıldızın islam mitolojisindeki anlamından doğmuş gibi durmaktadır. islâmî mitolojide, zühre, hârut ve mârut isimli iki meleği aldatarak, onları günaha sokan ve sonunda göğe çıkıp orada donarak yıldız olan bir kadındır. bu olaydan sonra, hârut ve mârut ise bâbil kuyusuna ters olarak asılmışlardır ve orada kıyamete kadar kalacaklardır. kuyunun başına gelenlere sihir dersi verdiklerine inanılır. bu hikâyedeki kadının adının zühre olması ve zühre yıldızının ikinci anlamının kız olması gibi hususlar, cinsel yolla bulaşan hastalıkların bu yıldızdan gelen tesirle değerlendirilmesine sebep olmuş olabilir diye bir yaklaşım vardır.