4 entry daha
  • hayatıma giren en güzel gözlerin sahibi delidolu oğluma;

    canımsın güneyim; güney koyduk adını sen gelmeden; utandırmadın bizi, hayallerimizdeki gibi dağınık afacan saçların ve tüm yüzüne dağılan gülüşünle güneysin sen; sıcaksın, sanki bitmeyen bir tatilsin, özgürlüksün sanki.

    ben fallara inanmam ama yıllar önce biri bana oğlun olacak demişti. nedense inanmıştım; yani bekliyordum ben seni. ama bu kadar neşeli bu kadar delidolu bu kadar güzel olacağını hayal bile edemezdim.

    henüz karnımdayken bile yerinde duramıyordun, doktor diyordu ki; ikizini ezecek bu, kordondan tüm geleni kapıyor, bu oğlan çok haşarı.
    o kadar güzeldin ki doğduğunda; şimdi daha dokuz aylıksın; bir bu kadar daha sonra sana masal anlatmaya başlayacağım. işte o masallardaki gibi güzeldi yüzün, kar gibi beyaz tenin, kıpkırmızı kocaman dudakların vardı. sen dünyanın en güzel ağlayan bebeğiydin.
    dudağını sarkıtıp ince ince içli içli ağlardın. kıyamazdım hiç, bir yandan da keşke biraz seyredebilsem ağlarken derdim.
    kara kara dalga dalga gür saçların vardı ve hiç azalmadı.çok dökülüyordu ilk zamanlar, yatağında topak topak tüycükler kalırdı. gene de hiç azalmadı.

    çok iştahlı bir bebektin. ilk ayında hep emmek isterdin, yara oldu göğüslerim çok acıdı ama kıyamadım sana. bazen kızardım ama, nisanın emmesine vakit bırakmıyorsun diye.
    ilk kez bana bilinçli olarak dokunduğun zamanı, ilk gülüşünü hatırlıyorum. sen benim gördüğüm en güzel gülücüksün. herkese gülüyorsun ve mutluluğun bütün yüzüne yayılıyor, gözlerinde küçük ışıklar yanıyor gibi oluyor.
    babanla çok iyi anlaşıyorsunuz, iki deli evde kocaman kahkahalarla gülüp boğuşuyorsunuz. havalara atılayım, yerlerde sürüneyim istiyorsun. enerjine hayranım, duramıyorsun bir dakika bile.

    3-4 aylık olduğunda herşeye şaşırmaya başladın; o kadar güzeldi ki gözlerini kocaman açıp şaşırarak etrafını izlemen. seni sünnet ettirdik 3,5 aylıkken. ağlamadın hiç, ameliyathaneden çıkmayınca öldüm ben korkudan, yığılacağım ameliyathane kapılarında sandım. meğer tüm doktorlar sıra olmuşlar seni sevmek için. o yüzden bekletmişler bizi. sen bakanın kayıtsız kalamayacağı kadar güzel bir bebektin; hala da öylesin.
    beni görünce sevinirdin ama oyun hep kucaktan daha cazip gelirdi sana, sarılmayla kaybedecek vaktin yok gibiydi.
    oysa şimdi öyle güzel sarılıyorsun ki bana, saçlarımı öyle güzel seviyorsun ki, hayatın anlamı buymuş diyorum. ellerini öpmeye doyamıyorum, gördüğüm en güzel ayaklara sahipsin, onları çoraba hapsettiren kıştan nefret ediyorum.

    çok güzel konuşuyorsun bu aralar; sanki koreli gibi. beni en çok güldüren insansın. “hajjiyya hooyyaa haççiii” diye çığlıklar atıyorsun. ilk kelimen “babam” oldu ikincisi ise evdeki posterlerine bakarak söylediğin “edi” . şimdilik en sevdiğin kahramanlar edi ve büdü.

    sen ikizeşisin bebeğim, bir kızkardeşin var. sana asla nasihat veren bir anne olmak istemem. ama bir dileğim var senden; kızkardeşini arkadaşın, kardeşin olarak gör. toplumsal baskılarla, onun sorumluluğunu alıp onu yönetmekle, kollamakla uğraşma. seninle ilgili hayallerim cilt cilt romanlara sığmaz. ama anne babasının hayallerini gerçekleştirmeye adanmış bir yaşamın olmayacak korkma.
    sen erkeksin diye, sana bu coğrafyada biçilen erkeklik sorumluluğunu yüklemeyeceğim.
    sen benim için özgür bir ruhun hayaliydin; öyle olmanı dilerim.
    sen çok sevgi dolu bir bebeksin; hep de öyle kalasın umarım. doktorun bile hayran sana, aşı olurken ağlamayan kaç bebek var dünyada?

    sana özgür bir dünya yaratmak istiyorum; kırdığın şişeler, devirdiğin çerçeveler, delik deşik ettiğin sehpa yüzünden top oynamaktan men edilmeyeceksin annecim, sen doyasıya koşmanın tadını alacaksın, annen teneffüslerde gelip sırtına ter bezi koyup utandırmayacak seni. senin kararların hep dinlenecek bizim evimizin 4 kişilik cumhuriyetinde, sen mühendis, doktor ya da avukat olmak zorunda değilsin, sana “karına bakma mecburiyeti” hissi hiç yaşatmayacağım. tek isteğim, hayatta mutlu olacağın şey neyse onu bulman ve peşinden gitmen. amatör küme futbolcusu da olabilirsin, iddia bayii de açabilirsin.yeter ki uğruna çabaladığın şey seni mutlu etsin.

    insanları dini, ırkı, dili, parası için yargılamayan, kadın erkek ayırmadan insan seven bir adam olasın dilerim. sana bu hoşgörüyü verebilecek gücüm olsun isterim tanrı’dan.
    sana ebeveyn değil, sırdaş, yoldaş olalım isterim; ilk rakını babanın elinden içesin, utanmadan aşk acını çekebilesin. özlemimi içime vurur yolunu gözlerim eğer ki birgün sırtçantanı alıp dünyayı gezmek istersen. belki bir devrim kahramanı olursun, elim kalbimde adını heryerde gururla söylerim.

    seni seviyorum bebeğim. beni sinemaya götüreceğin, sevgilini eve getirip tanıştıracağın günlerin hayaliyle şimdi yanına evimize geliyorum.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap