6 entry daha
  • mesleklerinde belirli bir zaman geçirdikten sonra başka işte çalışamayan adamlardır bunlar. etrafımda bolca olduğu için yeterincesini inceledim diyebilirim.
    bir kere bunlar aileleri ve evlerinden o kadar uzun süre uzak kalmaya o derece alışırlar ki her akşam eve gelmek çoluk-çocuk sesinden o kadar uzaklaşırlar ki eve geldiklerinden kızgın birer körük halini alırlar. bayramda bile sefere çıkmaya teşnedir bazıları.

    sefer demek onlar için özgürlük demek, dertsiz tasasız ip ince bir yol demek. eve para lazım olunca tek yaptıkları bağlı oldukları firmayı arayıp muhasebeden gerekli parayı ailelerine yollamasını rica etmek oluyor çoğu zaman. bunu elbette öncelikle imkanları elvermediği için yapıyorlar. ama bir zaman sonra aile babalıklarında bu kadar mesuliyetsiz bir rolü epey benimsiyorlar.
    çocukları nerdeyse babasız büyüyor bu adamların. çünkü sefer arasında da eve gelmeleri dini ayin gibi. gelir, bir gün falan uyur, sonra bi kahveye çıkar, akşam eve gelir, bi kaç hoş beş'ten sonra tatili biter ve işe geri döner. bazıları hele sefer arası 2 gün falansa eve hiç gitmez. garajda zaman öldürür. diğer şoförler ile uzun çay sohbetleri ya da rakı alemi yaparlar römorklardaki malzeme kasasından çıkardıkları nevalelerle.

    bütün evini, alışkanlıklarını o tır kabinine taşır tır şoförü. bazısının kabininde, yangın söndürme tüpünün yanından turşu kavanozu bile çıkar temizlik kontrolünde.
    bu adamlar çok zor emekli olur. emekli olup evde kös kös oturmak kabustur onlar için. o ferah, kocaman kabinde upuzun, sınırsız yolları tepmeye alışınca ev daracık gelir onlara.
96 entry daha
hesabın var mı? giriş yap