1 entry daha
  • düzyazı edebi metinlerde oldukça çok kullanılan betimleme tekniğidir. hatta zaman zaman benim de kullandığım

    "... güneşi kapatan bulutların bir ucu maviye uzanan bir iskele sanki." ifadesinde olduğu gibi

    ve insanın içindeki karışık ve yer yer zarar verici sertlikteki duygu halini dışavurmasını sağlayan deniz imgesi ve bir kurtuluş, çıkar bir yol veya ulaşılmak istenen ülküyü temsil eden iskele imgelerinin vurgulanmasından oluşuyor. öyle ki, sevgili olunmak istenen insanı da bu karmaşaya çekmeyi denemek yerine, kişiye duyulan karşılığı olup olmadığı bellisiz ve neredeyse umutsuz sevgisi ağır basan ve iskeleye ulaşmayı denemektense kendi denizinin içine gömülen bir yazar görüyoruz.

    bir okur olarak kendime soruyorum: denizin dibine gitmek mi yoksa bütün karmaşam-denizimle ona sarılmayı denemek mi daha mantıklı? en fazla tecrübelerime dayanan bir yorum yapabilirim. bir kere bunu denediğimde o sırtını döndü ve hepimiz biliriz denizden çıkınca ne kadar üşüdüğümüzü. o çalkantılı deniz, o sıcak deniz istediği kadar karışık olsun koşulsuz kabul eder sizi. beni de etti ve bir süre iyiden iyiye karanlığa gömdüm kendimi.

    ta ki o elimi tutana kadar. umudun ve inancın geri geldiğini hissetmiştim damarlarımda. ama bu tamamen farklı bir konu. daha sıkıcı olmadan bırakıyorum yazmayı.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap