5 entry daha
  • istibdat sözcüğünün arapça asıl karşılığı "başlı başına olma,bağımsız olmadır".yani hükümdarın istibdatı dendiği zaman,bunun anlamı "zulmü" değil, hükümdarın kendi dışındaki güçlerin etkisi altında olmaması,onlardan bağımsız olması anlaşılır fakat halk arasında bu sözcük yanlış benimsenip 2.abdülhamit'in halka hiçbir hak ve özgürlük tanımadığı söylenmekte ise de bir çok örnek bunun yanlış olduğunu kanıtlar niteliktedir.

    2.abdülhamit,mithat paşa'ya yolladığı anayasa ile ilgili hatt-ı hümayunun'da baskı yönetiminin bir çok hata ve yolsuzluklara yol açabileceğini vurgulamış ve bu düşünceyle anayasayı ilan ettiğini belirtmiştir.anayasaya karşı değildi fakat halk yeterince eğitim görmediği için henüz kendi kendini idare etmeye hazır olmadığını düşünüyordu.bu konudaki düşüncelerine şöyle açıklık getirmiştir:
    "insan karakteri genellikle fenalığa eğilimlidir.bir adamın kabiliyeti neyse ona göre davranılır.eğer zulüm ve yolsuzluğun gerçekten önü alınmak için bir çare düşünülür ise o çareyi dahi genellikle halkın hürriyet yeteneklerinden ve efkar-ı kanuniyelerinden beklemekten başka yol yoktur.bir adamın yeteneği ne ise onun hakkında edilecek muamele dahi ona göre olmak zorundadır.bir miskin adama, bir hamala, bir esnafa,olgun bir insana yapılacak davranış bunların hamallığı,esnaflığı ve erdemleri ve olgunlukları oranında olur.böyle olmayıp da hepsine birden eşit bakışla bakmak ve ona göre davranmak geçerli olmaz."
    hürriyet-i kanuniye" yazısı da şu şekildedir:
    "her halkın gördüğü muamele uygarlıkça sahip olduğu yetenek oranındadır.bir halkta o yetenek bulunmayacak olursa,o halka yasal hürriyet ve adalet verilse bile yararlanmaya gücü yetmeyip ancak özel yetenekleri oranında yararlanırlar.bir halk uygarlığın maddi ve manevi ilerlemesiyle insani erdem ve terbiyesini tamamlamış olursa(ancak)zulüm yapana esir olmaz ve onlara karşı durur"
    anlaşılan şudur ki,2.abdülhamit baskıcı bir yönetime karşı çıkmış fakat halkın eğitim ve bilinç düzeyi kendi kendini yönetmesine bir engel teşkil ettiğinden, halkın refahının sağlanması ve toprak kaybının önlenmesi için bu durumda yönetimi tamamıyla eline alıp imparatorluğu idare etmeyi seçmiştir.tabii ki her hükümdarın toplumu kötüye götürecek durumlarda olaya el atması ve bu durumun önlenmesi için bazı hak ve özgürlüklere sınırlamalar getirmesi doğaldır.her davranış ve tutum,o dönemin şartlarına göre değerlendirilmelidir.33 yıl toprak kaybının yaşanmaması ise 2.abdülhamit'in ne kadar iyi bir idareci olduğunu kanıtlamaktadır.
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap