9 entry daha
  • pazara sürdükleri ürünleri "güven" olan firmalar. gavurcası "assurance" olan bu kavram gelişmiş ekonomilerde bir değer, bir anlam ifade etsede, ülkemiz gibi 3. dünya ülkelerinde yeterince nemalanmamaktadır. zira finansal piyasa aktörleri yatırım kararlarını alırken öncelikle bu firmaların raporlarını göz önüne alırlar.

    lakin geçen bunca zamana (100 yıl gibi bir süre) rağmen audit piyasası, finansal piyasaları takip etme yeteneğini kaybetmiştir. bunda big four firmaların ağır kalmalarından cok finansal piyasaların, internet teknolojisi sayesinde olaganüstü hızla kabuk değiştirmesi baş rolu oynamaktadır. hatta accounting in bel kemiği sayılan "book value" kavramının "marking to market" a dönüşmesi bile denetim sektörü için kabus gibidir.

    son yıllarda sektörde yaşanan fraud temelli çalkantılar ise durumu daha içinden çıkılmaz hale getirmiştir. zaten çabalayan sektör bu seferde haklı/haksız töhmet altına alınmıştır. adeta günah keçisi olmuştur. hatta bu firmalara baskı boyutunda zorlamalar özellikle sec başta olmak üzere sürmektedir. firmalar bir yandan değişen koşullara ayak uydurmaya çalışırken bir yanda da methodolojilere sokulan bu burunlarla uğraşmaktadır. sürekli artan muhasebe standartlarına burada deyinmiyorum, zira onlar zaten hep vardırlar.

    big four açısından en büyük olumlu gelişme, tüm dunyada ve keza ülkemizde de yerleşmeye başlayan uluslararası muhasebe standartlarının varlığıdır. avrupa birliğinde de zorunlu hale gelen bu standartlarla, bulutlar bir derece nimbus kıvamından stratüs fazına geçebilmektedir. us-gaap ten ifrs arasında uyum çalışmaları ise bünyede gözleri yaşartmaktadır. sonuç olarak "live together, die alone" *
90 entry daha
hesabın var mı? giriş yap