24 entry daha
  • batı dünyasının dünyanın geri kalanına hediyesi. kar amacı güden kapitalist üretim düzeninde tüketiciler ve üreticiler ayrıştırılamaz bir bütünün parçalarıdır. biri olmadan diğerinin bir anlamı olmaz. üreticiler azami karı elde edebilmek için mallarını tüketicilere tanıtmalı (reklamlar burada devreye giriyor) ve tüketiciler de bunları alıp tüketmelidirler.

    günümüz tüketim toplumunun en karakteristik özelliği "evladiyelik" kavramının ortadan kalkmış (ya da kaldırılmış) olmasıdır. artık bir buzdolabının, çamaşır makinesinin veya otomobilin 50 sene çalışmasını düşünemezsiniz (eminim bu tarz ürünler de mevcuttur ama artık kolay alınır değillerdir...). aldığınız ürünü almalı, en fazla garantisi dolana kadar kullanmalı (ki bazı ürünlerde yeni ürün çıkar çıkmaz değiştirme eğilimi var...cep telefonu örneğinde olduğu gibi) ve daha sonra yenisiyle değiştirmelisiniz.

    artık üreticilerin bir ürünü satarken tüketicilerin yararını mı gözledikleri yoksa mallarını satıp kar etmeye mi çalıştıkları anlaşılamamaktadır. reklam sektörü işte bu noktada devreye girmektedir. toplu iletişim araçlarının vasıtasıyla reklam sektörü tüketicileri sürekli etki altında tutmaktadır.

    reklam sektörünün pompaladığı birçok kavramla tüketiciler şartlandırılmaktadır. aklımıza gelebilecek ilk örnek "hijyen" kavramı olabilir. "hijyen" kavramını o kadar çok şişirdiler ki, öyle acayip reklamlar yaptılar ki sanki annelerimiz, anneannelerimiz bizleri pislik içerisinde büyüttü. etrafı bok götürüyor sanki. etraf zararlı mikroplarla kaynıyor. çamaşır suları, amonyaklı temizleyiciler, klorlu temizleyiciler vs. ile kırın tüm mikropları. hijyen ötesi topluma hoşgeldiniz...hepsi tüketmeniz için hazır bekliyorlar. sonuç mikrobun en zararsızına bile aşina olmayan alerjik çocuklar. (dipnot: köy çocukları alerji olmuyorlarmış. bunun sebepleri arasında tarlalarda vs. hayvan gübrelerine temas etmeleri olabileceğini tahmin ediyorlar batılı bilim adamları...alın size hijyen).

    tüketim toplumu, bilinçli olduğunu söyleyen bilinçsizce şartlanmış insanlardan oluşan bir toplumdur. işbu yazar dahil hepimiz şartlanmış bir şekilde bu çarkı döndürüyoruz. şikayet edebilecek durumda da değiliz. ama en azından tüketirken, bir şey alırken "niye alıyorum" "neden alıyorum" "bunun bana faydası ne" gibi sorular sorarsak, hatta bu soruların cevaplarını da bir kaç kademe daha derine inerek sorgularsak belki kendimiz için birşeyler değiştirebiliriz.
195 entry daha
hesabın var mı? giriş yap