• var böyle bir şey. sürekli takıldığım cafe'de kendi içsel gelgitlerimi dışsal emüşlendirme vasıtasıyla ıraksak süregelim yadsınamazlığında nihilist brexit boğa sezonu kırsallığındaki içgüdümsel karşıvurum hipotezine sürttüğüm sıralarda yine o kızı gördüm çapraz masada. cimcime. her gün başka bir arkadaşının bacağına yaptığı masaj ile rahatça yürüyebilir hale gelmişti. görülüyor ki bacağında bir problem vardı.

    yine aynı eğik kafa ile instagram'a içtiği kahvenin story'sini atıyordu.

    - yaaaaa kaffe benim yaşam felsefem yaaaaaa

    diye bir ses yükseldi göğüs ağrısı çeken emekçi kızdan. çünkü birkaç defa kuytuda göğüslerini de okşatmıştı envai çeşit erkeğe. story çektikten sonra yanındaki fizyoterapist arkadaşa "gidelim yeaeae tepedeki mahmut cafe'ye götür beni" dedi. ahah minnoş kız, ciğerleri açılsın diye çıkmak istiyordu o tepeye. çünkü ne zaman gitsem tepenin oradaki kuytuda ağzına yardımsever bir arkadaşının penis organını alıp nefes yollarını açacak alternatif bir tıp tekniğini uyguluyordu. ah be güzel kız, hayat seni hastalıklarla sınıyor. sen de o aşk dolu kalbinle bir çıkış, bir tedavi, bir dal arıyorsun.

    cesaretimi topladım bir gün. elimde çiçeğimle gittim aynı cafe'ye. bugün o masum kıza açılacaktım. yanındaki arkadaşının işini bitirip "gece gel bana mutlaka" dediğini duydum. kalacak yeri yoktu bu güzel kızın. o yüzden her gece başka bir arkadaşının evinde kalıyordu. derhal masasına oturup çiçeği uzattım. "bu can size bir ömür feda olsun" dedim. derhal toparlanıp tanımadığı erkeklerle konuşmadığını, muhafazakar bir yapıda olduğunu ve bunun doğru olmadığını, eğer niyet ciddi ise ailelerin konuşması gerektiğini söyledi. haklıydı. ailesinden istemeliydim o kızı.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap