1145 entry daha
  • başlıktaki edebiyat hariç her şeyin yazıldığı partizan yazıları okudukça daraldım. sol görüşlü yazarlar nazım'ı göklere çıkarıp necip fazıl'ın siyasi görüşünü/karakterini öne sürerek nefret kusmuşlar.
    hatta şairliğine/edebiyatçılığına da laf atmışlar.

    --- spoiler ---

    “şiirimize yeni bir ürperme getirmiştir. gelecek nesiller bu ürpermenin kudretini duyacak ve kaldırımlar şairine tapınacaklardır. tıpkı baudelaire gibi necip fazıl’ın da tesiri günden güne artacak ve isminin etrafında kopan velvele gittikçe çoğalacaktır.” (cahit sıtkı tarancı)

    ***

    “necip fazıl belki en büyük türk şairi değildir; fakat türk edebiyatının en kuvvetli şiir kitabı herhâlde ben ve ötesi’dir. ayak sesleri’ni, kaldırımlar’ı, otel odaları’nı, tabut’u, noktürnler’i ihtiva eden bu kitap insanı âdeta sarsıyor. (…) en büyük garp şairlerinin kitaplarını açınız, orada (…) mısraları kadar derin mısralara, pek ender, belki de hiç tesadüf edemeyeceksiniz.” (ziya osman saba)

    ***

    “her şiiri hayatından bir parçadır. bunun için şiirleri masa başında değil, yaşarken, kaldırımlarda, otel odalarında, kâğıtsız ve kalemsiz; çünkü evvelâ beyninin siyah tahtasına yazılmış, sonra kâğıda geçirilmiştir. her bir mısrası bir şiir mecmuasıdır.” (peyami safa)

    “ben, kendi hesabıma aşağıdaki altı mısraı, türkçede ritmin zaferlerinden biri tanır ve severim: kim bilir neredesiniz? / geçen dakikalarım, / kim bilir neredesiniz? / yıldızların, korkarım, / düştüğü yerdesiniz, / geçen dakikalarım.” (ahmet hamdi tanpınar)

    ***

    “necip fazıl kısakürek, ilk cumhuriyet nesli şairleri arasında en trajik veya daha uygun bir deyimle, en patetik olanıdır. bu bakımdan o, şiirlerinde bunalımlarını anlatan son kuşak şairlerine yaklaşır. (…) kaldırımlar’da gayri muayyen bir büyük şehirde tek başına kendi trajedisini yaşayan bir insanın ruh hâli bahis konusudur. türk edebiyatında ilk defa necip fazıl bu duyguyu dile getirmiştir.” (mehmet kaplan)

    ***

    “cumhuriyetten sonra da, şiirimize, necip fazıl’la, şehir insanı, aydın insan, eşyanın ötesini kurcalayan, gerçeğin peşindeki insan, insan mistisizmi girer. han otelle, bahçe odayla yer değiştirmiş, ‘atılmış elbiseler boğazlanmış bir adam’ şiirine geçilmiştir.” (sezai karakoç)
    --- spoiler ---

    tüm bu edebiyat ustaları ve niceleri bu yorumlarla şairi kutsamışken bizim dalyarak solcu ekşici sırf siyasi görüşlerinden dolayı hazzetmediğinden "o da şair miydi? yeaa" diyor.

    karakteri için yorum yapmak benim işim değil, zira ben adamın edebi yönünü seviyorum lakin o çok ayıla bayıla övdüğünüz nazım hikmet de öyle çok sağlam karakterde biri miydi tartışılır.

    sabahattin ali çok mu normal bir adamdı? veya yaşar kemal?

    bu saçma salak kişisel hezeyanlar ve nefret nöbetlerini geçersek bana göre türk edebiyatının en büyük şairlerindendir.
    ama gözümde hiçbir şair bir yahya kemal değildir orası ayrı tabi.
432 entry daha
hesabın var mı? giriş yap