eski mısır

• mısır denilince akla hemen pramitler gelir. ''o zamanda piramitleri nasıl yapmışlar?'' diye bir soru herkesin aklına yer etmiştir. bu soruyu sorup cevabını derinlemesine öğrenmedikten sonra, kısa bir hayranlık duyarak kenara atılır. bu yüzden mısır denilince benim aklıma '' bugün olmuş hala bu medeniyet nasıl ayakta?'' sorusu daha bir ilgi çekici geliyor. bunun da cevabı, adamlar fetih, savaş gibi ideolojileri olmamasıydı. yani dışarıya ilgisi olmayan, savunma odaklı bir medeniyet olmaları, keza çin içinde aynı şey geçerli, bugüne kadar getirmiştir. tabii zamanının devletlerine göre ileri de olması göç alan birdevlet durumuna düşürmesine rağmen, yapısında herhangi bir bozulma olmamış.
  
  eski mısır'ın piramitleri hakkında konuşacak olursak, bu piramitleri pratik ve deneyimlerine dayanarak, onları iyi bir inşaatçı olarak tanımlayabilir. çünkü teorik temele dayanan bir merakları yoktu. sadece belli bir zumrenin isteklerini yerine getirmek için, en kısa vaade de sonuç verecek deneyim ve pratiği bulmak adına gayretleri vardı. bu da kısa zamanda iyi bir sonuç getirmesine rağmen uzun vaade de geri kalmasına sebep olmuştur. çünkü teori muhakemeyi sağlayan eleştirisel düşüncenin gelişmemesine yol açmıştır.
  
  piramitlerin yapımında çalışan binlerce kişinin kontrolünü sağlamak, pramitleri yapmaktan daha ustalık gerektiren bir yetidir. çünkü o kadar kişinin çalışmasından çıkacak sorunlar, sadece yönetim değildir. bunun içerisinde ciddi anlamda sağlık da vardır. bu sağık alanındaki önlemler ise, turp sarımsak, soğan gibi sebzelerin tüketilmesiyle alınmıştır. bu bir önce ki paragraftaki ana fikri oluşturmaktadır.
  
  astronomi konusunda da, gezegenlerin hareketleri, takım yıldızlarla ilgili araştırmalar, sadece bazı olayları kontrol altında tutma ya da başka sebepler üzerine yapılmaktaydı. gezegenlerin hareketlerine merak duyduklarından değil! ki zaten bilmiyorlardı. hatta takım yıldızlarındaki sonuçları, sonra ki medeniyetlerin çıkarmış oldukları haritalarla uyuşmamaktadır. astronomi, ruhban yani amon rahiplerini elinde oldukları için, daha çok dini temelli olmuştur. bu da günümüz dünyayı anlamadan ötede olan, öteki dünyayı anlama çabasına iterek gerçeklikten uzaklaştırmıştır. gelişmeye engel olmuştur.
  
  kısaca özetlersek, eski mısır'ın bugüne kadar ayakta olmasını sağlayan şey savunmaya önem veren bir medeniyet olması, bugün geri kalmasındaki tek etken ise teorik temele dayanan bir pozitif bilimin gelişmemiş olmasıdır. pratik ve deneyimleri bugün yapılarını görmemize olanak sağlamıştır. zamanında diğer medeniyetlere göre ileride olması da, ki bu kısa vaade için geçerli olarak, diğer medeniyetlerin gelişmesinde etken olmuştur.