4 entry daha
  • insanın icini ısıtan bir roman.samimi en basta.insanları gercek.susuzlugu anlatınca kavruldugunuzu dilinizin damagınıza yapıstıgını hissediyorsunuz.ters cevrilen kaplumbaganın sıcakta kavrulmasını yavas yavas olmesini okurken orda olup da kaplumbagayı kurtaramamanın acısını duyuyorsunuz.

    --- spoiler ---

    bag yapmaya karar veren koyluleri buna tesvik eden iki olaydan bahseder.dugunde gelenlere sarap ikram etmek icin uzum almak isteyen damadın babasının sarap yapacagını duyunca fazladan para da teklif etmesine ragmen ona uzum satmayan komsu koylu.kendi soylemine gore adam gibi dini olan dini butun musluman.

    koye gelip üzüm ve çamaşırları yıkamak icin kil satan satıcının kilini ovmek icin koyun icinde kilini ovmek icin.
    ''iyisi kilin haaa.unutmayın almadan gecmeyin .iyisi kilin burda''demesidir.

    baglar yeserdikce bostanlar oldukca sizin de iciniz ışır.(bkz: ısımak)koylunun yedigi kavunlar sizin de karnınızı doyurur susuzlugunuzu giderir.
    --- spoiler ---

    fakir baykurt yılanların ocu adlı romanının filminin galasında sahneyi yuhalayan ıslıklayanları gorunce acaba aklımdaki romanı yazsam ne yapar bu kalabalıklar diye düşünmüş.köylülerinin sen deli misin? ne gerek var?şurda geçinip gidiyorsun işte demesine karşın anlatmış aklındaki romanı.kaplumbağaları..
    köylülerinin gözleri ışıldamış sen bunların hepsini bir güzel anlat demişler.romanı da onlar için yazmış.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap