beşiktaş

• bu halde olmasına gram üzülmediğim takımım. bu taraftar tüm bu rezilliği hakediyor. nedenleri sıralayım
  
  1 - para bağladığın boş beleş yiyici futbolcu tayfası
  
  oğuzhan özyakup ( casper oğuzhan ) - 2.5 milyon euro maaş
  necip uysal ( kazma necip ) - 1.5 milyon euro maaş
  burak yılmaz ( sağ bacak burak ) - en az 2.5 milyon euro maaş
  jeremain lens ( göbek lens ) - 2.5 milyon euro maaş
  
  bu listenin en göze çarpan sözde futbolcuları. misal casper oğuzhan, hani oynamasa daha faydalı olacak. düşünün o kadar leş, o kadar çöp. 100 bin euro alamayacak adam, 3. ligde bile oynayamayacak adam bizde 2.5 milyon euro'ya barınıyor.
  
  ekürisi kazma necip, bu adam futbolcuyum diyebiliyor ve üstüne 1.5 milyon euro maaş alıyor. bu kazmayı bıraksan futboldan bir daha para kazanmaz, öyle bir çöp.
  
  burak yılmaz, bilinen adıyla sağ bacak burak. pırlanta fikret'in kazıklarından, gitmeden kaymak gibi sözleşme kaptı. şimdi sakatım, şuram ağrıyor, buram çıktı vs. diyerekten yatarak para kazanıyor. karaktersizliklerini vs. anlatmaya gerek yok. bu adamı seven bir tayfa var düşünün. onlar her türlü rezilliği hakediyor.
  
  jeremain lens, beşiktaş tarihinin en vurdum duymaz çöp tenekesi. yine bir pırlanta fikret vakası. bu " hem sakat hem çakma futbolcu " tayfasından. ortaya karışık yani.
  
  2 - futbolcu menajerleriyle birlik olan pırlanta fikret kazıkları
  tyler boyd, douglas, diaby tayfası. bu adamlarda nerden baksan 1 milyon euro alıyordur minimum.
  
  sözün özü sen 12-13 milyon euro para bağladığın özellikle 2.5-3 milyon euro maaş verdiğin adamlardan katkıyı geçtim - performans alırsan tabi batarsın.
  
  3 - çapsız teknik direktör ( bilinen adıyla fikret'in pırlantası avcı )
  
  ve takımdaki en büyük sorun. sudan çıkmış balık gibi avel avel bakan, egoist, kendini bir halt sanan çapsız. ne oynattığı futboldan haberi var, ne takımdan haberi var, ne de camiadan bi haber. takıma en büyük zararı verenlerin başında gelir.
  
  4 - çakma pırlanta fikret yönetimi ( ahmet nur çebi vasıfsızlığı )
  
  arkadaş bir sus, camia sana " kulübe sahip çık " diyor. sen ise çıkıp her gün moral bozmaktan başka bir şey yapmıyorsun. her gün çıkıp " para yok, borç var, şöyle kötüyüz, böyle zordayız " vs. gibi açıklama yapmanın ne anlamı var. taraftar zaten farkında her şeyin. adam takımı savunmayı, her gün televizyona çıkıp küçük emrah gibi takılmak sanıyor.
  
  5 - kronik yapılanma sorunu ( plansızlık, programsızlık )
  
  türk kulüpleri batmışken, hala büyük takımcılık oynamaya çalışmalar. yav arkadaş, sen farklı olsana. 30 yaş üstü emekli futbolcu tayfayı zengin edene kadar kulübe hem maddiyat olarak hem de futbol olarak değer katabilecek gençleri bulsana. onun yerine bu emekli tayfayı baş tacı eden çapsız pırlanta avcı'ya destek çıkıyorsunuz hala. genç oyunculara değer veren bir hocayla yeniden yapılanmaya gidilmeli. gidin dortmund'un modelini inceleyin, lille'in modelini inceleyin. sanki dünyada zora düşen tek kulüp bizmişiz gibi davranmayı bırakın artık.
  
  - sonuç -
  
  camia olarak nasıl bir dönemden geçiyoruz anlamıyorum, kulüp resmen her tarafından su alan gemiye benziyor. bu geminin kaptanı da çözüm üretmek yerine herkesin bildiği şeyi yani " gemi su alıyor " diyor. kulüp özüne dönmediği sürece bizi daha çok zor günler bekliyor.
  
  ve büyük harflerle " abdullah avcı istifa "